Bugünün Haberi
10 Mart 2025, 15:31
23
(Güncellendi: 26 Temmuz 2025, 10:46)

Ece Güler Olayına İlişkin KAPSAMLI ARAŞTIRMA (Cadı Eğitimi, Büyücülük, İş Yerindeki Mobbingler ve Daha Fazlası...)

Kaybolduktan dört gün sonra bulunan ancak hayatını kaybeden Ece Gürel’in son konuşmaları ve yaşadığı olaylar aydınlatılmaya çalışılıyor. "Ruhum geride kaldı" diyerek mesaj atan Gürel’in gizemli ölümü ve ortaya çıkan ifadeler merak uyandırıyor. Detayları burada!
Ece Güler Olayına İlişkin KAPSAMLI ARAŞTIRMA (Cadı Eğitimi, Büyücülük, İş Yerindeki Mobbingler ve Daha Fazlası...)

İstanbul’un kalabalık sokaklarından doğanın içine uzanan bir yolculuk... Bir mimar, bir bilinmezlik, derin bir nefes alma isteği... Ancak bu yolculuk dört gün süren bir arayış ve ardından gelen bir veda ile son buldu. 36 yaşındaki Ece Gürel, yürümek için çıktığı Belgrad Ormanı’ndan geri dönemedi.

Arama kurtarma ekipleri, ailesi, dostları... Herkes onun bulunması için seferber olmuştu. Ve dört gün sonra, ormanda bitkin halde bulunduğunda hâlâ nefes alıyordu. Ama o nefes, hastanede yaşanan çaresiz bekleyişin ardından durdu. Hipotermiye bağlı organ yetmezliği denildi. Peki ya öncesinde yaşananlar? Ece’nin kaybolmadan önce yaşadığı sorunlar, son konuşmaları ve akıllarda kalan sorular hâlâ yanıt bekliyor.

Bir Veda Mesajı mı, Yoksa Yardım Çığlığı mı?


Ece’nin son konuştuğu kişi, yurtdışında yaşayan yakın arkadaşı Özge A.Ö. oldu. Olay günü, ormanda olduğunu söylediğinde Özge bunun sıradan bir yürüyüş olduğunu düşündü. Ancak saatler geçtikçe mesajlar daha farklı bir boyuta evrildi. "Ruhum geride kaldı" dediğinde, Özge bunu mecazi bir söz olarak algıladı. Peki ya Ece gerçekten kaybolduğunu anlatmaya çalışıyorduysa?

Bir insan neden böyle bir mesaj atar? Birkaç gün önce iş yerinde yaşadığı sorunları anlatan, baskılar altında olduğunu söyleyen biri, gerçekten bir kaçış mı planlıyordu? Yoksa ormanda yönünü kaybeden biri, duygusal bir çöküş mü yaşıyordu?

İş Yerindeki Baskı ve Gizemli İmza

Ece olaydan iki gün önce iş yerindeki sorunlarından bahsetmişti. Zorla imzalatılan bir kağıt... İş tanımında olmayan görevler... Kendini değersiz hissetmesine neden olan baskılar... "Tuvaletleri sen temizleyeceksin, kahve servisini sen yapacaksın" gibi talepler karşısında, bu mesleği yapmak için yıllarca eğitim almış bir insan nasıl hissederdi?

Ailesi de bu duruma tepki göstermiş, "Neden imzaladın?" diye sorgulamıştı. Ece belki de hem iş hayatında hem de özel hayatında bir çıkmazın içindeydi. Ama bu çıkmaz onu Belgrad Ormanı’na, dört gün süren bir kayboluşa ve ardından gelen sessiz bir vedaya mı sürükledi?

Gerçekler Hâlâ Karanlıkta...


Ece Gürel’in ölümü, sadece basit bir kaybolma vakası mı, yoksa arkasında bilinmeyen detaylar mı var? Bir kadın, yaşadığı sıkıntılardan kurtulmak için doğaya sığınmak istiyordu, ama orası onun son durağı oldu. İş yerindeki sorunlar, aile baskısı, ruhsal arayışlar ve arkasında bıraktığı şifreli mesajlar...

