Bugünün Haberi
1 Temmuz 2025, 13:48
5
(Güncellendi: 1 Temmuz 2025, 13:48)

Böbrek Üstü Bezi Kanseri Nedir? Belirtileri, Teşhisi ve Tedavi Seçenekleri

Vücudumuzda her böbreğin üzerinde yer alan ve hayati hormonlar üreten böbrek üstü bezleri (sürrenal bezler), bazen iyi huylu veya kötü huylu tümörlerin geliştiği yerler olabilir. Böbrek üstü bezlerinde gelişen kötü huylu tümörlere böbrek üstü bezi kanseri adı verilir. Bu kanserler, hormon dengesini bozarak veya çevre dokulara yayılarak ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Nadir görülen kanser türlerinden biri olmasına rağmen, erken teşhis ve doğru tedavi hayati önem taşır.
Böbrek Üstü Bezi Kanseri Nedir? Belirtileri, Teşhisi ve Tedavi Seçenekleri

Böbrek Üstü Bezi Kanseri Türleri


Böbrek üstü bezleri, korteks (dış kısım) ve medulla (iç kısım) olmak üzere iki ana bölümden oluşur ve her iki kısımda da farklı türde kanserler gelişebilir:

  1. Adrenokortikal Karsinom (AKK):
    • Böbrek üstü bezinin dış katmanı olan korteksten kaynaklanır.
    • Nadir görülen ancak oldukça agresif seyredebilen bir kanser türüdür.
    • Hormon üretebilir (fonksiyonel) veya hormon üretmeyebilir (fonksiyonel olmayan).
    • Fonksiyonel tümörler, kortizol, aldosteron veya seks hormonları gibi hormonların aşırı üretimine neden olarak Cushing Sendromu (yüksek kortizol) veya Conn Sendromu (yüksek aldosteron) gibi belirtilere yol açabilir.
  2. Feokromositoma:
    • Böbrek üstü bezinin iç kısmı olan medulladan kaynaklanır.
    • Kanser hücreleri, kan basıncını, kalp atış hızını ve metabolizmayı etkileyen katekolaminler (adrenalin ve noradrenalin) üretir.
    • Genellikle iyi huylu olsa da, yaklaşık %10'u kötü huylu (kanserli) olabilir ve vücudun diğer bölgelerine yayılabilir.
    • Belirtileri ani kan basıncı yükselmesi (hipertansiyon atakları), çarpıntı, baş ağrısı, terleme ve kaygı nöbetleridir.
  3. Nöroblastom:
    • Genellikle bebeklerde ve küçük çocuklarda görülen, sinir hücrelerinden kaynaklanan bir kanser türüdür.
    • Böbrek üstü bezi, nöroblastomun en yaygın başlangıç yerlerinden biridir, ancak vücudun başka yerlerinde de ortaya çıkabilir.
    • Böbrek üstü bezi kanseri terimi altında genellikle Adrenokortikal Karsinom ve kötü huylu feokromositomalar ele alınır.


Böbrek Üstü Bezi Kanseri Neden Olur?


Çoğu böbrek üstü bezi kanseri vakasının kesin nedeni bilinmemektedir. Ancak bazı risk faktörleri ve genetik yatkınlıklar rol oynayabilir:

  • Genetik Sendromlar: Bazı genetik sendromlar, böbrek üstü bezi kanseri riskini artırır:
    • Li-Fraumeni Sendromu: Nadir görülen ve çeşitli kanser türleri riskini artıran genetik bir durum.
    • Beckwith-Wiedemann Sendromu: Aşırı büyümeye neden olan ve böbrek üstü bezi tümörleri riskini artıran bir sendrom.
    • Çoklu Endokrin Neoplazi Tip 2 (MEN2): Feokromositoma riskini artıran genetik bir bozukluk.
    • Von Hippel-Lindau Hastalığı: Feokromositoma ve diğer tümör türleri riskini artıran genetik bir durum.
  • Aşırı Kilo ve Obezite: Bazı araştırmalar, obezitenin bazı kanser türleri gibi böbrek üstü bezi kanseri riskini de artırabileceğini düşündürmektedir.
  • Yaş: Adrenokortikal karsinom her yaşta ortaya çıkabilir ancak çocuklukta ve 40-50 yaşlarında daha sık görülme eğilimindedir.


Belirtileri Nelerdir?


