Payload Logo
23 Ekim 2023, 02:26
1

Havalar Soğumaya Başlıyor! Bunlara Dikkat Ederek Hastalıklardan Korunabilirsiniz

Ekim ayının sonuna yaklaşıp Kasım’ı karşılamaya hazırlanırken, havalar da giderek soğuyor. Bu mevsim değişiklikleri maalesef hastalıklara da davetiye çıkartıyor. Bu kritik dönemlerde hasta olmamak ve sağlığınızı korumak için gereken püf noktaları sizlerle paylaşıyoruz.
Havalar Soğumaya Başlıyor! Bunlara Dikkat Ederek Hastalıklardan Korunabilirsiniz

Ekim ayının sonuna yaklaşıp Kasım’ı karşılamaya hazırlanırken, havalar da giderek soğuyor. Bu mevsim değişiklikleri maalesef hastalıklara da davetiye çıkartıyor. Bu kritik dönemlerde hasta olmamak ve sağlığınızı korumak için gereken püf noktaları sizlerle paylaşıyoruz.


Her zaman sağlığınıza dikkat etmekte fayda var. Ancak özellikle de mevsim geçişlerinde daha bir özenli olmamız gerekiyor. Vücudumuzu mevsim geçişlerinde yaşanan değişimlere hazırlayabilmek için bazı noktalara dikkat etmek gerekiyor. Elbette sağlıklı olabilmek için dikkat edilmesi gereken konuların başında beslenme alışkanlıkları geliyor. Sağlıklı bir yaşam dikkat edilecek bir diğer konu ise uyku ve egzersiz. Ayrıca hasta olmamak için dikkat edilecek bir diğer önemli konusu ise hijyen. Konu ile ilgili önemli noktalara gelin ayrıntılı bir şekilde bakalım.


Mevsim Geçişlerinde Dikkat Edilmesi Gerekenler


Ekim ayının sonuna doğru gelirken, havalar da yavaş yavaş soğumaya başlıyor. Mevsim değişiklikleri ise hasta olma durumunu kolaylaştırıyor. Peki ne yaparak bu geçişlerde sağlıklı kalabiliriz? İşte bu aralar ekstra özen göstermeniz gereken noktalar…


Öncelikle dikkat edilmesi gereken unsurların başında giyim konusu geliyor. Mevsim geçişlerinde nasıl giyineceğimizi tam olarak kestirmekte zorlanabiliyoruz. Gündüz görece daha sıcak olan havalar, güneşin batışı ile birlikte aniden soğuyabiliyor. Bu tür durumlarda yanımızda yedek kıyafetler, hırka ve polar taşımak iyi olacaktır.


Dikkat edilmesi gereken bir diğer konusu elbette beslenme. Beslenme aslında her dönemde dikkat edilmesi gereken bir konu ama mevsim geçişlerinde daha da özenli davranmak gerekiyor. Vücut bağışıklığını artıracak vitamin ve mineraller açısında zengin olan besinleri daha sık tüketmek, taze meyve ve sebzeye öğünlerimizde yer vermek önemli olacaktır. Ayrıca mevsim geçişlerinde bitki çayları ve bol su tüketmek de vücut bağışıklığımızı güçlendirecektir.


Bizi hastalıklardan koruyacak bir başka şey ise hijyene dikkat etmek olacaktır. Biliyoruz ki havalar soğumaya başladığında, daha fazla kapalı ortamda kalmak zorunda olabiliyoruz ve bu da bulaş riskini daha da artırıyor. Bu gibi ortamlarda diğer kişilerle olan mesafeye dikkat edilmeli ve kişiler maske takmak gibi kendine uygun güvenlik önlemlerini almalıdır. Mevsim değişikliği ile birlikte çok sayıda insan hasta olabileceği için özellikle dışarıdayken ellerimizi daha sık ve doğru şekilde yıkamak, burun ve boğaz temizliğine dikkat etmek önemli olacaktır.


Vücudumuzun dengeli çalışması ve bağışıklığının artması için dikkat edilecek diğer iki önemli konu ise uyku ve egzersiz. Düzenli ve yeterli uyku, bağışıklık sisteminin düzgün çalışmasına yardımcı olur. Öte yandan düzenli egzersiz yapıyor olmak da bağışıklık sistemini güçlendirmektedir.


