Ayasofya Bin Yıllık Tarihin Kalbinde Bir Şaheser – Cami mi, Müze mi, Kilise mi?

Ayasofya (Kutsal Bilgelik), ilk olarak 537 yılında Doğu Roma (Bizans) İmparatoru I. Justinianus tarafından bir katedral olarak inşa edildi. Döneminin en büyük ve görkemli yapısı olan Ayasofya, benzersiz kubbe mimarisi ve iç süslemeleriyle Bizans sanatının zirve noktasını temsil ediyordu. Bin yıldan fazla bir süre Ortodoks Hristiyanlığının merkezi olarak hizmet verdi.
1453 yılında Fatih Sultan Mehmet'in İstanbul'u fethiyle birlikte, Ayasofya camiye dönüştürüldü. Fatih Sultan Mehmet, fethin sembolü olarak Ayasofya'da ilk cuma namazını kıldırdı ve yapıya minareler eklenerek İslami ibadete uygun hale getirildi. Yaklaşık 482 yıl boyunca cami olarak kullanılan Ayasofya, Osmanlı İmparatorluğu'nun en önemli mabetlerinden biri oldu.
Statüsü: Cami, Müze ve Tekrar Cami
Ayasofya'nın modern tarihteki en büyük değişimi, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşuyla yaşandı. Mustafa Kemal Atatürk'ün kararıyla 1934 yılında müzeye dönüştürülen Ayasofya, 1935'te ziyarete açıldı. Bu karar, yapının evrensel kültürel mirası korumak ve tüm dünyaya açık bir sembol haline getirmek amacıyla alındı. Yaklaşık 86 yıl boyunca müze olarak hizmet veren Ayasofya, milyonlarca yerli ve yabancı turisti ağırladı.
Ancak Ayasofya'nın cami statüsüne geri dönmesi yönündeki talepler zaman zaman gündeme geldi. 2020 yılında Danıştay'ın aldığı bir kararla Ayasofya'nın müze statüsü iptal edildi ve yeniden Diyanet İşleri Başkanlığı'na devredilerek cami olarak ibadete açıldı. Bu karar, dünya genelinde farklı tepkilere neden olsa da, Türkiye'de geniş bir kesim tarafından olumlu karşılandı.
Ayasofya Neden Bu Kadar Önemli?
Ayasofya'nın sadece mimari bir şaheser olmanın ötesinde, bu kadar büyük bir öneme sahip olmasının birçok nedeni var:
- Mimari ve Mühendislik Harikası: Büyük kubbesi ve inşa edildiği dönemin çok ötesindeki mühendislik becerileriyle Ayasofya, mimarlık tarihinde bir dönüm noktasıdır. Yapının taşıyıcı sistemi ve aydınlatma teknikleri, günümüzde bile hayranlık uyandırır.
- Kültürel ve Tarihsel Katmanlar: Roma, Bizans ve Osmanlı medeniyetlerinin izlerini taşıyan Ayasofya, farklı inançların ve kültürlerin bir arada var olabildiği eşsiz bir sentez sunar. Hristiyan mozaikleri ile İslami hat sanatının aynı çatı altında bulunması, yapıyı bir kültürler arası diyalog sembolü haline getirir.
- Sembolik Değer: Hem Hristiyanlar hem de Müslümanlar için derin sembolik anlamlar taşıyan Ayasofya, inançların kesişim noktasında duran bir yapı olarak kabul edilir.
- UNESCO Dünya Mirası Listesi: Ayasofya, 1985 yılından beri UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer almakta ve evrensel mirasın önemli bir parçası olarak kabul edilmektedir.
Ayasofya'nın giriş ücretleri ve ziyaret koşulları ise şu şekildedir:
- İbadet amaçlı gelen T.C. vatandaşları ibadet alanına ücretsiz girebilirler.
- Galeri katına ziyaret amaçlı gelen turist ziyaretçiler için giriş ücreti 25 Euro'dur. Bu bilet kredi kartı veya nakit olarak ödenebilir ve üst galerilere erişim sağlar.
- T.C. vatandaşları için üst kat (galeriler) giriş ücreti 800 TL'dir. MüzeKart sahipleri için ise 425 TL'dir.
- Hızlı geçiş için bilet fiyatına ek 300 TL ödeme yapılabilir.

Ayasofya'yı Ziyaret Etmek
Bugün Ayasofya, cami olarak hizmet vermeye devam etmekle birlikte, ziyaretçilere açıktır. Mimarisini ve tarihi dokusunu deneyimlemek isteyenler için eşsiz bir fırsat sunar. Ziyaretçilerin ibadet saatlerine ve uygun kıyafet kurallarına (kadınlar için başörtüsü, erkekler ve kadınlar için diz ve omuzların kapalı olması) dikkat etmeleri gerekmektedir.
Ayasofya, yalnızca bir bina değil, geçmişten günümüze uzanan bir hikaye, inançların ve kültürlerin izlerini taşıyan canlı bir tarih abidesidir. İstanbul'u ziyaret eden herkes için mutlaka görülmesi gereken bu şaheser, ziyaretçilerini zamanın derinliklerine yolculuğa çıkarır.