Bugünün Haberi
16 Mayıs 2025, 16:37
15

FBI'dan Trump'a Şifreli Tehdit Mi? 4 Rakam Ne Anlama Geliyor?

ABD'de eski FBI Başkanı James Comey'nin sosyal medya hesabından yaptığı "8647" paylaşımı, siyasi arenada büyük bir tartışma yarattı. Başkan Trump'ın destekçileri, bu paylaşımın Trump'a yönelik bir tehdit olduğunu iddia ederken, yetkililer olayı soruşturmaya başladı.
FBI'dan Trump'a Şifreli Tehdit Mi? 4 Rakam Ne Anlama Geliyor?

ABD'de "86" sayısı, bir kişinin sarhoş veya düzeni bozucu davranışları nedeniyle bir mekandan uzaklaştırılması anlamına geliyor. "47" ise, Trump destekçileri tarafından ABD'nin olası 47. Başkanı'na atıfta bulunulduğu şeklinde yorumlanıyor. Bazı Trump destekçileri, bu sayı kombinasyonunun Trump'ı şiddet yoluyla, hatta suikast yoluyla görevden uzaklaştırma mesajı verdiğini savunuyor. Merriam-Webster Sözlüğü'nün internet sitesinde, bu ifadenin yakın zamanda "öldürme" anlamı da kazandığı belirtiliyor, ancak ifadenin "nispeten yeni ve nadiren kullanıldığı" için sözlükte yer almadığı vurgulanıyor.

Gizli Servis ve FBI'dan Açıklamalar

ABD'de mevcut ve eski başkanları korumakla görevli Gizli Servis, Comey'nin paylaşımından haberdar olduklarını, ancak anlamını değerlendirmediklerini açıkladı. Gizli Servis Sözcüsü Anthony Guglielmi, korudukları kişilere yönelik potansiyel tehditleri incelediklerini ve Comey'nin kullandığı söylemleri "çok ciddiye aldıklarını" belirtti.

FBI Direktörü Kash Patel de, kurumunun paylaşımla ilgili Gizli Servis ile temas halinde olduğunu ve "gerekli desteği sağlayacağını" açıkladı.

Media content

Beyaz Saray: "Trump'a Suikast Çağrısı Yapıldı"

Trump'ın İç Güvenlik Bakanlığı'na atadığı Kristi Noem, paylaşımın soruşturulduğunu ve uygun şekilde karşılık verileceğini belirtti. Beyaz Saray Genel Sekreter Yardımcısı Dan Scavino ise, Comey'nin paylaşımının Trump'a yönelik bir suikast çağrısı olduğunu iddia etti.

Comey: "Sadece Siyasi Mesaj Sandım, Kaldırdım"

Comey, Instagram hesabından deniz kabuklarıyla yazılmış "8647" sayısının fotoğrafını paylaşmış ve "Kumsal yürüyüşümde havalı deniz kabuğu oluşumu" notunu düşmüştü. Tepkilerin ardından paylaşımını kaldıran Comey, bunun sadece bir "siyasi mesaj" olduğunu sandığını, bazı kişilerin bunu şiddetle ilişkilendirdiğini fark etmediğini savundu. Comey, "Bu hiç aklıma gelmemişti ama şiddetin her türlüsüne karşı olduğum için paylaşımı kaldırdım" dedi.

Media content

Geçmişte Yaşananlar

Trump, 2017 yılında, başkanlığı döneminde Comey'i FBI direktörlüğü görevinden almıştı. Comey, Trump'ın seçim kampanyasına Rusya'nın olası müdahalesine yönelik soruşturma yürütüyordu.

Bu olay, ABD'de siyasi gerilimin ne kadar yüksek olduğunu ve sosyal medyanın siyasi söylem üzerindeki etkisini bir kez daha gözler önüne serdi.

30 Haziran 2025, 12:50
6

Trump'tan Gerilimi Artıran Çıkış "İran'la Hiçbir Şey Konuşmuyorum"

Eski ABD Başkanı Donald Trump, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, ABD güçlerinin İran'daki nükleer tesislere yönelik hava saldırılarının ardından İran ile herhangi bir görüşme yapmadığını ve onlara hiçbir şey teklif etmediğini belirtti. Trump'ın bu sert açıklaması, İran ile gelecekteki ilişkiler ve olası bir nükleer anlaşma konusunda yeni tartışmaları başlattı.
Trump'tan Gerilimi Artıran Çıkış "İran'la Hiçbir Şey Konuşmuyorum"

Donald Trump, kendisine ait Truth Social platformundan yaptığı paylaşımda, Demokrat Partili Senatör Chris Coons'un "İran'ın nükleer programına verilen hasarın boyutunu bilmek için çok erken olduğu" yönündeki açıklamalarına yanıt verdi. Trump, mesajında şu ifadelere yer verdi:

"Sahtekar Demokrat Senatör Chris Coons'a, (şimdiye kadar süresi dolmuş olacak!) nükleer silah Ortak Kapsamlı Eylem Planı'na giden aptal yolda onlara milyarlarca dolar ödeyen Obama'nın aksine İran'a HİÇBİR ŞEY teklif etmediğimi söyleyin. Nükleer tesislerini tamamen YOK ETMEMİZDEN bu yana onlarla konuşmuyorum bile."

Bu sert açıklama, Trump'ın İran'a karşı izlediği katı politikaların devam ettiğini gösteriyor.

Ortak Kapsamlı Eylem Planı ve Trump'ın Çekilmesi

Trump'ın bahsettiği Ortak Kapsamlı Eylem Planı (JCPOA), İran'ın nükleer faaliyetlerinin denetlenmesi ve düzenlenmesi karşılığında yaptırımların kaldırılmasını amaçlayan uluslararası bir anlaşmaydı. 2015 yılında Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin daimi üyeleri (ABD, İngiltere, Fransa, Rusya, Çin), Almanya ve AB ile İran arasında imzalanan bu anlaşmadan Trump, 8 Mayıs 2018'de tek taraflı olarak çekildiğini duyurmuştu.

Trump'ın yerine başkanlığa gelen Joe Biden ise göreve geldikten sonra İran'la nükleer anlaşmaya geri dönebileceklerinin sinyallerini vermişti. Ancak son saldırılar ve Trump'ın açıklamaları, bölgedeki gerilimi yeniden artırırken, İran ile nükleer müzakerelerin geleceği hakkında belirsizlikleri de beraberinde getiriyor.

İlginizi Çekebilecek Haberlerimiz

Aşağıya kaydırmaya devam edin...