Payload Logo
19 Ekim 2023, 23:15
1

Burcu Esmersoy’un Beğendiği Paylaşım Sosyal Medyayı Birbirine Kattı!

Geçtiğimiz günlerde Gazze’de el-Ehli Baptist Hastanesi’nin vurulması ile İsrail’in savaş suçu işlediği konusunda paylaşımlar yapılmıştı. Yaşanan bu olay üzerine pek çok ünlü, sosyal medya hesaplarından İsrail’i kınamıştı. Ancak Burcu Esmersoy’un beğendiği bir paylaşım, sosyal medyada büyük tepkilere neden oldu.
Burcu Esmersoy’un Beğendiği Paylaşım Sosyal Medyayı Birbirine Kattı!

Geçtiğimiz günlerde Gazze’de el-Ehli Baptist Hastanesi’nin vurulması ile İsrail’in savaş suçu işlediği konusunda paylaşımlar yapılmıştı. Yaşanan bu olay üzerine pek çok ünlü, sosyal medya hesaplarından İsrail’i kınamıştı. Ancak Burcu Esmersoy’un beğendiği bir paylaşım, sosyal medyada büyük tepkilere neden oldu.


Uzun yıllardır İsrail ve Filistin arasındaki çatışma devam ediyor. Ancak son günlerde bu çatışmanın dozu oldukça artmış durumda. Gazze’de bulunan el-Ehli Baptist Hastanesi’nin İsrail tarafından vurulduğu iddiası, ülkemizde de büyük bir tepki ile karşılanmıştı. İsrail’in açık bir şekilde savaş suçu işlediğine yönelik, kadın ve çocuklar dahil sivillere saldırmış olmasına karşı ünlüler de tepkilerini sosyal medya aracılığı ile duyurmuştu. Ancak Burcu Esmersoy’un bu konuda bir paylaşım yapmaması ve onun yerine İsrailli oyuncu Gal Gadot Varsona’nın paylaşımını beğenmesi büyük yankı uyandırdı.


İsrailli oyuncu olan Gal Gadot Varsona, sosyal medya hesabında Davut Yıldızı paylaşarak “İsrail’in yanındayım” şeklinde bir paylaşım yapmıştı. Burcu Esmersoy ise yapılan bu paylaşımı beğenmişti. Yönetmen Tülay Gökçimen ise Burcu Esmersoy’un bu hareketine yönelik olarak ağır eleştirilerde bulundu. Gökçimen, Burcu Esmersoy’un beğenmiş olduğu paylaşımın ekran görüntüsünü alarak kendi sosyal medya hesabında paylaştı. İsrail’in yakın bir tarihte 1000’e yakın insanı katlettiğini ifade eden Yönetmen Gökçimen, “Filistin’i sevmeyebilir ve Müslüman olmayabilirsin fakat bu kadar korkunç bir katliam sonrasında katilden yana olmak insanlık dışıdır” şeklinde bir paylaşım yaptı. Paylaşımın devamında ise elinde oyuncağı ile öldürülen çocuklardan bahseden Gökçimen, “merhamet etme duygun olmasa bile bu kadar açıktan da destek vermek…” şeklinde paylaşımını noktaladı.


Burcu Esmersoy’dan Şok Açıklama


Kendisine yönelik tepkiler ve eleştiriler alan Burcu Esmersoy ise konuya dair bir açıklama yaptı. Esmersoy, Gazze’de yaşana korkunç olay karşında herkes gibi çok üzgün olduğunu ve bu korkunç zulme elinden geldiğince tepki gösterdiğini ifade etti. Tüm bu yaşananlara kahrolurken ilk başta neden bu hakaret ve ağır eleştirilere maruz kaldığını anlayamadığını dile getiren Esmersoy, sosyal medya hesaplarına ofis arkadaşlarının da erişimi olduğunu belirtti.


Esmersoy, yaşanan bu olayda kimin suçu olduğunu araştıracağını ve o kişinin kim olduğunu bulmaya çalıştığını vurguladı. Bu konuya açıklık getirmek için hızlıca paylaşım yapan Nurcu Esmersoy, Gazze’de yaşananlarla ilgili olarak İsrail’in yanında olmadığını da açık bir şekilde ifade etti. Son olarak Esmersoy, dünya barışının bir an önce sağlanabilmesi temennisini de dile getirirken, kamuoyunu elinde olmadan meşgul ettiği için de özür diledi.


29 Nisan 2025, 21:27
8
(Güncellendi: 29 Nisan 2025, 21:27)

Ayşe Barım'a Şok Ceza! Ünlü Menajer Ne Yaptı?

Gezi Parkı soruşturması kapsamında tutuklanan ünlülerin menajeri Ayşe Barım hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianame şok etkisi yarattı. İddianamede Barım'ın, sanatçıları eylemlere katılmaları için yönlendirdiği ve olayların planlayıcılarından olduğu iddiasıyla "Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüse yardım" suçundan 30 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi.
Ayşe Barım'a Şok Ceza! Ünlü Menajer Ne Yaptı?

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca tamamlanan soruşturma sonucunda hazırlanan iddianamede, Ayşe Barım'ın Gezi Parkı olaylarıyla ilgili davalardan hüküm giyen Çiğdem Mater ve Osman Kavala ile firari sanık Mehmet Ali Alabora arasındaki yoğun iletişim detaylarına yer verildi. Telefon konuşmaları, mesaj kayıtları ve HTS kayıtlarının bulunduğu iddianamede, Barım'ın Twitter üzerinden sanatçıları yönlendirdiği de belirtildi.

