Bugünün Haberi
8 Şubat 2025, 18:31
27
(Güncellendi: 21 Temmuz 2025, 17:00)

Ayetel Kürsi Duası Anlamı, Okunuşu, Faydaları ve Faziletleri Nelerdir?

Ayetel Kürsi Duası, Bakara Suresi'nin 255. ayeti olup, İslam inancında büyük öneme sahip bir ayettir. Anlamı ve faziletleri ile Müslümanlar tarafından sıkça okunan bu ayet, Allah'ın (c.c.) gücünü, kudretini ve eşsiz sıfatlarını ifade eder.
Ayetel Kürsi Duası Anlamı, Okunuşu, Faydaları ve Faziletleri Nelerdir?

Ayetel Kürsi Duası, Allah'ın (c.c.) birliğini, ilmini, kudretini ve her şeyin O'na bağlı olduğunu vurgular. Aynı zamanda, Allah'ın (c.c.) izni olmadan kimsenin şefaat edemeyeceğini, her şeyin O'nun bilgisi dahilinde olduğunu ve O'nun kürsüsünün gökleri ve yeri içine aldığını ifade eder. Bu ayet, Müslümanlara Allah'ın (c.c.) yüceliğini ve gücünü hatırlatarak, O'na sığınmaları ve O'ndan yardım dilemeleri gerektiğini öğretir.

Ayetel Kürsi'nin Okunuşu (Arapça ve Türkçe)

Ayetel Kürsi'nin Arapça metni ve Türkçe okunuşu şu şekildedir;

Arapça

اللَّهُ لَا إِلَٰهَ إِلَّا هُوَ الْحَيُّ الْقَيُّومُ ۚ لَا تَأْخُذُهُ سِنَةٌ وَلَا نَوْمٌ ۚ لَهُ مَا فِي السَّمَاوَاتِ وَمَا فِي الْأَرْضِ ۗ مَنْ ذَا الَّذِي يَشْفَعُ عِنْدَهُ إِلَّا بِإِذْنِهِ ۚ يَعْلَمُ مَا بَيْنَ أَيْدِيهِمْ وَمَا خَلْفَهُمْ ۖ وَلَا يُحِيطُونَ بِشَيْءٍ مِنْ عِلْمِهِ إِلَّا بِمَا شَاءَ ۚ وَسِعَ كُرْسِيُّهُ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضَ ۖ وَلَا يَئُودُهُ حِفْظُهُمَا ۚ وَهُوَ الْعَلِيُّ الْعَظِيمُ 1

Ayetel Kürsi'nin Türkçe Okunuşu

Allâhü lâ ilâhe illâ hüve’l-hayyü’l-kayyûm, lâ te’huzühû sinetün ve lâ nevm, lehû mâ fi’ssemâvâti ve mâ fi’l-ard, men-ze’l-lezî yeşfe’u ‘indehû illâ bi-iznih, ya’lemü mâ beyne eydîhim ve mâ halfehüm, ve lâ yuhîtûne bi-şey’in min‘ılmihî illâ bimâ şâe, vesi’a kürsiyyühü’s-semâvâti ve’l-ard ve lâ yeûdühû hifzuhumâ ve hüve’laliyyü’l-azîm.

Ayetel Kürsi'nin Türkçe Anlamı (Meali)

Allah, O'ndan başka ilah yoktur; diridir, her şeyin varlığı O'na bağlı ve dayalıdır. Ne uykusu gelir ne de uyur. Göklerde ve yerde ne varsa hepsi O'nundur. O'nun izni olmadıkça katında hiçbir kimse şefaat edemez. Onların önlerinde ve arkalarında olanları O bilir. O'nun ilminden hiçbir şeyi -dilediği müstesna- kimse bilgisi içine sığdıramaz. O'nun kürsüsü gökleri ve yeri içine almıştır. Onları korumak kendisine zor gelmez. O yücedir, mutlak büyüktür.


