Bugünün Haberi
3 Temmuz 2025, 09:01
8
(Güncellendi: 3 Temmuz 2025, 09:01)

Charcot-Marie-Tooth Hastalığı Nedir? Belirtileri, Tanısı ve Tedavi Yaklaşımları

Charcot-Marie-Tooth (CMT) hastalığı, sinir sisteminin genetik bir hastalığıdır ve periferik sinirleri etkiler. Bu ilerleyici nörolojik durum, kas güçsüzlüğüne, atrofiye (kas erimesi) ve duyu kaybına yol açarak özellikle kol ve bacaklarda çeşitli semptomlara neden olur. CMT, en yaygın kalıtsal nörolojik bozukluklardan biridir. Hastalığın ne olduğu, belirtileri, tanı yöntemleri ve güncel tedavi yaklaşımları hakkında merak edilenleri sizler için derledik.
Charcot-Marie-Tooth Hastalığı Nedir? Belirtileri, Tanısı ve Tedavi Yaklaşımları

Charcot-Marie-Tooth Hastalığı Nedir ve Neden Ortaya Çıkar?


CMT hastalığı, periferik sinirlerin yapısını veya işlevini etkileyen genetik mutasyonlar sonucu ortaya çıkar. Periferik sinirler, beyin ve omurilikten vücudun diğer bölgelerine (kaslar, duyu organları) sinyal taşıyan sinirlerdir. Bu genetik bozukluklar, sinir liflerini kaplayan miyelin kılıfının hasar görmesine (demiyelinizasyon) veya sinir liflerinin (aksonların) kendisinin doğrudan etkilenmesine neden olabilir. Her iki durumda da sinir iletimi bozulur, bu da kaslara giden sinyallerin zayıflamasına ve duyusal bilginin beyne doğru şekilde ulaşamamasına yol açar.

CMT, farklı genlerdeki mutasyonlara bağlı olarak birçok alt tipe ayrılır. Bu alt tipler, hastalığın başlangıç yaşı, şiddeti ve ilerleme hızı açısından farklılık gösterebilir. Kalıtım şekli genellikle otozomal dominant olup, hastalığı taşıyan bir ebeveynden çocuğa geçme riski %50'dir. Daha nadir olarak otozomal resesif veya X'e bağlı kalıtım da görülebilir.


Charcot-Marie-Tooth Hastalığının Belirtileri Nelerdir?


CMT'nin belirtileri genellikle ergenlik döneminde veya erken yetişkinlikte başlar, ancak bebeklikten yetişkinliğe kadar herhangi bir yaşta ortaya çıkabilir. Belirtiler kişiden kişiye ve hastalığın alt tipine göre değişebilir, ancak genellikle şunları içerir:

  • Ayaklarda ve Bacaklarda Kas Güçsüzlüğü: En belirgin semptomlardan biridir. Ayak bileğini yukarı çekmede (dorsifleksiyon) zorlanma, ayak düşmesi (düşük ayak) ile sonuçlanabilir. Bu durum, yürüme zorluğuna ve sık düşmelere yol açar.
  • Ayaklarda Deformiteler: Yüksek kemerli ayaklar (pes cavus) veya çekiç parmaklar gibi ayak deformiteleri sık görülür.
  • Kas Erimesi (Atrofi): Özellikle alt bacaklarda ve ayaklarda kas kütlesinde belirgin azalma ("leylek bacağı" görünümü).
  • Denge Sorunları: Zayıf ayak bileği kasları ve duyu kaybı nedeniyle denge ve koordinasyon problemleri.
  • Uyuşma, Karıncalanma ve Ağrı: Ayaklarda ve ellerde hissizlik, uyuşma, karıncalanma veya yanma hissi. Bazı hastalarda kronik ağrı görülebilir.
  • El ve Ön Kollarda Güçsüzlük: Hastalık ilerledikçe, ellerde ve ön kollarda da güçsüzlük ve atrofi gelişebilir, bu da ince motor becerilerde zorluklara neden olur.
  • Refleks Kaybı: Genellikle derin tendon reflekslerinde azalma veya kayıp.


Charcot-Marie-Tooth Tanısı Nasıl Konulur?


