Marmara Denizi'nde yüzeyden 20 ila 30 metre derinliğe kadar yaygın bir şekilde görülen müsilaj sorunu, akıntıların etkisiyle Saros Körfezi'ne de taşındı. Ege Denizi'nin kuzeyinde yer alan bu eşsiz doğal güzellik, Mart ayından bu yana ciddi bir müsilaj problemiyle karşı karşıya. Doç. Dr. Dalyan'ın bölgede yaptığı dalışlar, durumun vahametini gözler önüne serdi. Dalyan, "Marmara'daki müsilaj sorunu, Saros Körfezi gibi denizlerimizin incisi sayılan bir yerin ciddi müsilaj sorunuyla karşı karşıya kalmasına neden oluyor. Şu anda da neredeyse körfezin tamamı müsilajla kaplı durumda" diyerek tehlikenin boyutunu açıkladı.

Akıntılar Müsilajı Taşıdı: Karadeniz'den Ege'ye Uzanan Tehdit

Doç. Dr. Dalyan, müsilajın akıntı yönünü takip ederek Saros Körfezi'ne ulaştığını belirtti. Karadeniz'den gelen suyun İstanbul Boğazı'nın yüzeyinden Marmara Denizi'ne girdiğini ve Çanakkale Boğazı'ndan çıkarak yayıldığını ifade eden Dalyan, bu suyun bir kısmının Edremit Körfezi'ne doğru ilerlerken, bir kısmının ise Gökçeada'nın güneyini dolaşarak Saros Körfezi'ne girdiğini anlattı. Bu durum, Marmara Denizi'ndeki kirliliğin sadece kendi sınırları içinde kalmayıp, diğer denizlerimizi de tehdit ettiğini açıkça gösteriyor.

Deniz Çayırları Tehlike Altında: Ekosistem Alarm Veriyor

Saros Körfezi'ni kaplayan müsilaj, bölgenin hassas deniz ekosistemini ve özellikle deniz çayırlarını büyük bir tehdit altına alıyor. Deniz çayırları, birçok deniz canlısı için önemli bir yaşam alanı ve oksijen kaynağıdır. Müsilajın bu çayırların üzerini örtmesi, fotosentezi engellemesi ve oksijen alışverişini kesmesi nedeniyle deniz yaşamı için ciddi sonuçlar doğurabilir.

Saros Körfezi'ndeki bu kritik durum, müsilaj sorununa karşı daha etkili ve kalıcı çözümler üretilmesi gerektiğini bir kez daha gözler önüne seriyor. Marmara Denizi'nde başlayan bu felaketin diğer denizlerimize yayılmasını önlemek için acil önlemler alınması hayati önem taşıyor.