James Harrison Kimdi?

James Harrison, 1936 yılında Avustralya’da dünyaya geldi. Genç yaşlarında geçirdiği bir akciğer ameliyatı sırasında kendisine bol miktarda kan nakli yapıldı. Bu deneyim, hayatına devam ederken başkalarına yardım etme arzusunu güçlendirdi. 18 yaşına bastığında ilk kan bağışını yapan Harrison, daha sonra kanındaki özel bir antikorun Rh hastalığına bağlı gebelik komplikasyonlarını önleyebileceğini öğrendi.

Rh hastalığı, anne ve bebek arasındaki kan uyuşmazlığı nedeniyle tehlikeli durumlara yol açabilen bir durumdur. Harrison’un kanındaki antikorlar, bu hastalığı tedavi etmek için üretilen anti-D immünoglobulin serumunun temelini oluşturdu. Bu serum sayesinde hem anneler hem de bebekler hayatta kalabildi.

Bin 173 Kez Kan Bağışı: Bir Dünya Rekoru

James Harrison, 1950'lerden itibaren düzenli olarak kan bağışında bulundu. Toplamda tam bin 173 kez kan bağışında bulunan Harrison, bu süreçte dünya rekoru kırdı. Her bağışta elde edilen anti-D serumu, yaklaşık 2,4 milyon bebeğin hayatını kurtardı. Özellikle Avustralya’da Rh hastalığı ile mücadelede büyük bir fark yaratan Harrison, ülkesinin yanı sıra tüm dünyada örnek teşkil etti.

Harrison, her bağışta acısız ve keyifli bir deneyim yaşadığını söylerdi. Kendisi, "Ben sadece elimden geleni yaptım. Eğer bir insan hayatlarını kurtarabilecek bir yeteneğe sahipse, bunu yapmak zorundadır," diyerek alçakgönüllü tutumunu hep korudu.

Anti-D Serumunun Önemi

Harrison’un kanındaki antikorlar, bilim insanları tarafından incelendi ve Rh uyuşmazlığı tedavisinde devrim niteliğinde bir adım atıldı. Anti-D serumu, özellikle Rh negatif kan grubuna sahip anneler için hayati öneme sahipti. Bu serum sayesinde Rh pozitif bir bebek taşıyan annelerdeki riskler minimize edildi ve bebek ölümleri önemli ölçüde azaltıldı.

Dünya çapında birçok ülkede kullanılan bu serumun geliştirilmesinde Harrison’un rolü tartışılmaz. Bilim insanları, onun katkılarının tıp tarihinde bir dönüm noktası olduğunu belirtiyor.