Bugünün Haberi
21 Haziran 2025, 18:13
6

Anoreksiya Nedir? Belirtileri ve Tedavi Yolları Nelerdir?

Günümüz dünyasında güzellik standartlarının ve beden imajının yoğun baskısı altında, özellikle genç bireylerde ortaya çıkan ciddi sağlık sorunlarından biri de anoreksiya nervozadır. Anoreksiya, sadece besin kısıtlamasıyla karakterize bir yeme bozukluğu olmanın ötesinde, bireyin psikolojisini ve fiziksel sağlığını derinden etkileyen, potansiyel olarak hayati tehlike taşıyan psikolojik bir rahatsızlıktır.
Anoreksiya Nedir? Belirtileri ve Tedavi Yolları Nelerdir?

Anoreksiya nervoza, anormal derecede düşük vücut ağırlığına sahip olma, kilo almaktan aşırı derecede korkma ve vücut imajında çarpık bir algı ile tanımlanan, yaşamı tehdit eden bir yeme bozukluğudur. Genellikle ergenlik dönemindeki genç kızlarda daha sık görülse de, her yaş ve cinsiyetten bireyi etkileyebilir. Hastalar, normal kilolarının çok altında olmalarına rağmen kendilerini şişman hisseder ve yemek yemeyi reddederek veya aşırı egzersiz yaparak mevcut kilolarını korumaya çalışırlar. Başlangıçta iştah kontrol altına alınabilse de, ilerleyen süreçte iştah tamamen kaybolabilir ve vücut hastalık derecesinde zayıflayabilir.

Anoreksiyanın Nedenleri: Karmaşık Bir Etkileşim

Anoreksiya nervozanın tek bir nedeni yoktur; genellikle biyolojik, psikolojik ve çevresel faktörlerin karmaşık bir etkileşimi sonucu ortaya çıkar.

  • Biyolojik Nedenler: Duyarlı, azimli ve mükemmeliyetçi kişilik yapısına sahip bireylerde daha sık görülebilir. Genetik yatkınlığa dair kesin çalışmalar olmasa da, ailede anoreksiya öyküsü olanlarda risk daha yüksek olabilir.
  • Psikolojik Nedenler: Bebeklik ve çocukluk dönemindeki yanlış beslenme davranışları risk faktörü oluşturabilir. Utangaç, depresif, obsesif kompülsif kişilik bozukluğuna sahip gençlerde, sevgi bağı düşük ebeveynlere sahip olanlarda ve cinsel istismara uğramış bireylerde anoreksiya nervoza görülme riski artabilir.
  • Çevresel Faktörler: Moda dünyasının dayattığı "sıfır beden" algısı, özellikle ergenlik çağındaki gençleri olumsuz etkileyebilir. Dansçılar, balerinler, mankenler gibi meslek gruplarında, iş yaşamlarındaki rekabet ve beklentiler nedeniyle yeme bozuklukları riski daha yüksektir.
Media content

Belirtileri: Fiziksel ve Psikolojik Uyarı İşaretleri

Anoreksiya nervozanın belirtileri hem fiziksel hem de psikolojik düzeyde kendini gösterir:

  • Yemek yemeyi reddetme veya çok sınırlı bir diyet programı uygulama.
  • Aşırı egzersiz yaparak kilo kaybetme veya mevcut kiloyu koruma çabası.
  • Kilo alma korkusu ve açlığa rağmen açlık durumunu inkar etme.
  • Sürekli tartılma ihtiyacı hissetme.
  • Yemekten sonra kusma veya diüretik/müshil ilaçları kullanma.
  • Tuvalette uzun zaman geçirme.
  • Ciddi kilo kaybına bağlı olarak adet düzensizlikleri veya kesilmesi.
  • Saç dökülmesi, ince ve kırılgan tırnaklar.
  • Soğuğa karşı hassasiyet, tansiyon düşüklüğü, kabızlık, nabız düşüklüğü.
  • Mizaç dalgalanmaları, düşük benlik saygısı, içe dönüklük, obsesyon ve depresyon gibi psikiyatrik belirtiler.

