Netanyahu'dan Tahran'a Tahliye Çağrısı Ne Anlama Geliyor?

13 Haziran'da İsrail'in İran'a yönelik başlattığı "Yükselen Aslan" saldırılarında, İran Genelkurmay Başkanı Bakıri ve Devrim Muhafızları Ordusu Komutanı Selami gibi üst düzey askeri yetkililerin de aralarında bulunduğu en az 224 kişi hayatını kaybetti, bin 277 kişi yaralandı. İran, İsrail'in Kirmanşah'a düzenlediği saldırıda Farabi Hastanesi'nin zarar görmesini "savaş suçu" olarak nitelendirerek kınadı.
İran ise bu saldırılara karşılık olarak "Gerçek Vaat 3" ismini verdiği misilleme operasyonunu başlattı. Drone'ların yanı sıra yüzlerce balistik ve hipersonik füzenin fırlatıldığı saldırıda Tel Aviv, Kudüs ve Hayfa'da patlamalar meydana geldi. İsrail'in hava savunma sistemi "Demir Kubbe"yi aşan İran füzeleri nedeniyle İsrail'de 24 kişi hayatını kaybederken, 592 kişi yaralandı. İsrail şehirlerinde sık sık sirenler çalmaya devam ederken, İsrail ordusu halkı muhtemel saldırılara karşı sığınakların yakınında durmaları konusunda uyardı.

Netanyahu'dan Şok Edici Tahliye Çağrısı
Gerilimi daha da tırmandıran açıklama İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'dan geldi. Netanyahu, "İsrail Hava Kuvvetleri, Tahran'ın hava sahasında kontrolü sağladı" iddiasında bulunarak, Tahran halkına "tahliye çağrısında" bulundu. Bu çağrı, savaşın sadece askeri hedefleri değil, sivil yerleşim yerlerini de hedef alabileceği endişesini artırdı ve uluslararası alanda büyük yankı uyandırdı.
Bölgesel ve Küresel Etkiler
İsrail ile İran arasındaki bu çatışma, halihazırda kırılgan olan Ortadoğu'daki istikrarsızlığı daha da derinleştiriyor. Uluslararası toplum, savaşın daha geniş bir alana yayılmasından ve bölgesel bir felakete dönüşmesinden endişe duyuyor. Diplomatik çözüm arayışları hız kazanırken, gerilimin daha fazla can kaybına yol açmaması için acil adımlar atılması çağrıları yapılıyor.