Bugünün Haberi
10 Mart 2025, 04:45
5

Ankara İftar Vakti: 10 Mart 2025 Pazar Günü Ankara'da Akşam Ezanı Saat Kaçta?

Ankara iftar vakti merak ediliyor! 10 Mart 2025 Pazar günü Ankara'da akşam ezanı saat kaçta okunacak? İşte Diyanet İşleri Başkanlığı imsakiye verilerine göre güncel iftar saatleri.
Ankara İftar Vakti: 10 Mart 2025 Pazar Günü Ankara'da Akşam Ezanı Saat Kaçta?

Ramazan ayının manevi atmosferinde oruç tutan başkent sakinleri, Ankara iftar vakti ve akşam ezanı saatleri hakkında bilgi edinmek istiyor. 10 Mart 2025 Pazar günü Ankara'da iftar vakti saat kaçta? Ankara'da oruç tutan vatandaşlar için imsakiye verileri neyi gösteriyor? Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından yayınlanan resmî verilere göre, 10 Mart 2025 tarihinde Ankara'da iftar vakti saat 18:57 olarak açıklandı.

Ankara İftar Vakti ve Akşam Ezanı Saatleri

Ramazan ayı boyunca oruç tutanlar için iftar saatleri büyük önem taşıyor. Oruç, imsakiye verilerine göre belirlenen akşam ezanının okunmasıyla birlikte açılıyor. 10 Mart 2025 Pazar günü için belirlenen Ankara iftar vakti saat 18:57'de olacak.

Diyanet İşleri Başkanlığı İmsakiye Verileri

Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından yayınlanan imsakiye verilerine göre, 10 Mart 2025 tarihinde Ankara'da oruç saat 18:57'de sona erecek. İftara geri sayım yapan vatandaşlar, belirtilen vakitte akşam ezanının okunmasıyla birlikte oruçlarını açabilecekler.

Ankara ve İlçelerinde İftar ve Sahur Vakitleri

Başkent Ankara, büyük bir yüzölçümüne sahip olduğu için her ilçede iftar ve sahur saatlerinde küçük farklılıklar olabilir. İlçelere göre iftar ve sahur saatlerini öğrenmek isteyen vatandaşlar, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın resmî web sitesinden detaylı bilgilere ulaşabilir.

Başlıca Ankara İlçelerinde İftar Saatleri

  • Çankaya: 18:57
  • Keçiören: 18:57
  • Yenimahalle: 18:57
  • Etimesgut: 18:57
  • Sincan: 18:58
  • Altındağ: 18:57
  • Mamak: 18:57

Ankara'nın farklı bölgelerinde yaşayanlar, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın imsakiye bilgilerini inceleyerek ilçelerine özel sahur ve iftar saatlerini öğrenebilirler.

Ramazan Ayında İftar ve Sahur Saatlerinin Önemi

Ramazan ayı, İslam dünyasında büyük bir manevi ve dini önem taşır. Oruç ibadeti, sahur ile başlayıp iftar vaktiyle sona erer. İftar saatleri, oruç tutanlar için günün en önemli anlarından biridir. Bu nedenle, doğru ve kesin bilgiye ulaşmak isteyen vatandaşlar, resmi kaynaklara güvenmelidir.

İftar Hazırlıklarında Nelere Dikkat Edilmeli?

Ramazan boyunca sağlıklı ve dengeli beslenmek büyük önem taşır. İftarda ağır yemeklerden kaçınmak, hafif ve besleyici yiyecekler tercih etmek mide rahatsızlıklarının önünü geçebilir. İşte dikkat edilmesi gereken noktalar:

Orucunuzu hurma ve su ile açarak vücudu yumuşatın.

Hafif çorbalar ve protein ağırlıklı yemekler tercih edin.

Ağır ve yağlı yiyeceklerden uzak durun.

Bol su tüketerek susuz kalmamaya özen gösterin.

Sahurda protein ve lif ağırlıklı besinler tüketerek tokluk sürenizi uzatın.

Ankara'da 10 Mart 2025 Pazar günü oruç tutan vatandaşlar için iftar vakti 18:57 olarak belirlenmiştir. Ramazan ayı boyunca oruç ibadetini yerine getiren vatandaşlar, Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından yayınlanan imsakiye verilerini takip ederek güncel iftar saatlerine ulaşabilirler. Ankara'nın farklı ilçelerinde yaşayanlar, kendi bölgelerine özel imsakiye bilgilerine resmi kaynaklardan ulaşabilir.

