Bugünün Haberi
23 Şubat 2025, 23:57
24
(Güncellendi: 23 Temmuz 2025, 17:36)

Atomu Parçalayan İlk Kişi Kim? Einstein Olmayabilir!

Atomu parçalayan ilk kişi kimdi?" sorusu kulağa basit gelebilir, fakat bilim dünyasında bu sorunun cevabı neredeyse atomun kendisi kadar karmaşık! Gelin, bu bilimsel tartışmanın perde arkasına birlikte bakalım. Acaba gerçekler ne?
Atomu Parçalayan İlk Kişi Kim? Einstein Olmayabilir!

Atomun sırlarını keşfetme yolculuğu, insanlık tarihinin en büyük meraklarından biri olmuştur. İlk bakışta "atomu parçalayan ilk kişi" ifadesi kulağa basit bir başarı hikayesi gibi gelebilir; ancak aslında bu soru, bilimsel tanımlar ve tarihsel süreçler nedeniyle oldukça tartışmalı hale gelmiştir.

Ernest Rutherford, 1919’da atomun çekirdeğini keşfederek, atomun bölünemez olmadığını göstermiştir. O zamandan sonra, Cambridge’de birlikte çalışan Ernest Walton ve James Cockcroft gibi bilim insanları, atomu parçalama deneylerini gerçekleştirmiş ve bu alanda devrim niteliğinde adımlar atmışlardır. Fakat, "atomu parçalamak" terimi bile bilim insanları arasında tam olarak ne anlama geldiği konusunda fikir ayrılıklarına yol açmaktadır. Bazıları, bu başarıyı Rutherford’un buluşuna dayandırırken, diğerleri Cockcroft ve Walton’un deneysel çalışmasını öne çıkarmaktadır.


Donald Trump’ın yemin töreninde yaptığı açıklamaların ardından internette başlayan tartışmalar, bu unvanın aslında İngiliz-Yeni Zelandalı bilim insanlarına ait olduğunu iddia eden sesleri ortaya çıkardı. Tabii konuya hakim olan uzmanlar, tarihsel bağlam ve teknik detaylar göz önüne alındığında, "atomu parçalayan ilk kişi" sorusunun yanıtının basit bir isimle sınırlanamayacağını belirtiyor. Çünkü bu başarı, birçok bilim insanının ortak çabası, disiplinler arası etkileşim ve o dönemin teknolojik imkanlarıyla şekillenen karmaşık bir sürecin sonucudur.

Rutherford (sağda) Manchester'daki deneylerinin yanı sıra denizaltı tespit çalışmaları ve başka savaş işleri yapıyordu.

Atomun temel yapı taşları olan çekirdek ve elektronlar arasındaki ilişki, Antik Yunan’dan günümüze kadar tartışılmış; ancak modern fizik, Rutherford ve devamındaki çalışmalarla bu bilginin temellerini attı. Dolayısıyla, bu başarıyı tek bir kişiye indirgemek, o zamanki bilimsel atmosferi ve ekip çalışmalarını göz ardı etmek anlamına gelir. Bu konuyu tartışmaya açsak da herkesin yorumu önemli. Fikirleriniz nedir peki bu konuyla ilgili olarak?

26 Eylül 2025, 17:49
15
(Güncellendi: 26 Eylül 2025, 17:49)

2019’da Gelen Sinyal Şok Etti: Paralel Evrenlerden Mesaj Olabilir!

2019’da kaydedilen GW190521 sinyali, kara delik çarpışmasından değil çöken bir solucan deliğinden gelmiş olabilir. Eğer bu teori doğrulanırsa, bilim insanları paralel evrenlere dair ilk somut kanıtı elde edecek. Tüm detaylar ve çarpıcı iddialar haberimizde…
2019’da Gelen Sinyal Şok Etti: Paralel Evrenlerden Mesaj Olabilir!

Bilim dünyası 2019 yılında kaydedilen sıra dışı bir kütle çekim dalgası sinyali üzerinde hâlâ tartışıyor. “GW190521” olarak adlandırılan bu sinyal, LIGO ve Virgo dedektörleri tarafından tespit edildiğinde bilim insanlarını şaşkına çevirmişti. Çünkü tipik kara delik birleşmeleri dakikalarca süren ve giderek artan dalgalar üretirken, bu sinyal yalnızca saniyenin onda biri kadar sürmüştü. Çin Bilimler Akademisi Üniversitesi’nden Dr. Qi Lai’nin başını çektiği bir ekip, sinyalin kaynağına dair çarpıcı bir teori öne sürdü: Çöken bir solucan deliğinin yankısı. Eğer bu iddia doğru çıkarsa, evrenler arasında açılmış geçici bir tünelden gelen bu sinyal, insanlık tarihinin en büyük kozmik keşiflerinden biri olabilir.

Paralel Evrenlere Açılan Kapı mı?

Araştırmacılar sinyali hem klasik kara delik çarpışması hem de solucan deliği senaryolarıyla karşılaştırdı. Sonuçlar, standart çarpışma modelinin verilere biraz daha yakın olduğunu gösterse de, solucan deliği ihtimali tamamen elenmedi. Bu da bilimin, belki de ilk kez paralel evrenlere dair somut kanıtların eşiğinde olabileceğini ortaya koyuyor. Uzmanlara göre teori doğrulanırsa, yalnızca solucan deliklerinin varlığı kesinleşmekle kalmayacak, aynı zamanda çoklu evren fikri de bambaşka bir boyut kazanacak. Şimdilik GW190521 sinyali gizemini koruyor, ancak önümüzdeki yıllarda yapılacak gözlemler ve yeni nesil teleskoplarla bu sır perdesi aralanabilir. İnsanlık, evrenin sınırlarını yeniden tanımlayacak bir keşfin eşiğinde olabilir.

İlginizi Çekebilecek Haberlerimiz

Aşağıya kaydırmaya devam edin...