Payload Logo
29 Ekim 2023, 00:32
1

Havalar Soğuyor, Hastalıklar Artıyor! Bunlara Dikkat Edin!

Hava sıcaklıklarının düşmesi ile çeşitli türde hastalıklar etrafta adeta kol geziyor. Grip soğuk algınlığı, nezle gibi pek çok hastalık, özellikle mevsim değişiklikleri ve kış aylarında karşımıza daha sık çıkıyor. Peki ne yaparak hasta olmaktan kurtulabiliriz? İşte kış boyu size yardımcı olabilecek bazı öneriler…
Havalar Soğuyor, Hastalıklar Artıyor! Bunlara Dikkat Edin!

Hava sıcaklıklarının düşmesi ile çeşitli türde hastalıklar etrafta adeta kol geziyor. Grip soğuk algınlığı, nezle gibi pek çok hastalık, özellikle mevsim değişiklikleri ve kış aylarında karşımıza daha sık çıkıyor. Peki ne yaparak hasta olmaktan kurtulabiliriz? İşte kış boyu size yardımcı olabilecek bazı öneriler…


Hasta olmamak ve sağlıklı kalmak, elbette ki birçok faktöre bağlı. Ancak bu faktörlerden en önemlilerinden birisi de bağışıklık sistemini güçlü tutmak. Ancak bağışıklık sisteminin güçlenmesi de pek çok faktöre bağlı bir durum. Bu nedenle sürekli sağlıklı kalmak için biraz çaba göstermek ve dikkat etmek gerekiyor.


Farklı hastalıklarında çoğalmış olduğu günümüzde, bağışık sistemini güçlendirmek ve sağlıklı kalabilmek oldukça önemli. Artık hastalanınca iyileşmek için yapacaklarımızdan daha çok nasıl sağlıklı bir şekilde kalabilir ve hasta olmayı engelleyebiliriz konuşuyoruz. Bu yazıda, bu konudaki temel olarak dikkat edilmesi gerekenleri sizlerle paylaşacağız.


Sağlıklı Kalabilmek İçin Mutlaka Uyuması Gereken Şartlar


Çevremizde her gün birçok farklı hastalıklarla karşılaşıyoruz. Bu hastalıkların bazıları salgın şeklinde yaşanıyor. Hele kışa girmek üzere olduğumuz bugünler de ve mevsim değişikliği esnasında, çok kişide soğuk algınlığı ve grip gibi hastalıklar görülüyor. Tüm bunların önüne geçebilmek için güçlü bir bağışıklık sistemine ihtiyaç var. Peki bağışıklık sistemini nasıl güçlendireceğiz.


Güçlü bir bağışıklık için ilk önce vücudumuzu denge tutmamız gerekiyor. Bunun için düzenli ve yeterli bir uyku, doğru ve sağlıklı bir beslenme ve hareketli bir yaşam tarzına ihtiyacımız var.


Sadece bazı taze meyveleri ve sebzeleri tüketerek sağlıklı kalmak mümkün olmayabilir. Vücut için gerekli vitaminleri, mineralleri, lifleri ve antioksidanları alabilmek için beslenmemizi dengeli bir şekilde yapmamız şart. Portakal, limon, mandalinadan C vitamini alırken, almadan lif, muzdan potasyum, üzümden antioksidan alabiliriz. Bunun için de tükettiklerimize ve içeriklerine mutlaka dikkat etmemiz gerek. Ayrıca gün içinde bol su tüketmek, sağlık açısında oldukça önemli bir noktadır.


Uyku da vücudumuzu dengede tutabilecek en önemli faktörler arasında. Yetersiz bir uyku, vücudun tüm dengesini bozacaktır. Hormonların salgılanması gibi önemli faktörleri birebir etkilene uyku, hastalık halinde vücudun koruyucu etmenlerinin güçlenmesini sağlar. Bunu için günde 7 ila 9 saat arasında uyumaya özen gösterin. Ayrıca vücut, uyku sırasında kendini onarabilecek bir duruma da geçmektedir.


Hareket etmek de bedenimizin sağlıklı kalabilmesi açısından oldukça önemli bir etmen. Düzenli olarak yürüyüş yapmak ve vücuda iyi gelecek bazı hareketleri tekrarlamak, bedeninizi de zihninizi de güçlendirecektir. Güçlü bir vücut, hastalıklar karşısında çok daha iyi bir savunma üretecektir.

