Bugünün Haberi
26 Haziran 2025, 13:31
6

12 Günlük İsrail Savaşı 10 Milyar Dolarlık Yıkım Bilançosu

İsrail ile İran arasında yaşanan 12 günlük çatışmanın ekonomik bedeli ağır oldu. İlk belirlemelere göre, savunma harcamalarından altyapı kayıplarına, iş gücü eksikliğinden turizmin çöküşüne kadar birçok alanda yaşanan kayıpların toplam maliyetinin yaklaşık 10 milyar doları bulduğu açıklandı. Ülkenin bütçe açığının GSYH'nin yüzde 6'sına çıkması beklenirken, vergi mükelleflerini milyarlarca dolarlık tazminatlar ve hasar ödemeleri bekliyor.
12 Günlük İsrail Savaşı 10 Milyar Dolarlık Yıkım Bilançosu

İsrail’in İran’la yaşadığı son çatışmaların ardından ekonomik etkiler derinleşiyor. Hazine yetkilileri, savaşın bütçe açığını Gayrisafi Yurtiçi Hasıla’nın (GSYH) en az yüzde 6’sına yükseltmesini beklediklerini ifade etti. Bu oran, önceki yüzde 4,9’luk tavanı aşarak ülke ekonomisi için alarm zillerinin çaldığını gösteriyor. JPMorgan da İsrail’in bütçe açığı tahminini yüzde 6,2’ye çıkardı.

Hava Saldırıları ve Yıkımın Faturası

İran tarafından fırlatılan 547 balistik füzenin yüzde 90’ı İsrail’in hava savunma sistemleri tarafından engellenmiş olsa da, en az 31 füze hedeflere ulaştı. Bu saldırılarda 29 kişi hayatını kaybederken, 3 binden fazla kişi yaralandı.

Hava savunma sistemlerinin maliyeti ise dudak uçuklatan seviyelere ulaştı. Arrow 3 füze sisteminin tek bir atışı 4 milyon dolara mal olurken, Arrow 2 sisteminde bu rakam 3 milyon dolar seviyesinde. İsrail’in İran’a yönelik karşı saldırılarının günlük maliyeti yaklaşık 735 milyon doları buldu. 200’e yakın uçağın 1.500 sorti gerçekleştirdiği operasyonların toplam maliyeti ise 1,2 milyar dolara ulaştı.

Media content

Altyapı ve Sivil Zararlar: Benzeri Görülmemiş Bir Hasar

Tel Aviv’in güneyindeki Weizmann Enstitüsü ve ülkenin en büyük rafinerilerinden biri olan Bazam rafinerisi dahil olmak üzere birçok stratejik tesis zarar gördü. İlk tahminlere göre altyapıdaki toplam hasar 1,5 milyar doları buluyor. Binalar, araçlar ve diğer sivil varlıklar için 40 binden fazla tazminat başvurusu yapıldı.

Vergi Dairesi yetkilisi Amir Dahan, zararın büyüklüğünün “benzeri görülmemiş” olduğunu belirterek, bu sayının daha da artacağını öngördü. Hazine’nin savaş rezervleri ise tamamen tükenmiş durumda.

Ekonomik Hayat Durduruldu: İşletmeler ve Turizm Sektörü Darbe Aldı

Savaş nedeniyle kapatılan işletmeler için devletin tazminat ödemesi gerektiği belirtiliyor. İşverenlere ciroya göre tazminat verilmesi planlanırken, çalışanlara yönelik ödemelerin sınırlı kalacağı ifade edildi. İsrail basını, tazminat sisteminin zararın sadece küçük bir kısmını karşılayabildiğini bildiriyor.

Turizm sektörü de savaşın en çok etkilenen alanlarından biri oldu. İsrail’in hava bağlantılarının askıya alınmasıyla ülke fiilen izole hale geldi. Oteller, roket saldırılarından etkilenen vatandaşlara barınma hizmeti sunarken, bu hizmetlerin faturası da devlete yüklenecek.

Media content

Yaklaşık 60 bin işletmenin kapanma riskiyle karşı karşıya olduğu belirtilirken, Hayfa Limanı’ndaki ithalat-ihracat trafiği yılın ilk altı ayında yüzde 16 oranında geriledi.

Uzun Vadeli Etkiler ve Kredi Notu Düşüşleri

Ekonomik analistler, İsrail’in son 20 ayda yaşadığı savaşların toplam maliyetinin 80 milyar doları aşabileceğini öngörüyor. Bu rakama sadece askeri harcamalar değil, sivil tazminatlar ve üretim kayıpları da dahil.

İsrail Merkez Bankası, enflasyonun yükselmesi ve şekelin değer kaybı nedeniyle faiz oranlarını yüzde 4,5 seviyesinde sabit tutarken, ekonomik toparlanmanın 2025’in ikinci yarısına kadar erteleneceği tahmin ediliyor.

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch, bütçe açığındaki dramatik artış nedeniyle İsrail’in kredi notunu A+’dan A’ya düşürdü. IMF de büyüme tahminini yüzde 3,4’ten yüzde 1-1,9 aralığına indirdi. OECD verilerine göre, İsrail ekonomisi üye ülkeler arasında en büyük düşüşü yaşayan ülke konumunda bulunuyor. Tel Aviv Üniversitesi Ulusal Güvenlik Araştırmaları Enstitüsü, hükümetin kaynak tahsisi konusunda zorlu kararlar almak zorunda kalacağını ve bunun da kamu harcamalarında kesintilere yol açabileceğini belirtiyor.