Ramazan ayının manevi huzuruyla oruçlarınızı kabul olması dileğiyle, hayırlı iftarlar!

1 Temmuz 2025, 17:25
1

Albert Einstein'ın Beyni Neden Çalındı? Ölümünden Sonraki Gizemli Olayın Perde Arkası!

Bilim dünyasının en parlak zihinlerinden biri olarak kabul edilen Albert Einstein'ın beyin çalınması olayı, modern bilim tarihinde ve popüler kültürde hala büyük bir merak konusu olmaya devam ediyor. 1955 yılında hayata gözlerini yuman dehanın beyninin, ölümünden sadece yedi saat sonra otopsiyi yapan doktor tarafından rızası dışında çıkarılması, hem etik tartışmaları hem de bilimsel merakı tetiklemişti. Peki, bu sıra dışı olay nasıl yaşandı ve arkasındaki neden neydi?
Albert Einstein'ın Beyni Neden Çalındı? Ölümünden Sonraki Gizemli Olayın Perde Arkası!

Vasiyete Rağmen Gerçekleşen Olay: Beynin Akıbeti


Albert Einstein, 18 Nisan 1955'te Princeton Hastanesi'nde karın aort anevrizması nedeniyle vefat ettiğinde, aslında bedeninin yakılmasını ve küllerinin gizlice dağıtılmasını istemişti. Amacı, ölümünden sonra kişiliğinin ve bedeninin bir kült objesi haline gelmesini engellemekti. Ancak bu vasiyet, otopsiyi gerçekleştiren baş patolog Dr. Thomas Harvey tarafından çiğnendi.

Dr. Harvey, Einstein'ın ailesinin izni olmaksızın beynini çıkardı ve yanına aldı. Bu şok edici eylemin temel motivasyonu, Einstein'ı bu kadar eşsiz kılan zekanın biyolojik sırrını çözme arzusuydu. Harvey, beyni dikkatlice inceleyerek insan dehasının anatomik veya hücresel farklılıklarını keşfedebileceğine inanıyordu.



Media content

Beynin 50 Yıllık Yolculuğu ve Bilimsel İncelemeler


Dr. Harvey'in bu izinsiz müdahalesi büyük tartışmalara yol açtı ve kendisi hastanedeki görevinden alındı. Ancak, Einstein'ın ailesiyle yapılan görüşmeler sonucunda, beynin bilimsel araştırmalar için kullanılması koşuluyla olaya onay verdiler. Bunun üzerine Einstein'ın diğer bedensel kalıntıları vasiyeti üzerine yakılarak bilinmeyen bir yere dağıtıldı.

Dr. Harvey, beyni 240 parçaya böldü ve özel solüsyonlar içinde kavanozlarda muhafaza etti. Sonraki yarım yüzyıl boyunca, Harvey bu parçaları farklı zamanlarda ve farklı yerlerde sakladı; hatta bazı söylentilere göre bir kurabiye kavanozunda bile taşıdı. Bu süreçte, Einstein'ın beyni üzerinde beklediği kadar kapsamlı bir araştırma yapamadı, çünkü o dönemdeki teknoloji ve beyin bilimi yeterli değildi.

Yıllar içinde beynin bazı parçaları, çeşitli araştırmacılara gönderilerek incelendi. Bu çalışmaların bazılarında, Einstein'ın beyninin genel büyüklüğünün ortalamanın altında olduğu, ancak bazı bölgelerinde (özellikle matematiksel düşünme ve uzamsal algıyla ilişkili alanlarda) glia hücrelerinin sayısının daha fazla olduğu veya özel kortikal katlanma modelleri gibi farklılıklar olduğu iddia edildi. Ancak bu bulgular, dehanın tam olarak neden kaynaklandığını kesin olarak açıklayamadı ve bilim dünyasında hala tartışma konusudur.

Dr. Thomas Harvey, yaşamının sonlarına doğru beynin kalan kısımlarını Princeton Hastanesi'ne geri teslim etti ve bu ilginç hikaye, tıp ve etik tarihi açısından önemli bir ders olarak yerini aldı. Einstein'ın beyninin çalınması, bir yandan bilimin derinliklerine inme arzusunu, diğer yandan ise kişisel vasiyetlere ve etik sınırlara uyulması gerekliliğini çarpıcı bir şekilde gözler önüne serdi.

İlginizi Çekebilecek Haberlerimiz

Aşağıya kaydırmaya devam edin...