Bugünün Haberi
25 Haziran 2025, 13:07
4

İstanbul'da Yaz Tehlikesi Yılan Vakaları Korkutuyor!!

Yaz mevsiminin başlaması ve sıcaklıkların artmasıyla birlikte İstanbul'un Küçükçekmece, Arnavutköy ve Sultangazi gibi kırsal ve yeşil alanlara yakın ilçelerinde yılan görülme sıklığı arttı. Vatandaşlarda tedirginlik yaratan bu durum üzerine uzmanlar, ekosistemdeki önemli rolleri nedeniyle zehirli olmayan yılanların öldürülmemesi konusunda önemli uyarılarda bulundu.
İstanbul'da Yaz Tehlikesi Yılan Vakaları Korkutuyor!!

İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Ormancılık Bölümü Öğretim Görevlisi Dr. Ergün Bacak, yılan görülen ilçelerin ortak özelliğinin kırsala ve yeşil alanlara yakınlık olduğunu belirtti. Soğukkanlı canlılar olan yılanların mayıs ve haziran aylarında kış uykusundan uyandıklarını söyleyen Bacak, "Şu an haziran ayı sıcaklıkları gayet iyi, aşırı sıcak değil. Hayvanlar da yeni çıktılar. Üreme alanları, çiftleşecek dişileri ya da besin arıyorlar. O yüzden de en çok aktif oldukları zamanlar" dedi. Temmuz ve ağustos aylarında aşırı sıcaklar olduğunda dinlenebileceklerini, ancak haziran sıcaklıklarının devam etmesi halinde aktivitelerinin süreceğini de ekledi.

İstanbul'daki Yılan Türleri ve Tehlike Durumları

Dr. Bacak, İstanbul'da sadece tek bir tür zehirli yılan bulunduğunu ifade etti: burunlu engerek (Vipera ammodytes). Bu türün boyunun bir metreyi bile bulmadığını, genelde yarım metrelik boylarda ve çok yavaş hareket ettiğini belirtti. Zehrinin yetişkin insanlar için öldürücü olmasa da tıbbi önem arz ettiğini ve sağlık problemi olanları veya küçük çocukları etkileyebileceğini vurguladı.

Media content

İstanbul'daki yılanların çoğunun su yılanları olduğunu ve bunların zararsız olduğunu dile getiren Bacak, şu bilgilere yer verdi:

  • Su yılanları: Genellikle sulak alan kenarlarında görülür, zararsızdırlar.
  • Hazer yılanı, Eskülap yılanı: Farelerle mücadele ederler ve zararsızdırlar. Hazer yılanı en çok karşılaşılan türlerden biridir ve genelde arabaların içine girebilirler.
  • Sarı yılan: Boyu 2,5 metreyi bulabilen, oldukça kalın bir yılandır ancak hiçbir zehri yoktur.
  • Ev yılanı: Zehirsizdir.

Yılanla Karşılaşınca Yapılması Gerekenler ve "Öldürmeyin" Çağrısı

Dr. Bacak, yılanla karşılaşan vatandaşların panik yapmak yerine, gerekmesi durumunda itfaiyeyi, belediyeyi veya Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğünü arayabileceğini söyledi. Yetkililerin yılanı canlı bir şekilde alıp başka bir alana götürerek uzaklaştıracağını belirtti.

Bacak, yılanların ekosisteme sağladığı faydalara dikkat çekerek, "Yılanları öldürerek ekosisteme çok büyük zarar veriyoruz. Fare salgını olduğu zaman çiftçiler milyonlarca lira kaybediyor. Yılanlar bunlarla mücadele ediyor" dedi. Zehirli-zehirsiz ayrımı yapmadan hiçbir yılanın öldürülmemesi gerektiğini vurguladı.

Media content

Zehirli Yılanı Ayırt Etme İpuçları ve Panzehir Uyarısı

Dr. Bacak, zehirli ve zehirsiz yılanları ayırt etmek için bazı ipuçları verdi:

  • Zehirsiz yılanlar: Daha gergindir, hızlı hareket eder ve çabuk saldırabilirler. Göz bebekleri insan gözbebeği gibi daha yuvarlaktır.
  • Zehirli yılanlar: Daha yavaş hareket ederler. Türkiye'deki zehirli yılanların göz bebekleri, kedilerin göz bebeği gibi dikeydir.

