Bugünün Haberi
19 Kasım 2023, 15:14
15
(Güncellendi: 14 Temmuz 2025, 13:40)

İstanbul'a Can Suyu Olan Yağışlar

İstanbul'u suyla buluşturan barajlardaki doluluk oranları, son günlerde şehre yağan yağışlarla yükseldi.
İstanbul'a Can Suyu Olan Yağışlar

İstanbul'u suyla buluşturan barajlardaki doluluk oranları, son günlerde şehre yağan yağışlarla yükseldi.

İSKİ verilerine göre, geçtiğimiz günlerde düşüş eğilimi gösteren baraj doluluk yüzdeleri, dün başlayıp bugün de süren yağışlar sayesinde yeniden arttı.

11 Kasım itibariyle yüzde 16,18 seviyelerine gerileyen doluluk oranı, son 48 saatlik yağışların etkisiyle 2,72 puan yükselerek yüzde 20,54 oldu.

Bu kapsamda Alibey Barajı'ndaki doluluk yüzdesi 23,37'ye, Büyükçekmece Barajı'ndaki yüzde 7,19'a, Darlık Barajı'ndaki yüzde 30,7'ye ulaştı. Diğer önemli barajlarda da benzer artışlar kaydedildi.

Yağışlar sayesinde barajlardaki su seviyelerinin normal seyrine döndüğü belirtildi. İstanbullulara içme suyu sağlamada kritik öneme sahip barajların, kar yağışıyla birlikte daha da dolacağı tahmin ediliyor.

4 Eylül 2025, 20:29
6

Bilim insanları başardı: Yaşamın sırrı laboratuvarda çözüldü!

Bilim insanları, RNA ve amino asitlerin kendiliğinden birleşmesini ilk kez laboratuvarda gözlemledi. Bu deney, yaşamın nasıl başladığına dair en büyük gizemlerden birine ışık tuttu. Keşfin ayrıntıları ve bilime etkileri haberimizde…
Bilim insanları başardı: Yaşamın sırrı laboratuvarda çözüldü!

Bilim dünyası, yaşamın kökenine dair en kritik sorulardan birine laboratuvar ortamında yanıt bulmaya bir adım daha yaklaştı. University College London’dan bir ekip, 4 milyar yıl önce Dünya’da yaşamın ortaya çıkışını mümkün kılan temel moleküler birleşmelerden birini kontrollü koşullar altında gerçekleştirmeyi başardı. Deneyde RNA ile amino asitler, su içinde ve nötr pH koşullarında kendiliğinden birleşti. Bu işlem, günümüzde canlıların protein sentezi için kullandığı ve son derece karmaşık bir biyolojik makine olan ribozomun yaptığı işin ilkel bir versiyonu olarak görülüyor. Çalışmayı yürüten Prof. Matthew Powner, “Biz bu karmaşık sürecin ilk adımını basit kimya ile gerçekleştirdik. Bu kimya kendiliğinden, seçici bir şekilde ve erken Dünya’da gerçekleşebilecek koşullarda işliyor” ifadelerini kullandı. Bu keşif, yaşamın nasıl başladığına dair bugüne kadar gözlemlenmemiş bir sürece ışık tutarak, bilimin en büyük gizemlerinden birine tarihi bir pencere açıyor.

İKİ HİPOTEZ TEK ÇATIDA BULUŞTU

Yaşamın kökenine dair bilimsel tartışmalarda iki hipotez ön plana çıkıyordu: RNA dünyası hipotezi, yaşamın RNA üzerinden başladığını öne sürerken, tiyoester dünyası hipotezi enerji kaynağı olarak tiyoesterleri işaret ediyordu. Son yapılan bu çalışma, her iki teorinin de bazı yönlerini bir araya getirerek ortak bir zeminde buluşturuyor. RNA’nın amino asitlerle doğal koşullar altında birleşebildiğini gösteren deney, yaşamın ilk adımlarının nasıl atılmış olabileceğine dair güçlü bir kanıt sundu. Araştırmacılar, bu buluşun erken Dünya’nın kimyasal evrimini anlamada devrim niteliğinde olduğunu vurguluyor. Henüz yolun başında olunsa da, yaşamın sıfırdan nasıl başladığını açıklayan eksik parçaların artık birer birer tamamlandığı belirtiliyor. Bu gelişme, yalnızca Dünya’daki yaşamın kökenini anlamakla kalmayıp, aynı zamanda evrende başka yaşam formlarının varlığına dair umutları da artırıyor.

İlginizi Çekebilecek Haberlerimiz

Aşağıya kaydırmaya devam edin...