Soru şu: Gerçekten ne oldu?

Belki de bazı cevaplar hiçbir zaman gün yüzüne çıkmayacak. Ama şu kesin: Ece Gürel’in hikâyesi, sadece bir kayıp vakası değil. Bu, bir arayışın, belki bir çığlığın, belki de fark edilmemiş yardım çağrılarının hikâyesi...

11 Ekim 2025, 14:21
6

Milli Parkı Kirletene 3 Yıl Hapis! Yeni Yasa TBMM’de

AK Parti, çevreyi korumaya yönelik yeni yasama teklifini TBMM’ye sundu. 30 maddelik düzenlemeyle milli parkları kirletenlere 3 yıla kadar hapis cezası geliyor. Ayrıca kaçak avlanmadan izinsiz yapılaşmaya kadar pek çok ihlal için ağır yaptırımlar öngörülüyor. Teklif, turizm alanlarında denetimlerin artırılmasını da kapsıyor.
Milli Parkı Kirletene 3 Yıl Hapis! Yeni Yasa TBMM’de

AK Parti, yeni yasama dönemine çevre ve doğa koruma odaklı kapsamlı bir teklif ile başladı. Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) sunulan 30 maddelik kanun teklifi, milli parkların korunması ve ekolojik dengenin sürdürülebilmesi için önemli düzenlemeler içeriyor.
Teklife göre, doğa tahribatı ve çevre kirliliğiyle mücadelede cezai yaptırımlar artırılacak.

Milli Parkı Kirletene 3 Yıla Kadar Hapis Cezası

Yeni düzenlemeye göre, milli park sınırları içerisinde çevreye zarar veren, suyu veya havayı kirleten, bitki örtüsüne zarar veren ya da izinsiz yapı inşa eden kişiler ağır şekilde cezalandırılacak. Bu fiilleri işleyenlere 1 yıldan 3 yıla kadar hapis ve 5 bin güne kadar adli para cezası verilebilecek.

Ayrıca milli park giriş ücretini ödemeden parklara girenlere, belirlenen ücretin 14 katı tutarında idari para cezası uygulanacak.

Turistik Yapılaşmaya Sıkı Denetim

Yasayla birlikte milli park alanlarında turizm amaçlı yapılaşmaya da sınırlı izin getiriliyor. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın onayıyla, yalnızca uygun görülen bölgelerde turistik tesisler kurulabilecek.

Bu tesislerin en fazla 49 yıllığına tahsis edilmesi mümkün olacak. Ancak bakanlık onayı bulunmayan alanlarda hiçbir şekilde yapılaşma gerçekleştirilemeyecek. Böylece hem turizm potansiyeli korunacak hem de doğa tahribatı önlenecek.

Altyapı ve Avcılık Düzenlemeleri

Kanun teklifinde yalnızca zaruri altyapı çalışmaları için bazı istisnalar tanımlandı. Bu kapsamda, su, elektrik, ulaşım, haberleşme, petrol ve doğal gaz iletim hatlarının yapımına sınırlı şekilde izin verilebilecek.

Ayrıca kaçak avcılıkla mücadele kapsamında da cezalar artırılıyor. Avcılık belgesi olmadan avlananlara 10 bin TL, yasak bölgelerde avlananlara ise yine 10 bin TL idari para cezası uygulanacak. Yaban hayatı koruma sahalarında av yapanlara ise 15 bin TL’ye kadar ceza kesilecek.

Deniz Turizmine Kimlik Kayıt Zorunluluğu

Teklifte yer alan bir diğer önemli düzenleme ise deniz turizmi ve vakıflar alanında yapılıyor. Deniz turizmi araçlarında konaklayan kişilerin kimlik bilgileri ve giriş-çıkış tarihleri kayıt altına alınacak.

Bu uygulamayla hem güvenlik denetimleri güçlendirilecek hem de kayıt dışı turizm faaliyetleri önlenecek.

Yeni yasa teklifiyle Türkiye, doğa koruma ve sürdürülebilir çevre politikalarında yeni bir döneme adım atıyor.

İlginizi Çekebilecek Haberlerimiz

Aşağıya kaydırmaya devam edin...