Bugünün Haberi
11 Şubat 2025, 00:47
30
(Güncellendi: 21 Temmuz 2025, 18:14)

Anadolu Ortadoğu'dan Ayrılıyor Mu? Göttingen Üniversitesinin Araştırması

Alman bilim insanları, Türkiye'de yer kabuğunda genişleyen büyük bir yarık keşfetti. Bu keşif, Türkiye'nin deprem riski ve gelecekteki sismik aktiviteleri hakkında önemli bilgiler sunuyor. Detaylar haberimizde.
Anadolu Ortadoğu'dan Ayrılıyor Mu? Göttingen Üniversitesinin Araştırması

Göttingen Üniversitesi'nden araştırmacılar, Türkiye'de dikkat çekici bir jeolojik keşfe imza attı. Yer kabuğunda genişlemeye devam eden büyük bir yarık tespit eden bilim insanları, bu yapının Türkiye'nin deprem riskiyle doğrudan bağlantılı olduğunu açıkladı. Uzmanlara göre bu keşif, gelecekteki sismik aktiviteleri anlamak ve deprem riskini yönetmek için kritik öneme sahip.


Türkiye'den Irak'a Doğru İlerliyor

Araştırmayı yürüten Dr. Renas Koshnaw, yarığın tıpkı bir takvim yaprağının kopup ilerlemesi gibi yayıldığını belirtti. Koshnaw bu olay hakkında "Bu levha, bölgeyi aşağı çekmeye devam ediyor ve burada daha fazla tortu birikmesi için yer açıyor. Ancak Türkiye yönünde bu çöküntü sığlaşarak ilerliyor. Bu, okyanus levhasının o bölgede kopmaya başladığını ve çekim gücünün zayıfladığını gösteriyor. Yarık, Türkiye'den Irak'a doğru yayılmaya devam ediyor" ifadelerini kullandı.


Türkiye'deki Depremlerin Sebebi Olabilir

Bu yeni keşif, Türkiye'de meydana gelen depremleri anlamada kritik bir rol oynayabilir. Yer kabuğunun yapısını daha detaylı analiz etmek, deprem risklerini değerlendirmede büyük bir avantaj sağlayabilir. Maden yataklarının tespit edilmesi veya jeolojik süreçlerin modellenmesi için de bu tür araştırmalar kritik öneme sahip. Türkiye'de sık sık şiddetli depremler yaşandığı için bu çalışmalar, gelecekteki sismik hareketleri öngörmede yardımcı olabilir.

Daha Fazla Araştırmaya İhtiyaç Var

Bilim insanları, yarığın genişleme sürecinin izlenmesi gerektiğini ve bunun ilerleyen yıllarda Türkiye'nin jeolojik yapısında nasıl bir değişime yol açacağını anlamak için daha fazla araştırma yapılması gerektiğini vurguluyor. Bu keşif, sadece Türkiye için değil, dünya genelinde jeolojik süreçlerin daha iyi anlaşılmasında da kritik bir adım olarak değerlendiriliyor.

2 Eylül 2025, 14:21
5

Mela Bextiyar’dan Çarpıcı Açıklama: “PKK Silahlı Mücadeleyi Sürdürse de Hedefini Kaybetti”

Mela Bextiyar, çözüm süreci ve PKK’nin silah bırakmasıyla ilgili önemli mesajlar verdi. Kürt kamuoyunun barış istediğini, ancak sürecin anayasal güvenceye alınması gerektiğini söyledi. Detaylar haberimizde…
Mela Bextiyar’dan Çarpıcı Açıklama: “PKK Silahlı Mücadeleyi Sürdürse de Hedefini Kaybetti”

Erbil’de Rûdaw Araştırmalar Merkezi tarafından düzenlenen “Türkiye'nin Zorlu Barışı: PKK'nin Silahsızlandırılması ve İstikrarsız Bir Jeopolitik Durumda Politikanın Dönüm Noktaları” başlıklı çalıştayda konuşan Kürt siyasetçi Mela Bextiyar, çözüm sürecine dair çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. Bextiyar, demokrasinin yalnızca müzakerelerle veya silah bırakmayla inşa edilemeyeceğini, anayasal güvenceye alınmış sistematik bir sürece ihtiyaç olduğunu vurguladı. Türkiye’nin tarihsel olarak Kürt sorununu yanlış anladığını ve otoriter zihniyetin kamuoyunda baskıcı bir yapı yarattığını ifade eden Bextiyar, “Artık silahlı mücadelenin stratejik hedefi kalmadı. Kürtlerin temel talebi barış ve özgürlüktür” dedi. Ayrıca, 11 Temmuz’da Süleymaniye’de 30 PKK mensubunun silah bırakmasına atıfta bulunarak, bu gelişmenin sorgulanması gerektiğini belirtti.

Kürt Kamuoyu ve Yeni Süreçte Beklentiler

Panelde konuşan Rawest Araştırma Merkezi Genel Müdürü Roj Girasun ise, hem Kürt hem de Türk kamuoyunun yeni çözüm sürecine temkinli yaklaştığını söyledi. 2013’te umutla karşılanan sürecin, 2024’te yerini kaygıya bıraktığını aktaran Girasun, siyasi tutukluların serbest bırakılması ve kısıtlamaların kaldırılması gibi adımların sürece desteği artırabileceğini belirtti. PSK Başkanı Bayram Bozyel de PKK’nin silah bırakmasının bölgesel etkiler yaratacağını, dört parçadaki Kürtler üzerinde olumlu bir yansıması olacağını dile getirdi. Bozyel, “Kürt sorunu yalnızca PKK meselesi değildir. Yeni anayasa hazırlıkları sürece dâhil edilmeli ve Kürtlerin statüsü gerçek bir demokratik zeminde tanınmalıdır” diyerek parlamentodaki komisyonun kapsayıcı olması gerektiğini savundu. Uzmanlara göre, sürecin ilerleyebilmesi için Kürt partilerinin ve aydınların görüşleri de alınmalı.

İlginizi Çekebilecek Haberlerimiz

Aşağıya kaydırmaya devam edin...