Böbrek üstü bezi kanserinin belirtileri, tümörün hormon üretip üretmemesine ve büyüklüğüne göre değişir.

Hormon Üreten (Fonksiyonel) Tümörlerin Belirtileri:

  • Cushing Sendromu Belirtileri (Aşırı Kortizol Üretimi):
    • Kilo alımı (özellikle göbek çevresinde ve yüzde)
    • Yuvarlaklaşmış yüz ("ay yüz")
    • Boyun arkasında yağ birikimi ("buffalo hörgücü")
    • Kaslarda zayıflık, kolay morarma
    • Ciltte incelme, mor çatlaklar (stria)
    • Yüksek kan basıncı (hipertansiyon)
    • Yüksek kan şekeri (diyabet)
    • Depresyon, anksiyete, sinirlilik
  • Conn Sendromu Belirtileri (Aşırı Aldosteron Üretimi):
    • Yüksek kan basıncı (tedaviye dirençli olabilir)
    • Kas krampları ve zayıflık
    • Yorgunluk, baş ağrısı
    • Sık idrara çıkma
  • Seks Hormonları Üretimiyle İlgili Belirtiler (Androjen/Östrojen fazlalığı):
    • Kadınlarda ses kalınlaşması, aşırı tüylenme (hirsutizm), adet düzensizlikleri, klitoris büyümesi.
    • Erkeklerde meme büyümesi (jinekomasti), cinsel isteksizlik.
    • Çocuklarda erken ergenlik belirtileri.
  • Feokromositoma Belirtileri (Aşırı Adrenalin/Noradrenalin Üretimi):
    • Ani ve şiddetli kan basıncı yükselmeleri (ataklar)
    • Kalp çarpıntısı ve taşikardi
    • Aşırı terleme
    • Şiddetli baş ağrısı
    • Kaygı, panik atak hissi
    • Titreme, solukluk

Hormon Üretmeyen (Non-Fonksiyonel) Tümörlerin Belirtileri:

Bu tümörler genellikle daha büyük boyutlara ulaşana kadar belirti vermeyebilir. Belirtiler tümörün çevre organlara baskı yapmasıyla ortaya çıkar:

  • Karın ağrısı veya baskı hissi
  • Karında ele gelen kitle
  • Sırt ağrısı
  • Kilo kaybı (açıklanamayan)
  • İştahsızlık
  • Halsizlik, yorgunluk


Media content

Teşhis ve Tedavi Yöntemleri


Böbrek üstü bezi kanserinin teşhisi, çeşitli testlerin bir kombinasyonuyla konulur:

  • Kan ve İdrar Testleri: Hormon seviyelerini (kortizol, aldosteron, katekolaminler, seks hormonları) ve böbrek fonksiyonlarını değerlendirmek için yapılır.
  • Görüntüleme Testleri:
    • Bilgisayarlı Tomografi (BT): Tümörün boyutunu, yerini ve çevre dokularla ilişkisini belirlemek için kullanılır.
    • Manyetik Rezonans Görüntüleme (MRG): Özellikle tümörün yumuşak dokulara yayılımını daha detaylı gösterir.
    • Pozitron Emisyon Tomografisi (PET): Kanserli hücrelerin metabolik aktivitesini göstererek yayılımı tespit etmede yardımcı olabilir.
    • Sintigrafi (Nükleer Tıp Görüntüleme): Özellikle feokromositoma gibi bazı hormon üreten tümörleri tespit etmek için özel radyoaktif maddeler kullanılır.
  • Biyopsi: Kesin tanı için tümörden doku örneği alınması gerekebilir. Ancak feokromositoma şüphesi varsa, kriz riskini artırabileceği için biyopsi dikkatle değerlendirilmelidir.

