Bugünün Haberi
27 Nisan 2025, 00:12
12

Deprem Anında Hayat Kurtaran Yöntem Yaşam Üçgeni Nedir?

Deprem sırasında hayat kurtaran yaşam üçgeni nedir, nasıl oluşturulur? Enkaz altında sağ kalmak için yapmanız gerekenler haberimizde.
Deprem Anında Hayat Kurtaran Yöntem Yaşam Üçgeni Nedir?

Deprem sırasında hayatta kalmanın en etkili yollarından biri olan yaşam üçgeni, doğru uygulandığında enkaz altında sağ kalma şansını artırıyor. Peki, yaşam üçgeni nedir, nasıl oluşturulur? İşte detaylar…

Yaşam Üçgeni Nedir?

Deprem anında yaşanan paniğin en büyük risklerinden biri, insanların nasıl hareket edeceklerini bilememesidir. İşte tam bu noktada, "yaşam üçgeni" adı verilen basit ama hayati yöntem devreye giriyor.
Hayat üçgeni; evlerde, iş yerlerinde ya da herhangi bir kapalı alanda oluşabilecek küçük, korunaklı boşlukları ifade eder. Yani; çökme anında nefes alabileceğimiz ve hayatta kalabileceğimiz güvenli alanlar yaratmak mümkün.

Kimi zaman bir kanepenin yanı, kimi zaman sağlam bir dolabın köşesi... Bu küçük alanlar, doğru seçildiğinde büyük felaketlerin ortasında birer hayat kurtarıcı haline gelebiliyor.

Depreme Karşı Önlem: Yaşam Üçgeni Nasıl Oluşturulur?

Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), yaşam üçgeninin oluşturulması konusunda önemli tavsiyelerde bulunuyor.
Buna göre:

  • Sağlam bir masa altına ya da hacimli, dolgun eşyaların yanına çömelerek güvenli bir boşluk yaratılmalı.
  • Baş, iki elin arasına alınarak veya bir yastık, kitap gibi koruyucu bir malzeme ile desteklenmeli.
  • Sarsıntı tamamen geçene kadar bu pozisyonda beklenmeli.

Özellikle sabitlenmiş veya ağır eşyaların yanında koruma sağlamak, hayatta kalma şansını ciddi oranda artırıyor. Unutmayın, tek başına bir masa her zaman güvenli olmayabilir! İki sağlam eşya arasında oluşturulan üçgen, sizi düşen enkazlardan daha iyi koruyacaktır.

Deprem Anında Hayatta Kalmak İçin Ne Yapmalı?

Bir sarsıntı başladığında, saniyeler içinde doğru adımı atmak hayat kurtarır. Peki, ne yapmalıyız?

  • Güvenli bir yer bulun.
  • Diz üstü ÇÖK,
  • Başınızı ve ensenizi koruyacak şekilde KAPAN,
  • Düşmemek için sabit bir yere TUTUN.
  • Ve sarsıntı tamamen geçene kadar olduğunuz yerde kalın.

Bu basit ama etkili hareket zinciri, belki de en zor anınızda size ikinci bir şans verecek.

Hayat Üçgeni İçin Önceden Hazırlık Şart

Olası bir deprem öncesinde evinizde, iş yerinizde ya da okulunuzda yaşam üçgeni oluşturabileceğiniz alanları önceden belirlemek, paniği önler ve doğru hareket etmeyi kolaylaştırır.
Bir masa, bir kanepe, bir dolap... Belki de o an farkında bile olmadığınız bir köşe, sizin için güvenli bir sığınak olabilir.

Hazırlıksız yakalanmamak için şimdiden yaşam alanlarınızda bu gözleminizi yapmanız, olası bir felaketin etkisini en aza indirebilir. Çünkü, "önlem almak", hayatın ta kendisidir.

5 Eylül 2025, 15:10
3
(Güncellendi: 5 Eylül 2025, 15:11)

Ekran Çocukların Gelişimini Tehdit Ediyor! Uzmandan Kritik Uyarı

Dijital cihazların çocukların gelişimi üzerinde ciddi riskler barındırdığına dikkat çeken uzman isim, özellikle 0–6 yaş arasındaki çocukların ekran süresinin mutlaka sınırlandırılması gerektiğini söyledi. Uzman, ekran bağımlılığının dikkat dağınıklığı, uyku bozukluğu ve sosyal becerilerde gerilemeye yol açabileceğini belirterek, ailelere ise “Rol model olun, ekranı sakinleştirici olarak kullanmayın” çağrısında bulundu.
Ekran Çocukların Gelişimini Tehdit Ediyor! Uzmandan Kritik Uyarı

Ondokuz Mayıs Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Yaşar Barut, telefon ve tablet kullanımının çocukların gelişiminde yarattığı olumsuzluklara dikkat çekti. Özellikle 0–6 yaş grubunda ekran süresinin artması; dikkat eksikliği, hiperaktivite belirtileri, uyku sorunları ve sosyal ilişkilerde zayıflama gibi riskleri beraberinde getiriyor.

Barut, hızlı görsel geçişler içeren içeriklerin çocukların dikkat sürelerini kısalttığını, mavi ışığın ise uyku hormonlarını baskılayarak uykuya geçişi zorlaştırdığını vurguladı.

Empati ve Sosyal Beceriler Zarar Görüyor

Uzman açıklamasında, yüz yüze etkileşimlerin yerini ekranın almasının çocuklarda empati gelişimini olumsuz etkilediğini söyledi. Sosyal ipuçlarını anlama ve duyguları doğru şekilde yönetme becerilerinin zayıfladığına dikkat çekti.

“Çocukların ekran yerine deneyimsel öğrenmeye ve gerçek etkileşimlere yönlendirilmesi gerekiyor” diyen Barut, ekran bağımlılığının ilerleyen yaşlarda duygusal sorunlara zemin hazırlayabileceğini belirtti.

Telefonu Sakinleştirici Olarak Kullanmayın

Birçok ebeveynin çocuklarını susturmak ya da sakinleştirmek için dijital cihazları kullandığını dile getiren Barut, bunun uzun vadede duygusal düzenleme sorunlarına neden olduğunu söyledi.

“Telefonu bir ödül veya ceza aracı yapmak çocukların duygusal gelişimini engeller” diyen Barut, bu durumun ilerleyen yıllarda stres, kaygı ve öfke ile başa çıkma becerilerini olumsuz etkilediğini ifade etti.

Ailelere Öneriler: Kitap, Oyun, Etkinlik

Çocukların ekran karşısında geçirdiği süreyi günde 1 saatle sınırlamanın önemine değinen Barut, şu önerilerde bulundu:

Çocukları kitap okumaya ve açık havada oyun oynamaya yönlendirin.

Dijital içerikleri birlikte izleyip üzerine konuşun.

Yemek saatlerinde veya yatmadan önce dijital molalar planlayın.

Barut, ailelerin rol model olması gerektiğini hatırlatarak, “Sınırsız ekran kullanan bir yetişkinin çocuğa sınır koyması mümkün değildir” dedi.

İlginizi Çekebilecek Haberlerimiz

Aşağıya kaydırmaya devam edin...