Beyaz Saray’da yaşanan Trump-Zelenski gerilimi, uluslararası ilişkilerde yeni bir dönemin habercisi mi? Dünya çok kutupluluğun doğum sancılarını yaşarken, Batı’nın geleneksel ittifakları birer birer sarsılıyor. ABD Başkanı Donald Trump’ın Avrupa’yı Rusya ile karşı karşıya bırakması, AB’nin ise Ukrayna’ya gerçek bir güvenlik garantisi sunamaması, küresel güç dengelerini yeniden şekillendiriyor.

Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un Avrupa Ordusu fikri ve Almanya’nın Trump’ı yatıştırma çabaları, Batı dünyasının kendi içinde bölündüğünü gösterirken, Türkiye bu süreçten nasıl etkileniyor? AK Parti 8. Olağan Kongresi’nde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın vurguladığı “küresel güvenlik krizi”, bugün yaşanan kaosun öngörülebilir olduğunu gözler önüne seriyor.

Türkiye, 20 yıl önce başlattığı milli savunma sanayi yatırımları sayesinde bugün hem ekonomik hem de askeri bağımsızlık yolunda önemli bir aşama kaydetti. 2004 yılında IMF programı altındayken bile TÜBİTAK’a aktarılan süper ödenek, bugün savunma sanayisinin dünya çapında söz sahibi olmasını sağladı.

O zaman soralım… Ukrayna savaşı, Avrupa’nın güvenlik krizi ve ABD’nin politikaları Türkiye’ye nasıl fırsatlar sunuyor? Geleceğin güç dengeleri nasıl değişecek? Sizce biraz daha farklılık olur mu Türkiye adına?