Jerusalem Post'ta yer alan habere göre, şu anda Ulusal Güvenlik Çalışmaları Enstitüsü'nde İran ve Şii Ekseni araştırma programını yöneten Sima Shine, analizini İsrail'in 13 Haziran'da başlattığı "Yükselen Aslan Operasyonu"ndan bir gün sonra düzenlenen özel bir toplantıda paylaştı.

İran'ın İki Olası Yanıtı: Asimetrik Saldırı ve Nükleer Anlaşmadan Çekilme

Shine, İsrail'in İran'a yönelik ilk saldırısının, askeri ve istihbarat kabiliyetinin dikkat çekici bir göstergesi olduğunu belirtti. Ancak, ABD'nin daha aktif bir rol üstlenmeden İran'ın nükleer programının tamamen ortadan kaldırılamayacağını düşündüğünü ifade etti.

Eski Mossad yetkilisine göre, İran'ın bu saldırılara karşılık "elindeki her şeyi" kullanması bekleniyor. Bu durum, İsraillilerin İç Cephe Komutanlığı'ndan gelecek talimatlara karşı tetikte olmaları gerektiği anlamına geliyor. Shine, verilecek karşılığın "asimetrik" olabileceğini, İran'ın Avrupa'daki ya da başka yerlerdeki güçlerini işaret etti.

Shine'ın bir diğer çarpıcı iddiası ise, İran'ın misillemesinin bir parçası olarak Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Anlaşması'ndan (NPT) çıkarak ve denetçileri sınır dışı ederek diplomatik olarak gerilimi tırmandırması olabileceği yönünde.

Mevcut durumda, İran, İsrail bombardımanlarına, özellikle Tel Aviv ile Hayfa'da büyük hasara yol açan insansız hava aracı ve füze saldırıları ile karşılık veriyor. Bu durum, bölgedeki tansiyonun ne denli yüksek olduğunu bir kez daha gösteriyor.