Tedavi Seçenekleri:

Böbrek üstü bezi kanserinin tedavisi, tümörün türüne, boyutuna, evresine (yayılım olup olmadığına), hormon üretip üretmemesine ve hastanın genel sağlık durumuna göre belirlenir. Genellikle multidisipliner bir yaklaşım benimsenir:

  1. Cerrahi Müdahale: Böbrek üstü bezi kanserinin birincil tedavi yöntemidir. Tümörün ve etkilenen bezin çıkarılması amaçlanır (adrenalektomi). Tümör tamamen çıkarılabilirse iyileşme şansı artar.
  2. Kemoterapi: Özellikle tümörün yayılmış olduğu (metastatik) durumlarda veya cerrahi sonrası nüks riskini azaltmak için uygulanabilir.
  3. Radyoterapi: Kanserli hücreleri yok etmek veya semptomları hafifletmek için yüksek enerjili ışınlar kullanılır. Özellikle metastaz yapmış bölgelere uygulanabilir.
  4. Hedefe Yönelik Tedaviler: Kanser hücrelerinin büyümesini veya yayılmasını sağlayan belirli moleküler hedeflere yönelik ilaçlar kullanılabilir.
  5. Hormon Tedavisi: Hormon üreten tümörlerde, aşırı hormon üretimini kontrol altına almak ve semptomları hafifletmek için ilaçlar kullanılabilir.

Böbrek üstü bezi kanseri, nadir olması nedeniyle teşhisi zorlu olabilen bir hastalıktır. Ancak erken dönemde fark edilen belirtiler ve zamanında yapılan doğru müdahaleler, başarılı bir tedavi ve yaşam kalitesinin korunması açısından kritik öneme sahiptir.

1 Temmuz 2025, 13:44
5

Böbrek Büyümesi (Hidronefroz) Nedir? Belirtileri, Nedenleri ve Tedavi Yöntemleri

Böbrekler, vücudumuzun atık maddelerden arınmasında ve idrar üretmesinde hayati rol oynayan organlardır. Ancak bazen, idrarın böbreklerden mesaneye doğru normal akışı engellendiğinde, idrar böbreklerde birikerek böbreklerin şişmesine ve büyümesine yol açar. Bu duruma tıbbi dilde hidronefroz veya yaygın adıyla böbrek büyümesi denir. Tek veya her iki böbreği de etkileyebilen hidronefroz, zamanında teşhis ve tedavi edilmezse böbrek fonksiyonlarında kalıcı hasara ve hatta böbrek yetmezliğine neden olabilen ciddi bir durumdur.
Böbrek Büyümesi (Hidronefroz) Nedir? Belirtileri, Nedenleri ve Tedavi Yöntemleri

Hidronefroz (Böbrek Büyümesi) Neden Olur?


Hidronefrozun temel nedeni, idrar yolunun herhangi bir yerinde oluşan bir tıkanıklık veya idrarın geri kaçmasıdır. Bu durum, idrarın böbreklerden dışarı atılmasını engeller ve böbrek içinde basınç birikmesine yol açar. Başlıca nedenleri şunlardır:

  • İdrar Yolu Tıkanıklığı veya Daralması:
    • Böbrek Taşları: Böbrek veya idrar yolunda oluşan taşlar, idrar akışını tamamen veya kısmen engelleyebilir.
    • Üreter Darlığı: Böbrekten mesaneye idrar taşıyan tüpler olan üreterlerin doğuştan dar olması veya enfeksiyon, yara izi gibi nedenlerle sonradan daralması.
    • Prostat Büyümesi (BPH): Erkeklerde prostat bezinin büyümesi, mesaneden idrar çıkışını engelleyerek böbreklerde basınca neden olabilir.
    • Tümörler: İdrar yolunda (böbrek, mesane, prostat) veya idrar yollarına dışarıdan bası yapan karın içi tümörler.
    • Kan Pıhtıları: İdrar yolunda oluşan kan pıhtıları tıkanıklığa yol açabilir.
    • Üretral Valfler: Özellikle erkek bebeklerde doğuştan gelen ve idrarın akışını engelleyen anormal doku kıvrımları.
  • Vezikoüreteral Reflü (VUR): Normalde idrarın mesaneden böbreklere geri akışını engelleyen bir kapakçık sistemi bulunur. VUR'da bu sistem bozuk olduğu için idrar mesaneden üretere ve hatta böbreğe geri kaçar. Bu durum, özellikle çocuklarda yaygındır ve böbreklerde tekrarlayan enfeksiyonlara neden olabilir.
  • Sinir Hasarı: Mesaneyi kontrol eden sinirlerdeki hasar (örneğin omurilik yaralanması, diyabetik nöropati) mesanenin düzgün boşalmamasına ve idrarın böbreklere geri birikmesine yol açabilir.
  • Gebelik: Gebelikte büyüyen rahmin üreterlere baskı yapması geçici hidronefroza neden olabilir. Bu durum genellikle doğumdan sonra kendiliğinden düzelir.