Dikkat edilecek bir diğer durum ise aşılama. Sene içerisinde zamanı geldiğinde, grip aşısı, zatürre aşısı yaptırmak, hastalık yaşama riskinizi oldukça azaltacaktır. Son olarak olabildiğince stresten uzak durmak, hijyen kurallarına dikkat etmek ve giyiminizi hava şartlarına uygun olarak tercih etmek, sağlıklı kalma konusunda size büyük katkı sağlayacaktır.



29 Nisan 2025, 18:58
7

25-44 Yaş Arası Alarm! Korona Sonrası Şok Artış!

Son araştırmalar, tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs pandemisi sonrası 25 ila 44 yaş arasındaki genç yetişkinlerde kalp krizi oranlarının çarpıcı bir şekilde arttığını ortaya koydu. Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Bilge Erdoğan, bu yaş aralığında kalp krizi vakalarının yüzde 30 gibi önemli bir oranda yükseldiğine dikkat çekti.
25-44 Yaş Arası Alarm! Korona Sonrası Şok Artış!

Erdoğan, kalp krizinin yaşanmadan önce çoğu hastada kritik sinyaller verdiğini belirtirken, özellikle diyabet hastaları ve yaşlılarda belirtisiz kalp krizlerinin de görülebileceği uyarısında bulundu.

KALP KRİZİ GELİYORUM DİYOR MU? BELİRTİLERE DİKKAT!

Prof. Dr. Mustafa Bilge Erdoğan, kalp krizi geçiren hastaların büyük bir bölümünde önceden bazı belirtiler veya risk işaretleri görülebildiğini ifade etti. Ancak bu belirtilerin her zaman açık ve belirgin olmayabileceğini vurgulayan Erdoğan, "Yüzde 50-70 civarında hastada, kalp krizinden günler ya da haftalar önce bazı uyarıcı semptomlar görülebilir. Bu belirtiler genellikle göğüs ağrısı, nefes darlığı, çarpıntı, halsizlik gibi bulgulardır" dedi.

Özellikle gece uykudan uyandıran göğüs ağrısının önemli bir sinyal olduğunu belirten Prof. Dr. Erdoğan, eforla gelen göğüs ağrısı veya baskı hissi, efor kapasitesinde azalma, sırta, kola, çeneye vuran ağrı, aşırı yorgunluk gibi durumların da ciddiye alınması gerektiğini söyledi. Hipertansiyon, diyabet, hiperkolesterolemi, sigara, aile öyküsü ve obezite gibi risk faktörlerinin varlığında ise ön belirti olmasa dahi riskin yüksek olduğuna dikkat çekti.

Media content

Kadınlarda kalp krizi belirtilerinin farklılık gösterebileceğini de vurgulayan Prof. Dr. Erdoğan, mide bulantısı, yorgunluk ve sırt ağrısı gibi rahatsızlıkların da kalp krizi işareti olabileceği konusunda uyardı.

KORONAVİRÜS VE YAŞAM TARZI DEĞİŞİKLİKLERİ ARTIŞIN NEDENİ Mİ?

Son yıllarda kalp krizi vakalarındaki artışın nedenlerini değerlendiren Prof. Dr. Erdoğan, COVID-19 pandemisinin bu artışta önemli bir rol oynadığını belirtti. Özellikle 25 ila 44 yaş arasındaki kalp krizi oranındaki yüzde 30'luk artışın bu durumu net bir şekilde ortaya koyduğunu söyledi.

Pandemi sürecinde fiziksel aktivitenin azalması, sağlıksız beslenme alışkanlıklarının yaygınlaşması ve obezite gibi faktörlerin kalp krizi riskini önemli ölçüde artırdığını ifade eden Erdoğan, genetik faktörler ve ailesel hiperkolesteroleminin de riski yükselten unsurlar arasında yer aldığını kaydetti. Ayrıca pandemi döneminde rutin sağlık kontrollerinin ihmal edilmesinin de kalp krizine yönelik tedavide geç kalınmasına yol açabileceğine dikkat çekti.

ERKEN TANI HAYAT KURTARIR!

Koroner arter hastalıklarında erken tanının hayati önem taşıdığını vurgulayan Prof. Dr. Erdoğan, erken tanı sayesinde damar tıkanıklığının ilerlemeden fark edilerek tedaviye başlanabileceğini söyledi. Bu sayede damar daralması ilerlemeden müdahale edilirse kişinin uzun süre normal yaşamına devam edebileceğini belirtti.


İlginizi Çekebilecek Haberlerimiz

Aşağıya kaydırmaya devam edin...