Ege Denizi’nde yaşanan sarsıntılar, bölgedeki halkın tedirginliğini artırırken, Yunanistan yönetimi de acil durum önlemlerini devreye soktu. Son 48 saatte, en büyüğü 4.8 olarak ölçülen 200'ün üzerinde deprem meydana geldi. Bu feci depremler, özellikle Yunan adalarında endişe yaratırken, olayın etkisiyle ilgili olarak yetkililer hızla müdahale etti.

48 Saatte 200’den Fazla Deprem

Ege Denizi’nde son iki gün içinde peş peşe gerçekleşen depremler, sismik aktivitelerin ne denli yoğun seyrettiğini gözler önüne serdi. En büyük sarsıntının 4.8 ölçek değerine ulaşması, bölgede meydana gelen diğer depremlerin de şiddetini artırdı. Pek çok depremin 4 ve üzeri şiddette kaydedilmesi, bölgedeki sismik aktivitenin ciddiyetini ortaya koyarken, uzmanlar bu tür olayların artışına dikkat çekiyor.

Yunanistan’da Acil Toplantı ve Okullar Tatil Edildi

Yaşanan depremler sonrasında Yunanistan Başbakanı Kyriakos Miçotakis, konuyla ilgili acil toplantı kararı aldı. Başbakan Miçotakis liderliğinde kurulan acil durum komitesi, depremlerin etkisini azaltmak amacıyla hızlı bir müdahale planı oluşturdu. Bu kapsamda, dört adada okullar tatil edilirken, planlanan etkinlikler de iptal edildi. Yetkililer, sarsıntıların devam etmesi ihtimaline karşı gerekli tüm önlemlerin alındığını belirtti.

Santorini ve Çevresinde Seferberlik

Özellikle Santorini adası ve komşu Yunan adalarında sismik aktivite yoğun bir şekilde hissediliyor. Santorini, Amorgos ve Los Adaları’nda seyyar sağlık birimleri kurulurken, bölgeye yönelik kurtarma ekipleri ve dron operatörleri seferber edildi. Santorini’de bulunan kurtarma helikopterleri de hazır bekletilirken, adanın yanardağ faaliyeti ile depremler arasındaki ilişkinin olmadığının resmi açıklamalarla teyit edildi. Bu durum, volkanik aktivitenin etkisinin dışında, sadece yer kabuğundaki hareketlilikten kaynaklandığını ortaya koyuyor.

Olayın Etkileri ve Bölgedeki Duygusal Yansımalar

Bölgedeki halk, art arda gelen depremler karşısında endişelerini gizleyemedi. Bir yerel sakin, "Her saniye yeri titreten bu sarsıntılar, adeta kalbimizi de titretiyor. Daha sıkı önlemler alınmalı mı?" diye sordu. Bu gibi sorular, toplumun yaşadığı endişeyi ve doğal afetlere karşı duyulan korkuyu yansıtırken, yetkililerin olaylara müdahalede ne kadar hızlı davrandığı da gözler önüne seriliyor.