Olası bir yılan sokması anında en yakın tıp kuruluşuna başvurmanın hayati önem taşıdığını belirten Bacak, özellikle büyük araştırma hastanelerinde panzehirlerin bulunduğunu ifade etti.

Media content

Uzmanlardan Ek Uyarılar: "Zehri Ağza Alıp Atmak Efsanedir"

Ziraat Mühendisi Ömer Demir ise yılanların şehir içinde bu kadar görülmesinin nedeninin pandemideki eve kapanma süreci olduğunu, yılanların o dönemde şehirdeki ufak yeşilliklere kadar yerleştiğini söyledi. Demir, özellikle bahçesi olanların evlerinin önündeki taşlık, sarmaşık ve otlukları temizlemeleri gerektiğini, yılanların saklanacak alanlarının olmaması gerektiğini vurguladı.

Demir, yılan ısırılması durumunda yapılacaklara ilişkin önemli bir uyarıda bulundu: "Filmlerdeki gibi, zehri ağızla alıp atmak efsanedir. Isırılan yeri ağzına alıp dışarı atmaya kalkarsan, o zehirliyse sen de zehirlenirsin. Asla böyle bir işe teşebbüs etmemeliyiz." Bunun yerine ısırılan yeri biraz sıkıp kanını akıtmaya çalışmak ve acilen sağlık kuruluşuna başvurmak gerektiğini ifade etti.

Son olarak Demir, yılanların ekosistemdeki dengeleyici rolüne dikkat çekerek, "Bize zarar vermediği sürece yılanı öldürmemeliyiz. Açık arazide, tarlada yılanı öldürmenin bize faydası olmadığı gibi zararı vardır, oradaki sistemi bozuyoruz. Dolayısıyla zaruret olmadığı zaman hayvanları öldürmemeliyiz" dedi.

25 Haziran 2025, 16:48
3

Uraloğlu Açıkladı Irak'taki Uçaklarımız Bugün Geri Dönüyor!

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, İsrail-İran arasındaki çatışmalar nedeniyle bölgede mahsur kalan Türk uçaklarına ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Bakan Uraloğlu, sosyal medya hesabından yaptığı bilgilendirmede, Irak'ta kalan 4 uçağın bugün Türkiye'ye getirileceğini duyurdu.
Uraloğlu Açıkladı Irak'taki Uçaklarımız Bugün Geri Dönüyor!

Bakan Uraloğlu'nun açıklamasına göre, 13 Haziran 2025 tarihinde İran ile İsrail arasında başlayan çatışmalar nedeniyle toplam 11 Türk uçağı bölgedeki havalimanlarında kalmıştı:

  • Irak'ta: Türk Hava Yolları'na (THY) ait 2 ve Pegasus'a ait 2 olmak üzere toplam 4 uçak.
  • İran'da: THY'ye ait 1, Pegasus'a ait 5 ve Tailwind'e ait 1 olmak üzere toplam 7 uçak.

Irak'taki Uçaklar Dönüş Yolunda

Hava sahalarındaki kısıtlamaların kalkmasıyla birlikte Türk Hava Yolları ve Pegasus'un uçakları Türkiye'ye getirmek için tahliye seferleri başladı. Bakan Uraloğlu, Irak'taki uçakların durumu hakkında şu bilgileri verdi:

  • THY'nin Bağdat'taki uçağı Türk hava sahasına giriş yaptı.
  • THY'nin Erbil'deki uçağı gün içerisinde Türkiye'ye ulaşmış olacak.
  • Pegasus'un Erbil'deki uçağı Türk hava sahasına girdi.
  • Pegasus'un Bağdat'taki uçağının ise akşam saatlerinde Türkiye'ye gelmesi planlanıyor.

Bakan Uraloğlu, bu operasyonların tamamlanmasıyla Irak'ta mahsur kalan hiçbir Türk uçağının kalmayacağını belirtti.

İran'daki Uçaklar İçin Çalışmalar Sürüyor

İran'da bulunan 7 uçağın Türkiye'ye getirilmesi için ise çalışmaların devam ettiğini belirten Bakan Uraloğlu, hava sahasının tam olarak stabil hale gelmesiyle birlikte gerekli planlamaların yapılacağını ifade etti. Bu gelişmeler, bölgedeki diplomatik ve lojistik koordinasyonun önemini bir kez daha ortaya koyuyor.

İlginizi Çekebilecek Haberlerimiz

Aşağıya kaydırmaya devam edin...