Böbrek Büyümesinin Belirtileri Nelerdir?


Hidronefroz, özellikle başlangıç evrelerinde genellikle belirti vermeyebilir ve başka bir nedenle yapılan görüntüleme testlerinde tesadüfen tespit edilebilir. Ancak durum ilerledikçe veya ciddi bir tıkanıklık oluştuğunda çeşitli belirtiler ortaya çıkabilir:

  • Yan veya Sırt Ağrısı: Genellikle etkilenen böbreğin olduğu tarafta, bel veya kasık bölgesine yayılan ağrı. Ağrı aniden başlayabilir ve şiddetli olabilir (böbrek kolik ağrısı gibi).
  • İdrar Yaparken Ağrı veya Yanma (Dizüri): Özellikle idrar yolu enfeksiyonu eşlik ediyorsa görülebilir.
  • Sık İdrara Çıkma İhtiyacı veya Acil İşeme Hissi: Mesanenin tam boşalmaması nedeniyle sık sık tuvalete gitme isteği.
  • İdrarda Kan (Hematüri): Özellikle böbrek taşları veya enfeksiyon varsa idrarda kan görülebilir.
  • Bulanıklık veya Kusma: Böbrek fonksiyonları etkilendiğinde veya enfeksiyon varsa mide bulantısı ve kusma yaşanabilir.
  • Ateş ve Titreme: İdrar yolu enfeksiyonu veya böbrek enfeksiyonu (piyelonefrit) varlığında ortaya çıkabilir.
  • Yorgunluk ve Halsizlik: Kronik böbrek yetmezliği gelişmeye başlamasıyla görülebilir.
  • Bebeklerde ve Çocuklarda: Karın şişliği, gelişme geriliği, sık idrar yolu enfeksiyonları.


Media content

Hidronefroz Tanısı ve Tedavisi


Hidronefroz tanısı genellikle ultrasonografi ile konulur. Ultrason, böbreğin şişliğini ve idrar yolundaki tıkanıklığı görselleştirmede etkilidir. Gerekirse bilgisayarlı tomografi (BT) veya manyetik rezonans görüntüleme (MRG) gibi daha detaylı görüntüleme yöntemleri de kullanılabilir. Altta yatan nedeni belirlemek için idrar ve kan testleri de yapılır.

Tedavi, hidronefrozun nedenine ve şiddetine bağlıdır:

  • Gözlem ve Takip: Özellikle bebeklerde görülen ve kendiliğinden düzelme potansiyeli olan hafif hidronefroz vakalarında doktor, düzenli takip ile durumun kendiliğinden iyileşmesini bekleyebilir.
  • Antibiyotikler: Eğer enfeksiyon varsa veya enfeksiyon riski yüksekse antibiyotik tedavisi uygulanır.
  • Tıkanıklığın Giderilmesi:
    • Böbrek Taşları: Taşın boyutu ve konumuna göre ilaçla düşürme, şok dalgasıyla kırma (ESWL) veya cerrahi yöntemlerle (üreterorenoskopi, perkütan nefrolitotomi) çıkarılabilir.
    • Üreter Stenti: Üreteri açık tutmak için geçici olarak bir stent yerleştirilebilir.
    • Nefrostomi Tüpü: Ciddi durumlarda veya acil durumlarda, idrarın böbrekten direkt dışarı akmasını sağlamak için sırttan böbreğe geçici bir tüp (nefrostomi) yerleştirilebilir.
    • Cerrahi Müdahale: İdrar yolundaki yapısal anormallikler (darlıklar, tümörler) veya prostat büyümesi gibi nedenler cerrahi olarak düzeltilebilir. Özellikle Vezikoüreteral Reflü (VUR) vakalarında, idrarın geri akışını engelleyici cerrahi yöntemler uygulanabilir.

Tedavi edilmeyen hidronefroz, böbrekte kalıcı hasara ve böbrek yetmezliğine yol açabilir. Bu nedenle, yukarıdaki belirtilerden herhangi birini fark ettiğinizde vakit kaybetmeden bir üroloji uzmanına başvurmanız hayati önem taşır. Erken teşhis ve uygun tedavi ile böbrek fonksiyonları korunabilir ve hastalığın ilerlemesi engellenebilir.

İlginizi Çekebilecek Haberlerimiz

Aşağıya kaydırmaya devam edin...