• Haberler
  • Siyaset
  • Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan İran İçin Yeni Açıklama!

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan İran İçin Yeni Açıklama!

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından İran ile yapılan 10 anlaşma sonrası yeni açıklama.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye-İran İş Forumu’na açıklamada bulundu. Türkiye İran Yüksek Düzeyli İş Birliği Konseyinin 8’inci toplantısı aracalığı ile  İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ile bugün bir araya geldiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Dar kapsamlı görüşmelerimiz oldu sayın Reisi ile. Daha sonra heyetler arası toplantımızı yaptık. Ve aziz kardeşim sayın Reisi ile bu toplantıya iştirak etmekten büyük bir memnuniyet duyuyorum. Sizlerin huzurunda bir kez daha sayın cumhurbaşkanına ve beraberindeki heyete ülkemize hoş geldiniz diyorum. Sözlerimin hemen başında Kirman’daki terör saldırılarında hayatını kaybeden İranlı kardeşlerimize Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum. Türkiye ve Türk milleti olarak İran halkının acısını yürekten paylaşıyoruz. Bu eylemler sadece İran halkını değil doğrudan bölgemizin huzurunu, barışını ve istikrarını hedef almaktadır.

"Kandan ve gözyaşından beslenen kaos tüccarları emellerine inşallah ulaşamayacaktır" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye İran arasında ekonomik ve ticari iş birliğini daha da güçlendireceğine inandığı bu forumun hayırlara vesile olması temennisinde bulundu. Erdoğan, "Bugün burada düzenlediğimiz faaliyetin Türkiye ve İran için hayırlı olmasını ekonomik ve ticari ilişkilerimizde yeni projeleri iş birliklerini ve yatırımları teşvik etmesini ümit ediyorum. Bu etkinliğin tertiplenmesine öncülük eden Katkı veren tüm kurumlarımıza teşekkür ediyorum. Türkiye ve İran yaklaşık 170 milyonu aşan toplam nüfusa, muazzam kaynaklara ve insan gücüne sahip iki komşu ve kardeş ülkedir. Tarih boyunca medeniyetlere beşiklik yapmış ülkelerimiz arasında köklü, çok boyutlu ilişkiler mevcuttur. İran, ülkemizin Asya’ya açılan kapılarından biriyken Türkiye de İran’ın Avrupa’ya açılan kapısıdır. Ülkelerimiz arasındaki iktisadi ve ticari ilişkilerin geliştirilmesi için ciddi bir potansiyelin olduğunu görüyoruz. Bugüne kadar bu potansiyelden çeşitli sebeplerle yeterince istifade edemedik. Ama ticaret ve yatırımlar başta olmak üzere ilişkilerimizi halklarımızın refahını artıracak şekilde ileriye taşıma irademizi koruduk."

 

İran Reisi ile gerçekleştirdikleri ikili ve heyetler arası görüşmelerde işbirliğini geliştirme iradelerini yeniden teyit ettiklerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Farklı alanlarda imzaladığımız anlaşmalar ki bugün 10 anlaşma imzaladık. İlişkilerimizin hukuki zeminini bu anlaşmalar tahkim etmiştir. Burada şu hususu ifade etmek istiyorum; bölgemizde güvenlik, istikrar ve refahın hakim kılınmasında bölgesel sahiplenme ve iş birliğinin önemi vazgeçilmezdir. Dolayısıyla iki büyük bölgesel güç olan Türkiye ve İran refah, kalkınma ve istikrar için aralarındaki iktisadi iş birliğini mutlaka ilerletmelidir. Bu anlayışla geçmişte İran’la ortaya koyduğumuz 30 milyar dolarlık ticaret hedefine ulaşma kararlılığımızı devam ettiriyoruz. 2012 yılında yaklaşık 22 milyar dolara ulaşan ikili ticaretimiz son yıllarda gerilemelere sahne olmaktadır" değerlendirmesinde bulunmuştur.

İki ülke arasındaki ticarette Türkiye ve İran arasındaki gerilemenin temel nedeninin İran’a uygulanan yaptırımlar ve salgın olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Salgın geride bırakılmış olmakla birlikte yaptırımların ticareti engelleyici etkileri halen sürüyor. Esasen Türkiye olarak buradaki ilkeli tutumumuzu koruyoruz. Tek taraflı yaptırımları tasvip etmediğimizi, bu tür baskı araçlarına başvurulmasının amaca hizmet etmediğini her zaman dile getirdik. Yaptırımlar nedeniyle komşumuz İran’la ekonomik ve ticari ilişkilerimizi sonlandırmadık sonlandırmayacağız. Mevcut durumda yaptırımlar, İran’la ilişkilerimizde özellikle bankacılık sisteminden kaynaklanan sorunlara yol açıyor. Bu ve benzeri sorunların kısa zamanda çözüme kavuşturulmasını ümit ediyoruz" dedi.

"İkili ticaretimizi geliştirme konusunda en temel ihtiyaçlardan birisi tercihli ticaret anlaşmasının kapsam dışı bırakılan 67 ürünümüz dahil tam olarak uygulanması ve bilahare içeriğinin daha da genişletilmesidir" diyen Erdoğan, "Karma Ekonomik Komisyonun müteakip toplantısının ekonomi, ticaret ve yatırım alanındaki tüm konuların kapsamlı olarak ele alınması açısından faydalı olacağını düşünüyorum. Bu sürece iki ülke iş camiasının katkı vermesi önem arz ediyor. İki komşu ülke alarak İran’la ticaretimizin gelişmesi için sınır bölgelerindeki faaliyetlere ve buralardaki altyapıya özel önem atfediyoruz. Gürbulak Bazergan Sınır Kapısı’nda 2021 yılında başladığımız modernizasyon çalışmaları tamamlanınca, Esendere ve Dilucu Gümrük Kapıları rahatlayacak ve Gürbulak yüksek kapasiteyle hizmet verecektir" şeklinde açıkladı.

