Baba Vanga Kimdir?

Baba Vanga (1911-1996), Bulgaristan doğumlu kötürüm bir kadındı ve hayatını kehanetlerle geçirdiği için "Balkanların Nostradamusu" olarak bilinir. Çocukluğunda yaşadığı bir fırtınadan sonra görme yetisini kaybettiği söylenen Vanga, yeteneğini bu travmatik olaydan sonra kazandığı iddia edildi. Hayatının sonraki dönemlerinde binlerce insan onunla görüşmek için sıraya girdi ve birçok dünya lideri de danışmanlığını istedi.

Vanga'nın kehanetleri arasında doğal afetler, siyasi değişimler, teknolojik gelişmeler ve küresel olaylar yer alıyor. Bazı tahminlerinin şaşırtıcı bir şekilde gerçekleştiği iddia edilse de, bilimsel açıdan kanıtlanabilirliği tartışmalıdır.

2025 Yılı İçin Kehanetler

Baba Vanga'nın 2025 yılı ile ilgili kehanetleri, özellikle doğal afetler ve çevresel değişimler üzerine odaklanıyor. Kahinin bu yıl için söylediği bazı iddialar şunlar:

Doğal Afetler: "Denizlerde beklenmedik hareketlilikler olacak. Bazı bölgeler su altında kalacak."
İklim Değişikliği: "Dünya, iklim değişikliğinden dolayı büyük zorluklar yaşayacak. İnsanlar eski yaşam tarzlarını bırakmak zorunda kalacak."
Küresel Çalkantılar: "Ekonomik ve politik istikrarsızlıklar, toplumları derinden etkileyecek."
Bu kehanetler, özellikle Santorini gibi denizaltı fay hatlarının yoğun olduğu bölgelerde yaşanan depremlerle ilişkilendiriliyor. Ancak, bilim insanları bu tür öngörülerin genel ifadelerden ibaret olduğunu ve somut verilerle desteklenmediğini belirtiyor.

Santorini Depremleri ile İlişki Kurulabilir mi?

Santorini, tarih boyunca volkanik faaliyetler ve depremlerle tanınan bir bölge. Adanın oluşumu, MÖ 1600'lerde meydana gelen devasa bir volkanik patlamaya dayanıyor. Jeologlar, bölgenin hala aktif bir volkanik alanda yer aldığını ve zaman zaman küçük sarsıntılar yaşamasının normal olduğunu söylüyor. Ancak, Baba Vanga'nın "denizlerde beklenmedik hareketlilikler" ifadesi, bazı kişiler tarafından Santorini'deki son depremlerle ilişkilendiriliyor. Bu bağlamda, kahinin kehanetlerinin gerçekleşme ihtimali üzerine spekülasyonlar sürüyor. Ancak bilim insanları, bu tür iddiaların rastlantıya dayalı olduğunu ve kesin bir bağlantı kurulamayacağını vurguluyor.