CMT tanısı, detaylı bir nörolojik muayene, hasta öyküsü, aile öyküsü ve çeşitli testlerle konulur:

  • Sinir İletim Çalışmaları (EMG-NCS): Sinirlerin elektrik sinyallerini ne kadar hızlı ilettiğini ölçer ve sinir hasarının tipini (miyelin veya akson) belirlemeye yardımcı olur.
  • Genetik Testler: CMT'ye neden olan spesifik gen mutasyonlarını tespit etmek için kan testi yapılır. Bu, hastalığın alt tipini belirlemede ve aile planlamasında önemlidir.
  • Sinir Biyopsisi (Nadiren): Bazı durumlarda, sinir dokusundan küçük bir örnek alınarak mikroskop altında incelenebilir.


Media content

Charcot-Marie-Tooth Hastalığı Tedavi Biçimleri Nelerdir?


CMT için henüz bir kür bulunmamaktadır, ancak tedaviler belirtileri yönetmeye, yaşam kalitesini artırmaya ve hastalığın ilerlemesini yavaşlatmaya odaklanır. Tedavi, multidisipliner bir yaklaşımla, genellikle bir nörolog, fizik tedavi uzmanı, ortopedi uzmanı ve diğer sağlık profesyonellerinin iş birliğiyle yürütülür.

Başlıca tedavi yaklaşımları şunlardır:

  1. Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon:
    • Kas Güçlendirme Egzersizleri: Zayıflayan kasları güçlendirmek ve kas atrofisini yavaşlatmak için.
    • Germe Egzersizleri: Kas kontraktürlerini (kasılmalarını) ve eklem sertliğini önlemek için.
    • Denge ve Koordinasyon Egzersizleri: Düşme riskini azaltmak ve yürüme yeteneğini geliştirmek için.
    • Ortopedik Cihazlar: Ayak bileği-ayak ortezleri (AFO'lar) ayak düşmesini önlemeye ve yürümeyi kolaylaştırmaya yardımcı olur. El atelleri ve özel ayakkabılar da kullanılabilir.
  2. Mesleki Terapi: Günlük yaşam aktivitelerinde (giyinme, yemek yeme, yazma vb.) bağımsızlığı artırmak için adaptif stratejiler ve yardımcı cihazlar öğretilir.
  3. Ağrı Yönetimi: Eğer ağrı bir sorunsa, non-steroid anti-inflamatuar ilaçlar (NSAİİ'ler) veya nöropatik ağrı ilaçları (gabapentin, pregabalin gibi) reçete edilebilir.
  4. Cerrahi Müdahale: Şiddetli ayak deformitelerini düzeltmek, ağrıyı azaltmak ve yürüme fonksiyonunu iyileştirmek için ortopedik cerrahi düşünülebilir. Ancak cerrahi, sinir hasarını tedavi etmez, yalnızca semptomları hafifletir.
  5. Genetik Danışmanlık: Aileler için genetik danışmanlık, hastalığın kalıtım şeklini anlamak ve gelecekteki aile planlaması hakkında bilgi edinmek açısından önemlidir.

CMT, yavaş ilerleyen bir hastalıktır ve hastaların çoğu normal bir yaşam süresine sahiptir. Erken tanı ve düzenli tedavi ile semptomlar yönetilebilir ve yaşam kalitesi önemli ölçüde artırılabilir.

3 Temmuz 2025, 09:38
8
(Güncellendi: 3 Temmuz 2025, 09:38)

"Uykuda Diş Gıcırdatma Bir Alarmdır!" Çocuklarda Bruksizm Tehlikesi: Fiziksel ve Ruhsal Sağlığı Tehdit Ediyor

Çocuklarda görülen diş gıcırdatma, yani bruksizm, sadece bir alışkanlık değil, hem fiziksel hem de ruhsal sağlığı derinden etkileyen ciddi bir sorun olabilir. Pedodonti Uzmanı Doç. Dr. Aslı Patır Münevveroğlu, tedavi edilmeyen bruksizmin çene yapısında bozulmalara, dişlerde kalıcı hasarlara ve hatta ruhsal huzursuzluğa yol açabileceği konusunda aileleri uyardı.
"Uykuda Diş Gıcırdatma Bir Alarmdır!" Çocuklarda Bruksizm Tehlikesi: Fiziksel ve Ruhsal Sağlığı Tehdit Ediyor

Çocukların geceleri dişlerini gıcırdatması veya sıkması, aileler için endişe verici bir durum. Medipol Mega Üniversite Hastanesi Pedodonti Uzmanı Doç. Dr. Aslı Patır Münevveroğlu, bu durumun ardında yatan nedenleri, belirtilerini ve modern tedavi yaklaşımlarını açıklayarak, erken müdahalenin önemine dikkat çekti.