26 Haziran 2025, 11:50
3

Bir Haftadır Kayıp Hamaney Nerede? Sır Perdesi Aralanıyor

İsrail ile savaş devam ederken, İran'ın dini lideri Ali Hamaney'in yaklaşık bir haftadır kamuoyu önünde görünmemesi veya kendisinden haber alınamaması, uluslararası arenada ve İran içinde büyük bir merak ve endişeye yol açtı. Hamaney'in suikast tehditleri nedeniyle bir sığınakta olduğu iddiaları, spekülasyonları daha da artırdı.
Bir Haftadır Kayıp Hamaney Nerede? Sır Perdesi Aralanıyor

İran'da kilit kararlarda son sözü söyleyen dini lider Ali Hamaney'in yokluğu, ülkede siyasi elitlerden halka kadar herkesin merak ettiği bir soru haline geldi. İran devlet televizyonu sunucusu bile, Hamaney'in ofisinden bir yetkiliye "İnsanlar yüce lider için çok endişeli. Bize onun nasıl olduğunu söyleyebilir misiniz?" sorusunu yöneltti. Ancak Hamaney'in arşiv ofisinin başındaki Mehdi Fazaeli, "Hepimiz dua etmeliyiz. Yüce lideri korumakla yükümlü olan insanlar işlerini iyi yapıyorlar. İnşallah halkımız liderlerinin yanında zaferi kutlayabilir, Allah'ın izniyle" şeklinde kaçamak bir yanıt verdi.

Suikast Tehditleri ve Sığınak İddiaları

İsrail ile şiddetli şekilde devam eden savaş ortamında, Hamaney'in İsrail'in suikast tehditleri karşısında bir sığınakta saklandığı ve bu süreçte üç din adamını potansiyel halef olarak atadığı da öne sürülüyor. Yetkililer, Hamaney'in suikast girişimlerini önlemek için elektronik iletişimden kaçındığını belirtiyor.

The New York Times (NYT) gazetesinin haberine göre, Khaneman gazetesinin genel yayın yönetmeni Mohsen Khalifeh, Hamaney'in günler süren yokluğunun onu seven herkesi çok endişelendirdiğini dile getirdi. Khalifeh, Hamaney'in ölmesi halinde cenaze töreninin en görkemli ve tarihi olacağını ifade ederek, iki hafta önce düşünülemeyecek bir olasılığı kabul etti.

Media content

Üst düzey askeri komutanlar ve hükümet yetkilileri de Hamaney ile görüşüp görüşmedikleri konusunda kaçamak cevaplar verdi. Devrim Muhafızları Komutanı'nın oğlu ve siyasi analist Hamzeh Safavi, İran güvenlik yetkililerinin İsrail'in ateşkes sırasında bile Hamaney'e suikast düzenleyebileceğine inandığını belirtti. Bu nedenle, dış dünyayla sınırlı temas da dahil olmak üzere aşırı güvenlik protokolleri uygulandığını söyledi. Safavi, Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan gibi diğer liderleri güçlendirerek ülkeyi bu krizden çıkarmak için pragmatik bir görüşün hakim olduğunu ifade etti. Yine de Hamaney'in kilit kararlara uzaktan müdahil olduğuna inandığını belirtti.

Hamaney'in Yokluğunda İktidar Yarışı Başladı

NYT'ye göre, hükümet içindeki güncel politika tartışmalarına aşina olan dört üst düzey İranlı yetkili, Hamaney'in yokluğunda siyasetçilerin ve askeri komutanların ittifaklar kurduğunu ve iktidar için yarıştığını söyledi. Bu grupların, İran'ın nükleer programı, ABD ile müzakereleri ve İsrail ile arasındaki açmaz konusunda farklı vizyonları olduğu belirtildi.

Media content

Haberde, şu anda üstünlüğü elinde bulunduran grubun ılımlılık ve diplomasi için bastırdığı ifade edildi. Bu grupta, Trump'ın İran'ın nükleer tesislerini bombalamasından sonra bile ABD ile pazarlık masasına dönmeye hazır olduğunun sinyallerini veren Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan da yer alıyor. Pezeşkiyan'ın müttefikleri arasında dini lidere yakın olan yargı başkanı Gholam-Hossein Mohseni-Ejei ve silahlı kuvvetlerin yeni komutanı Tümgeneral Abdolrahim Mousavi de bulunuyor.

Chatham House'un Ortadoğu ve Kuzey Afrika Direktörü Sanam Vakil, Hamaney'in yokluğunun dikkat çekici olduğunu ve İran liderlerinin "son derece dikkatli ve güvenlik odaklı" olduklarının bir işareti olduğunu söyledi. Vakil, "Aşura'ya kadar Hamaney'i göremezsek bu kötüye işarettir. Yüzünü göstermek zorunda" diye konuştu. İran'da Aşura töreni, Muharrem ayı kapsamında temmuz başında yapılacak. Hamaney'in o tarihe kadar kamuoyu önüne çıkıp çıkmayacağı merakla bekleniyor.

İlginizi Çekebilecek Haberlerimiz

Aşağıya kaydırmaya devam edin...