Ayetel Kürsi'nin Faziletleri ve Faydaları

Ayetel Kürsi'nin okunması, Müslümanlar için birçok fayda ve fazilet sunar. Hadislerde belirtildiğine göre, Ayetel Kürsi'yi okuyan kimse, şeytanın şerrinden korunur, evine bereket gelir, rızkı artar ve Allah'ın (c.c.) izniyle birçok sıkıntıdan kurtulur. Ayrıca, yatağa yatmadan önce Ayetel Kürsi'yi okumak, kişinin güvende uyumasına yardımcı olur.

Ayetel Kürsi'nin faziletleri hakkında birçok hadis bulunmaktadır. Bunlardan bazıları şunlardır:

  • "Kim Ayetel Kürsi'yi her farz namazdan sonra okursa, cennete girmekten onu ancak ölüm alıkoyar." (Nesai)
  • "Yatağına yattığın zaman Ayetel Kürsi'yi oku. Çünkü onu okursan, Allah tarafından üzerine bir koruyucu melek görevlendirilir ve sabaha kadar sana yaklaşamaz." (Buhari)
  • "Bir evde Ayetel Kürsi okunduğunda, şeytanlar o evden kaçar." (Tirmizi)
27 Ağustos 2025, 14:34
5

Utanç Kadının Değil Failin! İfşalarla Yıkılan Ataerkil Düzen

Taciz ifşaları yalnızca bireysel suçları değil, onları koruyan sistemleri de açığa çıkarıyor. Feminist politika, utancı mağdura değil faile iade ederek hakikati kamusal alana taşıyor. İfşaların neden bu kadar önemli olduğuna dair tüm detaylar haberimizde…
Utanç Kadının Değil Failin! İfşalarla Yıkılan Ataerkil Düzen

Türkiye’de son günlerde art arda gelen taciz ifşaları, yalnızca bireysel failleri değil, onların eylemlerini mümkün kılan ataerkil sistemleri de açığa çıkarıyor. Feminist politika, mağdurun sessizliğine odaklanmak yerine bu sessizliği üreten, yeniden üreten ve koruyan toplumsal mekanizmaları ifşa etmeyi hedefliyor. Çünkü utanç, kadının ya da çocuğun sırtına yüklenen bireysel bir duygu değil; erkekliğin “onur” adı altında sahip çıktığı, sistematik biçimde dağıtılan ve failin korunmasını sağlayan bir araç olarak işliyor. UNICEF verilerine göre dünya genelinde milyonlarca kadın ve çocuk en yakınları tarafından istismara uğrarken, devlet ve kurumların bu utancı gizlemeye yönelik ikiyüzlü tavrı, mağdurların-hayatta kalanların sesini bastırıyor.

Onur kime ait, utanç kime?

Psikoloji literatüründe utanç çoğu kez bireysel duygu olarak tanımlansa da feminist teoriler bunun toplumsal bir inşa olduğunu vurguluyor. Kadınlara itaatkârlık ve utangaçlık, erkeklere meydan okuma ve cesaret atfedilerek duygular dahi cinsiyetlendirilmiş durumda. İşte bu nedenle ifşalar, yalnızca bireysel deneyimleri açığa çıkarmak değil, utancı faillere iade edip onuru kadın dayanışmasının merkezine taşımak anlamına geliyor. Gabor Maté’nin de belirttiği gibi, travmayı derinleştiren yaşanan olayın kendisi değil, sonrasında mağdurun nasıl karşılandığıdır. Kadınların ve çocukların adalet arayışında sürekli susmaya zorlandığı bir düzende, ifşalar sessizliği kıran en güçlü kolektif araçlardan biri olarak öne çıkıyor. Bugün asıl soru, “neden şimdi anlattı?” değil, “neden bu kadar susturulmak zorunda kaldı?” olmalıdır. Çünkü utanç kadına değil, failin işlediği şiddeti mümkün kılan ataerkil zihniyete aittir.

İlginizi Çekebilecek Haberlerimiz

Aşağıya kaydırmaya devam edin...