Tanı ve Tedavi: Multidisipliner Bir Yaklaşım

Anoreksiya nervoza tanısı, kilo kaybına neden olabilecek diğer hastalıkların dışlanması ve bireyin klinik ile psikolojik bulgularının kapsamlı bir şekilde değerlendirilmesiyle konulur. Tedavi, genellikle bir psikiyatrist, diyetisyen, psikolog, ortopedi uzmanı, endokrinolog, fizyoterapist ve hemşirelerden oluşan multidisipliner bir ekibin işbirliğini gerektirir.

Ciddi kilo kaybı yaşayan hastalar, tıbbi tedavi ve besin takviyesi için hastanede kontrol altında tutulabilir. Psikoterapi seansları, bireyin kimlik duygusunu ve öz saygısını geri kazanmasına yardımcı olurken, aile katılımı tedavinin başarısı için kritik öneme sahiptir. Hastalığın nüks etme oranının yüksek olması nedeniyle, tedavi sonrası da sürekli kontrol altında tutulması büyük önem taşır.

Unutulmamalıdır ki anoreksiya nervoza, tedavi edilmediğinde ölümcül sonuçlar doğurabilen ciddi bir hastalıktır. Erken teşhis ve doğru tedavi yaklaşımları, hastaların iyileşme şansını önemli ölçüde artırır.

18 Haziran 2025, 20:18
12

Arı Ekmeği Yeni Gelir Kapısı mı? Kilosu 3000 TL!

Bir zamanlar bal üreticileri tarafından değeri bilinmeyip çöpe atılan arı ekmeği, şimdilerde adeta bir "altın madeni"ne dönüştü. Yüksek protein içeriği ve sağlığa faydalarıyla dikkat çeken bu doğal ürün, günümüzde kilosu 3 bin liradan alıcı bularak arıcılar için yeni bir gelir kapısı haline geldi.
Arı Ekmeği Yeni Gelir Kapısı mı? Kilosu 3000 TL!

Arı ekmeği, arıların çiçek ve bitkilerden topladıkları polenleri kovanlarına getirerek kendi enzimleri ve salgılarını katarak fermente etmesiyle ürettikleri eşsiz bir besindir. 25 yıldır arıcılık yapan Engin Ekinci, arı ekmeğinin arıların ve tabiatın hammaddesi olduğunu belirtiyor.

Ekinci, "Birkaç yıl önce arı ekmeği üretilmiyordu, hatta çöp olarak atılıyordu. Son yıllarda ise arı ekmeği yerli arıcılarımız tarafından üretiliyor" diyerek ürünün değerinin yeni yeni anlaşıldığını vurguladı.

Bir Çay Kaşığı Bir Kilo Ete Bedel: Şaşırtıcı Faydaları!

Arı ekmeği, zengin besin içeriğiyle dikkat çekiyor. İçerisinde yaklaşık 22-23 çeşit amino asit barındıran bu doğal ürün, protein açısından son derece zengin. Bal üreticileri, bir çay kaşığı arı ekmeğinin yaklaşık 1 kilogram ete eşdeğer miktarda protein barındırdığını ifade ediyor.

Bu özelliğiyle arı ekmeği, özellikle diyet yapan bireyler ve çocukların gelişimi için destekleyici bir gıda olarak sıkça tercih ediliyor. Akciğer hastalıkları, prostat, eklem ağrıları gibi birçok rahatsızlığa iyi geldiği iddia edilen arı ekmeği, tam anlamıyla bir şifa deposu olarak görülüyor. Birçok farklı çiçekten elde edilen polenlerin fermantasyonuyla oluşan bu ürün, bağışıklık sistemini destekleyici ve genel sağlığı iyileştirici özelliklere sahip.

Arı ekmeğinin sağlık bilincinin artmasıyla birlikte popülaritesinin de arttığı ve arıcılar için önemli bir ekonomik değere dönüştüğü gözlemleniyor.

İlginizi Çekebilecek Haberlerimiz

Aşağıya kaydırmaya devam edin...