Payload Logo
10 Nisan 2025, 11:05
4

10 Nisan Ne Günü? Türk Polis Teşkilatı'nın Kuruluş Yıldönümü ve Önemi

10 Nisan, Türkiye için önemli bir dönüm noktasıdır. Her yıl bu anlamlı günde, Türk Polis Teşkilatı'nın kuruluş yıl dönümü büyük bir coşku ve minnetle kutlanır. 10 Nisan aynı zamanda Polis Günü olarak da bilinir ve tüm yurtta çeşitli etkinliklerle anlamı pekiştirilir.
10 Nisan Ne Günü? Türk Polis Teşkilatı'nın Kuruluş Yıldönümü ve Önemi

Modern anlamda Türk Polis Teşkilatı, 10 Nisan 1845 tarihinde İstanbul'da kurulmuştur. O günden bu yana, teşkilatımız ülkemizin dört bir yanında huzur ve güvenliğin sağlanması için gece gündüz demeden fedakarca görev yapmaktadır. Kamu düzeninin korunması, suçla mücadele, vatandaşlarımızın can ve mal güvenliğinin temini gibi hayati görevleri üstlenen polisimiz, Türkiye Cumhuriyeti'nin temel taşlarından biridir.

10 Nisan Polis Günü'nün Anlamı

10 Nisan Polis Günü, sadece bir kutlama günü olmanın ötesindedir. Bu özel gün, polis teşkilatımızın fedakarlıklarını ve kahramanlıklarını hatırlamak, onların zorlu görevlerinde yanlarında olduğumuzu göstermek için önemli bir fırsattır. Aynı zamanda, şehit düşen polislerimizi rahmetle anmak ve gazilerimize minnet duygularımızı ifade etmek için de anlamlı bir gündür.

Polis Haftası Etkinlikleri

10 Nisan'ı içine alan hafta, Polis Haftası olarak çeşitli etkinliklerle kutlanır. Bu etkinlikler arasında ziyaretler, törenler, sergiler ve bilgilendirme çalışmaları yer alır. Amaç, polis teşkilatının toplumla olan bağlarını güçlendirmek, polislik mesleğinin önemini vurgulamak ve gençleri bu onurlu mesleğe teşvik etmektir.

10 Nisan, Türk Polis Teşkilatı'nın 180 yıllık köklü geçmişini ve milletimize sunduğu değerli hizmetleri kutladığımız özel bir gündür. Bu vesileyle, tüm polis mensuplarımızın Polis Günü'nü kutlar, görevlerinde başarılar dileriz. Şehitlerimizi rahmetle anıyor, gazilerimize sağlık ve huzur dolu bir yaşam temenni ediyoruz.

#10Nisan #PolisGünü #TürkPolisTeşkilatı #PolisHaftası #EmniyetTeşkilatı #HuzurVeGüvenlik

29 Nisan 2025, 18:58
2

25-44 Yaş Arası Alarm! Korona Sonrası Şok Artış!

Son araştırmalar, tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs pandemisi sonrası 25 ila 44 yaş arasındaki genç yetişkinlerde kalp krizi oranlarının çarpıcı bir şekilde arttığını ortaya koydu. Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Bilge Erdoğan, bu yaş aralığında kalp krizi vakalarının yüzde 30 gibi önemli bir oranda yükseldiğine dikkat çekti.
25-44 Yaş Arası Alarm! Korona Sonrası Şok Artış!

Erdoğan, kalp krizinin yaşanmadan önce çoğu hastada kritik sinyaller verdiğini belirtirken, özellikle diyabet hastaları ve yaşlılarda belirtisiz kalp krizlerinin de görülebileceği uyarısında bulundu.

KALP KRİZİ GELİYORUM DİYOR MU? BELİRTİLERE DİKKAT!

Prof. Dr. Mustafa Bilge Erdoğan, kalp krizi geçiren hastaların büyük bir bölümünde önceden bazı belirtiler veya risk işaretleri görülebildiğini ifade etti. Ancak bu belirtilerin her zaman açık ve belirgin olmayabileceğini vurgulayan Erdoğan, "Yüzde 50-70 civarında hastada, kalp krizinden günler ya da haftalar önce bazı uyarıcı semptomlar görülebilir. Bu belirtiler genellikle göğüs ağrısı, nefes darlığı, çarpıntı, halsizlik gibi bulgulardır" dedi.

Özellikle gece uykudan uyandıran göğüs ağrısının önemli bir sinyal olduğunu belirten Prof. Dr. Erdoğan, eforla gelen göğüs ağrısı veya baskı hissi, efor kapasitesinde azalma, sırta, kola, çeneye vuran ağrı, aşırı yorgunluk gibi durumların da ciddiye alınması gerektiğini söyledi. Hipertansiyon, diyabet, hiperkolesterolemi, sigara, aile öyküsü ve obezite gibi risk faktörlerinin varlığında ise ön belirti olmasa dahi riskin yüksek olduğuna dikkat çekti.

Media content

Kadınlarda kalp krizi belirtilerinin farklılık gösterebileceğini de vurgulayan Prof. Dr. Erdoğan, mide bulantısı, yorgunluk ve sırt ağrısı gibi rahatsızlıkların da kalp krizi işareti olabileceği konusunda uyardı.

KORONAVİRÜS VE YAŞAM TARZI DEĞİŞİKLİKLERİ ARTIŞIN NEDENİ Mİ?

Son yıllarda kalp krizi vakalarındaki artışın nedenlerini değerlendiren Prof. Dr. Erdoğan, COVID-19 pandemisinin bu artışta önemli bir rol oynadığını belirtti. Özellikle 25 ila 44 yaş arasındaki kalp krizi oranındaki yüzde 30'luk artışın bu durumu net bir şekilde ortaya koyduğunu söyledi.

Pandemi sürecinde fiziksel aktivitenin azalması, sağlıksız beslenme alışkanlıklarının yaygınlaşması ve obezite gibi faktörlerin kalp krizi riskini önemli ölçüde artırdığını ifade eden Erdoğan, genetik faktörler ve ailesel hiperkolesteroleminin de riski yükselten unsurlar arasında yer aldığını kaydetti. Ayrıca pandemi döneminde rutin sağlık kontrollerinin ihmal edilmesinin de kalp krizine yönelik tedavide geç kalınmasına yol açabileceğine dikkat çekti.

ERKEN TANI HAYAT KURTARIR!

Koroner arter hastalıklarında erken tanının hayati önem taşıdığını vurgulayan Prof. Dr. Erdoğan, erken tanı sayesinde damar tıkanıklığının ilerlemeden fark edilerek tedaviye başlanabileceğini söyledi. Bu sayede damar daralması ilerlemeden müdahale edilirse kişinin uzun süre normal yaşamına devam edebileceğini belirtti.


İlginizi Çekebilecek Haberlerimiz

Aşağıya kaydırmaya devam edin...