Son 10 Yılın Rekoru İngiltere'de En Çok Çalınan Araçlar Ortaya Çıktı!

Royal United Services Institute (RUSI) savunma ve güvenlik düşünce kuruluşunun raporu, İngiltere'deki araç hırsızlığı vakalarının basit bireysel eylemler olmadığını, aksine organize suç şebekelerinin işi olduğunu ortaya koydu.
Hırsızların Gözdesi Hem Lüks Hem Erişilebilir Modeller
Raporda yer alan verilere göre, hırsızlar sadece Range Rover veya Rolls-Royce gibi lüks ve üst düzey araçları hedef almıyor. Aynı zamanda Ford Fiesta, Ford Focus ve Volkswagen Golf gibi daha erişilebilir ve yaygın modeller de suçluların ana hedefleri arasında yer alıyor.
RUSI araştırmacısı Elijah Glantz, çetelerin hedefindeki modellerin talep ve güvenlik önlemlerine göre değiştiğini belirtiyor. Glantz'a göre, özellikle pahalı veya nadir bulunan yedek parça talebi, suçluları bu modellere yöneltiyor.

Uluslararası Boyut ve Ekonomik Etkiler
RUSI'nin analizine göre, çalınan araçlar organize suç örgütleri tarafından hızla, hatta bir gün içinde İngiltere'den çıkarılıyor. Bu durum, araç hırsızlığının artık "düşük seviyeli bir suç" olmaktan çıkarak, yurt içi ve uluslararası boyutları olan ciddi ve organize bir suç biçimi olduğunu gösteriyor.
Çalınan araçların çoğu, Birleşik Arap Emirlikleri, Gürcistan, Kıbrıs ve Demokratik Kongo Cumhuriyeti gibi yüksek talebin olduğu pazarlara ihraç ediliyor. Bu durum, organize suç çeteleri için büyük bir kazanç kapısı oluşturuyor.
İngiltere Ulusal Suç Ajansı'nın da incelediği rapora göre, araç hırsızlığının ülke ekonomisine etkisi de oldukça büyük. Yılda yaklaşık 1,77 milyar sterlinlik kayıp yaşandığı ve araç sigorta primlerinin 2021'den bu yana yüzde 82 arttığı belirtiliyor. RUSI araştırmacıları, bu maliyetin sadece sigorta veya onarım giderlerini değil, aynı zamanda suçun önlenmesi ve mağdurların uğradığı zararların telafisi gibi unsurları da kapsadığını vurguluyor.
Güvenlik Açıkları ve Polis Öncelikleri
Elijah Glantz, İngiltere'nin küresel ticaret ağı, ada konumu ve özellikle limanlardaki güvenlik açıkları nedeniyle bu suçlara karşı savunmasız olduğunu ifade ediyor. Glantz, polis gücünün önceliği şiddet suçlarına vermesinin de araç hırsızlarının işini kolaylaştırdığını belirtiyor. "Liman yetkilileri çoğunlukla ülkeye girenleri kontrol ediyor, çıkan araçlara ise yeterince zaman ayıramıyor. Bu da sistemi savunmasız kılıyor," diyerek mevcut güvenlik zafiyetlerine dikkat çekiyor.
Bu veriler ışığında, İngiltere'nin araç hırsızlığıyla mücadelede daha kapsamlı ve uluslararası iş birliğini gerektiren stratejilere ihtiyaç duyduğu açıkça görülüyor.