Bruksizm Nedir? Belirtileri Nelerdir?


Doç. Dr. Aslı Patır Münevveroğlu, bruksizmi genellikle gece uykuda ortaya çıkan, bazen de gündüz görülebilen bir diş sıkma veya gıcırdatma alışkanlığı olarak tanımlıyor. Münevveroğlu, ailelerin bu konudaki endişelerinin haklı olduğunu belirterek, "Çünkü bruksizm çocukların hem fiziksel hem de ruhsal gelişimini olumsuz etkileyebiliyor" dedi.

Çocuğunuzda bruksizm olabileceğini gösteren başlıca belirtiler şunlardır:

  • Gece duyulan diş gıcırdatma sesleri: Ailelerin en sık fark ettiği belirtidir.
  • Sabahları baş ve çene ağrısı: Özellikle uykudan sonra hissedilen bu ağrılar, bruksizmin bir işareti olabilir.
  • Dişlerde aşınma ve hassasiyet: Dişlerin çiğneme yüzeylerinde düzleşmeler veya aşınmalar görülebilir. Soğuk ve sıcağa karşı hassasiyet de gelişebilir.
  • Yüz kaslarında yorgunluk veya ağrı: Özellikle sabahları çene bölgesinde hissedilen gerginlik.


Media content

Bruksizmin En Önemli Nedeni: Stres ve Kaygı


Doç. Dr. Münevveroğlu'na göre, çocuklarda diş sıkmasına yol açan birçok faktör bulunuyor. Bunlar arasında stres ve kaygı bozuklukları en önemli neden olarak öne çıkıyor. Ayrıca genetik yatkınlık, alerjik durumlar, çene kapanışındaki bozukluklar (maloklüzyonlar) ve kötü ağız alışkanlıkları da bruksizme zemin hazırlayabilir.

"Özellikle duygusal olarak hassas çocuklar, yaşadıkları stresi gece diş sıkma yoluyla dışa vurabilirler" diyen Doç. Dr. Münevveroğlu, ailelerin çocuklarının ruhsal durumlarını da gözlemlemesi gerektiğinin altını çizdi.



Erken Teşhis ve Tedavi Hayati Önem Taşıyor


Doç. Dr. Münevveroğlu, diş sıkma tedavisinde ilk adımın farkındalık olduğunu vurguladı. Ailelerin, çocuklarında yukarıda bahsedilen belirtileri fark etmeleri durumunda mutlaka bir çocuk diş hekimine (pedodontist) başvurmalarını önerdi.

Her diş sıkma vakasının tedavi gerektirmediğini belirten Münevveroğlu, ancak ilerleyen semptomların görüldüğü durumlarda çeşitli tedavi yöntemlerine başvurulduğunu aktardı:

  • Gece Plağı Uygulamaları: Dişleri korumak ve çene eklemlerine binen yükü azaltmak için özel olarak hazırlanan şeffaf plaklar kullanılabilir.
  • Medikal Tedavi: Bazı durumlarda, kas gevşeticiler veya diğer ilaçlar doktor kontrolünde reçete edilebilir.
  • Psikolojik Destek: Stres ve kaygı gibi ruhsal faktörlerin ön planda olduğu durumlarda, çocuğa ve aileye yönelik psikolojik danışmanlık veya terapi faydalı olabilir.

Doç. Dr. Münevveroğlu, tedavi edilmeyen bruksizmin uzun vadede çene eklemlerinde ağrıya, diş boyutlarının azalmasına ve estetik sorunlara yol açabileceği konusunda uyardı. "Çocuklarda bu tür belirtiler fark edildiğinde gecikmeden çocuk diş hekimine başvurulmalı. Erken müdahale ile çocukların fiziksel ve ruhsal gelişimini korumak mümkündür" ifadelerini kullandı.

İlginizi Çekebilecek Haberlerimiz

Aşağıya kaydırmaya devam edin...