İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Suçları Soruşturma Bürosu'nca hazırlanan iddianamede, iki cumhuriyet savcısı "müşteki" olarak yer aldı.

Savunma Hakkı Sınırları Aşıldı İddiası

İddianameye göre, İmamoğlu'nun 23 Mart'ta "silahlı terör örgütüne yardım etmek" suçundan yürütülen soruşturma kapsamında savcılıkta ifadesi alındıktan sonra tutuklama talebiyle sulh ceza hakimliğine sevk edildiği anımsatıldı. Hakimlikteki sorgusu sırasında İmamoğlu'nun, tutuklamaya sevk yazısında isimleri bulunan iki cumhuriyet savcısına yönelik "hakaret içerikli beyanlarda" bulunduğu iddia edildi. Bu beyanlar üzerine soruşturma başlatıldığı kaydedildi.

İmamoğlu'nun hakimlik ifadesine yer verilen iddianamede, söz konusu beyanların savunma hakkı sınırlarını aştığı ve savcıların şeref ve saygınlığını rencide edecek nitelikte olduğu öne sürüldü.

SEGBİS ile İfade ve Hapis İstemi

"Kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret" suçundan yürütülen soruşturmada, Marmara Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'nda tutuklu bulunan İmamoğlu'nun ifadesi Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla alındı. İmamoğlu'nun suçlamayı kabul etmediği, şahısların ailelerine, özel hayatlarına veya onurlarına dair bir hakarette bulunmadığını, kamu adına eleştiri getirdiğini savunduğu aktarıldı.

İddianamede, Ekrem İmamoğlu hakkında "kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret" suçundan 9 aydan 4 yıl 1 aya kadar hapis cezası verilmesi talep edildi. Ayrıca, Türk Ceza Kanunu'nun 53. maddesinde yer alan "belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma" hükmünün de uygulanması istendi.

İddianame, İstanbul asliye ceza mahkemesince kabul edilerek İmamoğlu'nun yargılanmasına karar verildi.