SOSYAL MEDYA ÜZERİNDEN SANATÇILARI ORGANİZE ETTİĞİ İDDİASI

İddianamede, Ayşe Barım'ın kendi ajansına bağlı sanatçıların sosyal medya hesaplarında, Gezi sürecinin etkili etiketlerinden #occupyturkey ve #DirenGeziParkı hashtaglerini paylaşmalarını sağladığı ve bu paylaşımları kendi ajansının kurumsal hesabından yeniden yayınlayarak sanatçıların katılımını artırmak suretiyle olayların yayılmasını desteklediği öne sürüldü.

SANATÇILARIN BİLİNÇLİ VE ORGANİZE HAREKET ETMELERİ SAĞLANDIĞI BELİRTİLDİ

Barım'ın sanatçıları sık sık arayarak Gezi Parkı'nda buluşmalarını sağladığına dair HTS ve arama kayıtlarının bulunduğu iddianamede, Barım'ın yönlendirmesiyle Gezi Parkı'nda buluşan sanatçıların burada megafonla bildiri okudukları da yer aldı. İddianamede, Gezi Parkı gösterilerinin toplum refleksiyle oluştuğu yönündeki kanaatin aksine, olayı başlatan ve yayılmasında rol oynayan Barım ve ajansına bağlı sanatçıların sosyal medya hesaplarında etkili slogan ve imgelerin paylaşılarak kitlesel yayılımın sağlandığı vurgulandı. Sanatçıların Barım tarafından bilinçli ve organize bir şekilde hareket etmelerinin sağlandığı HTS kayıtlarıyla sabit olduğu belirtildi.

Media content

"HÜKÜMETİ ORTADAN KALDIRMAYA İMKAN SAĞLANDI" İDDİASI

İddianamede, Barım'ın Gezi olaylarının yurt içi ve dışında duyurulmasında rol oynadığı, cebir ve şiddet unsuruyla oluşan karmaşada PKK/KCK, DHKP-C, TKP/ML-TİKKO ve MLKP gibi yasa dışı örgütler ile marjinal grupların faaliyetlerine uygun ortam sağlandığı belirtildi. Toplum ve devleti kaos ortamına sokarak bu grupların koordineli hareket etmesine imkan sağlandığı vurgulanarak, örgüt üyeleri ve yandaşlarının Gezi eylemlerine çekilerek hükümeti ortadan kaldırmaya yönelik cebir ve şiddet eylemlerinin gerçekleştirilmesine imkan sağlandığı iddia edildi.

KAVALA, MATER VE ALABORA İLE YOĞUN GÖRÜŞME KAYITLARI

İddianamede, Ayşe Barım'ın Gezi Parkı ana davası faillerinden Çiğdem Mater Utku ve firari sanık Mehmet Ali Alabora ile doğrudan irtibatlı olduğu, kendisinin de irade gösteren, danışılan ve onayı alınan kişi olarak tespit edildiği belirtildi. Barım'ın karar bildirerek yön verici ve belirleyici kişilerden olduğu vurgulandı. Barım'ın Gezi olayları öncesinde Alabora, Kavala ve Mater ile hiç irtibatı olmadığı, ancak olaylar sırasında Alabora ile 3, Kavala ile 39 ve Mater ile 14 kez görüştüğü tespit edildiği belirtildi. Barım'ın sanatçılar camiası adına sahada aktif planlama, organizasyon ve eylem yönlendirmeleriyle suça yardım ettiği öne sürüldü.

30 YILA KADAR HAPİS CEZASI TALEBİ

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, tüm hususlar ve tespitler sonucunda Ayşe Barım'ın "Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüse yardım" suçunu işlediğine kanaat getirerek, 22 yıl 6 aydan 30 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılmasını talep etti. Hazırlanan iddianame, değerlendirilmek üzere ilgili mahkemeye gönderildi.

NE OLMUŞTU?

Ayşe Barım, Gezi Parkı odaklı olaylara iştirak ettiği iddiaları üzerine başlatılan soruşturma kapsamında "Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüse yardım etme" suçundan tutuklanmıştı. Soruşturmada, firari sanık Memet Ali Alabora'nın bir görüşmesinde sanatçılarla bildiri yayınlanması konusunda fikir alışverişi yapıldığı tespit edilmişti. Barım'ın, Gezi davası sanıkları Kavala, Mater ve Alabora ile yoğun iletişiminin olduğu ve menajerliğini yaptığı sanatçıları olaylara katılmaları için yönlendirdiği belirtilmişti.

YALAN TANIKLIK SORUŞTURMASI DA BAŞLATILMIŞTI

Soruşturma kapsamında Halit Ergenç, Bergüzar Korel, Mehmet Günsür, Ceyda Düvenci, Nejat İşler, Rıza Kocaoğlu ve Nehir Erdoğan'ın tanık sıfatıyla ifadesi alınmış, Ergenç ve Kocaoğlu'nun Alabora ile irtibatlarına rağmen beyanlarında bulunmamaları nedeniyle "yalan tanıklık" suçundan ayrı bir soruşturma başlatılmıştı.

TEKELLEŞME İDDİALARI DA GÜNDEMDE

ID Danışmanlık Limited Şirketinin kurucusu olan Barım, sektörde tekelleşmeye neden olduğu ve kendisine karşı çıkan oyuncuları piyasadan uzaklaştırdığı iddialarıyla da gündeme gelmişti. Serenay Sarıkaya "tanık", Deniz Işın ve Nedim Saban "mağdur" sıfatıyla bu iddialara ilişkin ifade vermişti. Bu iddialarla ilgili ayrı bir soruşturma da devam ediyor.


İlginizi Çekebilecek Haberlerimiz

Aşağıya kaydırmaya devam edin...