Payload Logo
2 Mart 2025, 17:15
0

Hurma Tüketmenin Sağlığa Katkıları

Hurma, hem besleyici yapısı hem de lezzetiyle özellikle Ramazan aylarında sofraların vazgeçilmez meyvelerinden biridir.
Hurma Tüketmenin Sağlığa Katkıları

Ancak hurma yalnızca oruç açarken değil, düzenli olarak tüketildiğinde sağlığa birçok fayda sağlar. Peki, hurmanın faydaları nelerdir? İşte hurmanın sağlığa olan katkıları...

Hurmanın Besin Değerleri

Hurma; lif, vitamin, mineral ve doğal şeker açısından oldukça zengin bir besindir. İçeriğinde:

  • A, B ve K vitaminleri
  • Demir, potasyum, magnezyum
  • Doğal lif
  • Antioksidanlar

bulunur. Bu zengin içerik, vücudun enerji ihtiyacını karşılamaya yardımcı olur.

Hurmanın Sağlığa Faydaları

Enerji Kaynağıdır
Hurma, doğal şeker içerdiği için gün içinde enerji sağlar. Özellikle açlık hissini bastırmak için ara öğünlerde tüketilebilir.

Bağışıklık Sistemini Güçlendirir
İçerdiği antioksidanlar sayesinde bağışıklık sistemini destekler ve hastalıklara karşı koruma sağlar.

Sindirim Sistemine Destek Olur
Hurmanın yüksek lif oranı bağırsakların düzenli çalışmasını sağlar ve kabızlık sorununu önler.

Kemik Sağlığını Destekler
Kalsiyum ve magnezyum açısından zengin olan hurma, kemiklerin güçlenmesine yardımcı olur.

Kalp Dostudur
Potasyum içeriği sayesinde tansiyonu dengeler ve kalp sağlığını korur.

Hurma Nasıl Tüketilmeli?

Hurmayı:

  • Ara öğünlerde
  • Tatlı tariflerinde
  • Süt ve yoğurtla birlikte
  • Smoothie içerisinde

tüketebilirsiniz.

Kimler Dikkatli Tüketmeli?

Hurma doğal şeker içerdiği için diyabet hastalarının tüketirken porsiyon kontrolü yapması önerilir.

Hurma, doğanın sunduğu en sağlıklı meyvelerden biridir. Düzenli olarak tüketildiğinde hem enerji verir hem de birçok hastalığa karşı koruma sağlar. Günlük beslenme alışkanlıklarınıza hurmayı ekleyerek sağlıklı bir yaşamın kapılarını aralayabilirsiniz.

29 Nisan 2025, 18:58
7

25-44 Yaş Arası Alarm! Korona Sonrası Şok Artış!

Son araştırmalar, tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs pandemisi sonrası 25 ila 44 yaş arasındaki genç yetişkinlerde kalp krizi oranlarının çarpıcı bir şekilde arttığını ortaya koydu. Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Bilge Erdoğan, bu yaş aralığında kalp krizi vakalarının yüzde 30 gibi önemli bir oranda yükseldiğine dikkat çekti.
25-44 Yaş Arası Alarm! Korona Sonrası Şok Artış!

Erdoğan, kalp krizinin yaşanmadan önce çoğu hastada kritik sinyaller verdiğini belirtirken, özellikle diyabet hastaları ve yaşlılarda belirtisiz kalp krizlerinin de görülebileceği uyarısında bulundu.

KALP KRİZİ GELİYORUM DİYOR MU? BELİRTİLERE DİKKAT!

Prof. Dr. Mustafa Bilge Erdoğan, kalp krizi geçiren hastaların büyük bir bölümünde önceden bazı belirtiler veya risk işaretleri görülebildiğini ifade etti. Ancak bu belirtilerin her zaman açık ve belirgin olmayabileceğini vurgulayan Erdoğan, "Yüzde 50-70 civarında hastada, kalp krizinden günler ya da haftalar önce bazı uyarıcı semptomlar görülebilir. Bu belirtiler genellikle göğüs ağrısı, nefes darlığı, çarpıntı, halsizlik gibi bulgulardır" dedi.

Özellikle gece uykudan uyandıran göğüs ağrısının önemli bir sinyal olduğunu belirten Prof. Dr. Erdoğan, eforla gelen göğüs ağrısı veya baskı hissi, efor kapasitesinde azalma, sırta, kola, çeneye vuran ağrı, aşırı yorgunluk gibi durumların da ciddiye alınması gerektiğini söyledi. Hipertansiyon, diyabet, hiperkolesterolemi, sigara, aile öyküsü ve obezite gibi risk faktörlerinin varlığında ise ön belirti olmasa dahi riskin yüksek olduğuna dikkat çekti.

Media content

Kadınlarda kalp krizi belirtilerinin farklılık gösterebileceğini de vurgulayan Prof. Dr. Erdoğan, mide bulantısı, yorgunluk ve sırt ağrısı gibi rahatsızlıkların da kalp krizi işareti olabileceği konusunda uyardı.

KORONAVİRÜS VE YAŞAM TARZI DEĞİŞİKLİKLERİ ARTIŞIN NEDENİ Mİ?

Son yıllarda kalp krizi vakalarındaki artışın nedenlerini değerlendiren Prof. Dr. Erdoğan, COVID-19 pandemisinin bu artışta önemli bir rol oynadığını belirtti. Özellikle 25 ila 44 yaş arasındaki kalp krizi oranındaki yüzde 30'luk artışın bu durumu net bir şekilde ortaya koyduğunu söyledi.

Pandemi sürecinde fiziksel aktivitenin azalması, sağlıksız beslenme alışkanlıklarının yaygınlaşması ve obezite gibi faktörlerin kalp krizi riskini önemli ölçüde artırdığını ifade eden Erdoğan, genetik faktörler ve ailesel hiperkolesteroleminin de riski yükselten unsurlar arasında yer aldığını kaydetti. Ayrıca pandemi döneminde rutin sağlık kontrollerinin ihmal edilmesinin de kalp krizine yönelik tedavide geç kalınmasına yol açabileceğine dikkat çekti.

ERKEN TANI HAYAT KURTARIR!

Koroner arter hastalıklarında erken tanının hayati önem taşıdığını vurgulayan Prof. Dr. Erdoğan, erken tanı sayesinde damar tıkanıklığının ilerlemeden fark edilerek tedaviye başlanabileceğini söyledi. Bu sayede damar daralması ilerlemeden müdahale edilirse kişinin uzun süre normal yaşamına devam edebileceğini belirtti.


İlginizi Çekebilecek Haberlerimiz

Aşağıya kaydırmaya devam edin...