Bu alışkanlıkları edinmek ve bu faktörlere dikkat etmek, mevsim geçişlerinde sağlıklı kalmanıza yardımcı olacaktır.

29 Nisan 2025, 18:58
7

25-44 Yaş Arası Alarm! Korona Sonrası Şok Artış!

Son araştırmalar, tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs pandemisi sonrası 25 ila 44 yaş arasındaki genç yetişkinlerde kalp krizi oranlarının çarpıcı bir şekilde arttığını ortaya koydu. Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Bilge Erdoğan, bu yaş aralığında kalp krizi vakalarının yüzde 30 gibi önemli bir oranda yükseldiğine dikkat çekti.
25-44 Yaş Arası Alarm! Korona Sonrası Şok Artış!

Erdoğan, kalp krizinin yaşanmadan önce çoğu hastada kritik sinyaller verdiğini belirtirken, özellikle diyabet hastaları ve yaşlılarda belirtisiz kalp krizlerinin de görülebileceği uyarısında bulundu.

KALP KRİZİ GELİYORUM DİYOR MU? BELİRTİLERE DİKKAT!

Prof. Dr. Mustafa Bilge Erdoğan, kalp krizi geçiren hastaların büyük bir bölümünde önceden bazı belirtiler veya risk işaretleri görülebildiğini ifade etti. Ancak bu belirtilerin her zaman açık ve belirgin olmayabileceğini vurgulayan Erdoğan, "Yüzde 50-70 civarında hastada, kalp krizinden günler ya da haftalar önce bazı uyarıcı semptomlar görülebilir. Bu belirtiler genellikle göğüs ağrısı, nefes darlığı, çarpıntı, halsizlik gibi bulgulardır" dedi.

Özellikle gece uykudan uyandıran göğüs ağrısının önemli bir sinyal olduğunu belirten Prof. Dr. Erdoğan, eforla gelen göğüs ağrısı veya baskı hissi, efor kapasitesinde azalma, sırta, kola, çeneye vuran ağrı, aşırı yorgunluk gibi durumların da ciddiye alınması gerektiğini söyledi. Hipertansiyon, diyabet, hiperkolesterolemi, sigara, aile öyküsü ve obezite gibi risk faktörlerinin varlığında ise ön belirti olmasa dahi riskin yüksek olduğuna dikkat çekti.

Media content

Kadınlarda kalp krizi belirtilerinin farklılık gösterebileceğini de vurgulayan Prof. Dr. Erdoğan, mide bulantısı, yorgunluk ve sırt ağrısı gibi rahatsızlıkların da kalp krizi işareti olabileceği konusunda uyardı.

KORONAVİRÜS VE YAŞAM TARZI DEĞİŞİKLİKLERİ ARTIŞIN NEDENİ Mİ?

Son yıllarda kalp krizi vakalarındaki artışın nedenlerini değerlendiren Prof. Dr. Erdoğan, COVID-19 pandemisinin bu artışta önemli bir rol oynadığını belirtti. Özellikle 25 ila 44 yaş arasındaki kalp krizi oranındaki yüzde 30'luk artışın bu durumu net bir şekilde ortaya koyduğunu söyledi.

Pandemi sürecinde fiziksel aktivitenin azalması, sağlıksız beslenme alışkanlıklarının yaygınlaşması ve obezite gibi faktörlerin kalp krizi riskini önemli ölçüde artırdığını ifade eden Erdoğan, genetik faktörler ve ailesel hiperkolesteroleminin de riski yükselten unsurlar arasında yer aldığını kaydetti. Ayrıca pandemi döneminde rutin sağlık kontrollerinin ihmal edilmesinin de kalp krizine yönelik tedavide geç kalınmasına yol açabileceğine dikkat çekti.

ERKEN TANI HAYAT KURTARIR!

Koroner arter hastalıklarında erken tanının hayati önem taşıdığını vurgulayan Prof. Dr. Erdoğan, erken tanı sayesinde damar tıkanıklığının ilerlemeden fark edilerek tedaviye başlanabileceğini söyledi. Bu sayede damar daralması ilerlemeden müdahale edilirse kişinin uzun süre normal yaşamına devam edebileceğini belirtti.


İlginizi Çekebilecek Haberlerimiz

Aşağıya kaydırmaya devam edin...