İran’la yeni sınır kapılarının açılmasının da gündemlerinde olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Sınır illerimizin ekonomik kalkınmasını artırmaya matuf, sınır ticaret merkezleri tesis edilmesi çalışmaları da devam ediyor. Türk müteahhitlik sektörünün başarıları tüm dünya tarafından bilinmektedir. Ticaret Bakanlığımız verilerine göre, müteahhitlik firmalarımız İran’da bugüne kadar toplam 4,6 milyar dolarlık 56 proje üstlendi. Birçok batılı firma yaptırımlar nedeniyle İran’dan kaçarken, tüm zorluklara rağmen 200 firmamız İran’da kalmayı tercih etmiştir. Firmalarımızdan bazılarının karşılaştığı sorunların çözümü konusunda somut adımlar atılmasını bekliyoruz. Bunun Türkiye’den İran’a daha fazla yatırım gitmesinin önünü açacağına inanıyorum. Biz de firmalarımızı kazan-kazan anlayışı çerçevesinde İran’da daha fazla yatırım yapmaya teşvik edeceğiz" dedi.

İkili ticaretin gelişmesi bakımından, taşımacıları mağdur eden akaryakıt fiyat farklarını karşılıklı olarak kaldırma önerisini tekrar ettiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türk hava taşımacılığı firmalarının İran’daki frekans kısıtlamalarının kaldırılması veya daha üst sınır belirlenmesi taleplerinin karşılanması da ticari temasların artmasını sağlayacaktır. Aynı şekilde Tahran-Van yolcu tren seferlerinin yeniden başlatılmasında fayda görüyoruz. İranlı kardeşlerimizin en fazla tercih ettiği turizm destinasyonunun Türkiye olması bizleri memnun ediyor, bu eğilimin devam etmesini arzu ediyoruz. Bu toplantıya iş insanlarımızın ilgisinin, Türk müteşebbislerin İran’a yatırım yapmakta ne kadar istekli olduklarını gösterdiğini düşünüyorum. Bu yoğun ilgiyi somut neticelere tahvil etmek bizlerin elindedir. Her zaman söylediğim gibi siyasetçiler olarak bizim vazifemiz, iş dünyamıza yardımcı olmak, sizlerin önünü açmaktır.

Tüm zorluklara rağmen karşılıklı ticaretimizi artırmaya yönelik girişimleri sürdürmeliyiz. Biz sizlere gereken desteği vermeye hazırız. Ekonomik ve ticari ilişkilerimizin geliştirilmesi noktasında atacağınız samimiyetle arkasında olacağımızın bilinmesini isterim. Bu vesileyle kardeşim Reisi’nin Türk firmalara ve yatırımcılara verdiği desteğin artırarak sürdürüleceğinden şüphe duymuyorum" sözlerini kullandı.

İsrail’in masum Filistinli kardeşlerimize yönelik saldırılarda bulunan ve bunun sonucunda çoğu çocuk ve kadın 26 bin insan şehit edildi. Gazze halkı insanlık tarihine utanç ile geçecek olan  bir vahşetin kurbanı olmuştur. On yıllardır dünyaya insan hakları ve demokrasi dersi verenlerin gerçek yüzlerini bu zamanla hep birlikte gördük" ifadelerini kullanan Erdoğan, Türkiye olarak ilk günden itibaren Gazze konusuna onurlu, kararlı ve vicdanlı bir duruş sergilendiğini kaydetti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Diplomasiden insani yardımlara kadar her alanda tüm imkanlarımızla, Filistinli kardeşlerimizin yanında olmaya çalıştık. Mısır’ın da desteğiyle şimdiye kadar 17 uçak ve 5 gemi dolusu insani yardım malzemesini El Ariş’e gönderdik. Böylece 26 altı bin tonu un olmak üzere toplam 30 bin tonu aşkın yardım malzemesini Gazzeli kardeşlerimize ulaştırılmak üzere bölgeye sevk ettik. 380 hasta ve yaralı 344 refakatçiyi Türkiye’de misafir ediyor, tedavilerini sağlıyoruz. İsrail’in işlediği savaş suçlarının yanına kar kalmaması amacıyla uluslararası hukuk kulvarında atılan adımlara destek veriyoruz. Katliamların durması, ateşkesin tesisi ve bölgede kalıcı barışa giden yolun açılması için var gücümüzle çalışıyoruz, çalışacağız. 1967 sınırları temelinde başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız ve egemen bir Filistin Devleti kuruluncaya kadar bu mücadelemizi sürdüreceğiz. Filistinli kardeşlerimizi asla ve asla yalnız bırakmayacağız. Kandan ve gözyaşından beslenen mevcut İsrail yönetiminin de gittikleri bu yolun, yol olmadığını görmelerini, katliamlarına bir an önce son vermelerini bekliyoruz. Daha önce de ifade ettiğim gibi zulümle abad olmaya çalışanın ahiri berbat olur. Bu süreçte zafer Filistinli kardeşlerimin olacaktır" açıklamasında bulunmuştur.

Bakmadan Geçme