Bugünün Haberi
4 Nisan 2025, 16:42
12

Kaliteli Tesbih Nasıl Anlaşılır

Tesbih, sadece bir ibadet aracı değil, aynı zamanda kültürel ve sanatsal bir değere sahip nesnelerdir.
Kaliteli Tesbih Nasıl Anlaşılır

Kaliteli bir tesbih, hem manevi tatmin sağlar hem de uzun yıllar kullanılabilir. Peki, tesbih kalitesi nasıl anlaşılır? Dikkat etmeniz gereken önemli noktalar

1. Malzeme Kalitesi:

  • Doğal Taşlar:
    • Kehribar, oltu, kuka, mercan gibi doğal taşlardan yapılan tesbihler, genellikle daha değerlidir.
    • Doğal taşların dokusu, rengi ve ağırlığı, sonuçları hakkında ipuçları verir.
    • Örneğin, gerçek kehribar tuzlu suda yüzer ve oranlarıyla elektriklenir.
  • Ağaçlar:
    • Öd ağacı, abanoz, gül ağacı gibi değerli ağaçlardan yapılan tesbihler de oldukça değerlidir.
    • Ağacın türü, yoğunluğu ve damarlar, testlerin etkileri.
  • Diğer Malzemeler:
    • Filtişi, sedef, gümüş gibi tesbih teknikleri kullanılır.
    • Bu işçi işçiliği ve saflığı, tesbihin değeri belirler.

2. İşçilik:

  • Tesbih tanelerinin düzgün ve simetrik olması, kaliteli bir işçiliğin göstergesidir.
  • İmame ve tepelik gibi detayların detaylandırılmış olması önemlidir.
  • Taneler arasındaki ipin sağlamlığı ve düğümlerin düzgünlüğü de dayanıklılık etkileri.

3. Yaş ve Nadirlik:

  • Bazı tesbihler, yıllardaki değerler kazanır. Özellikle eski ve nadir bulunan tesbihler, koleksiyoncular için büyük önem taşır.
  • Tesbihin yaşı, kullanılan malzemelerin dokusu ve rengindeki değişimlerden farklıdır.

4. Renk ve Parlaklık:

  • Tesbihte kullanılan malzemeye göre renk ve değişkenlik gösterilir. Örneğin, kehribar tesbihleri ​​zaman içindeki renk görünümleri ve ortaya çıkabilir.
  • Doğal taşlarda renklerin homojenliği ve canlılığının kalitesini belirler.

5. Koku:

  • Bazı tesbihler, özellikle ağaç ve kehribar tesbihler, kendine özgü bir kokuya sahiptir.
  • Bu koku, tesbihin doğal kalitesinin ve kalitesinin bir göstergesi olabilir.
27 Ağustos 2025, 14:34
4

Utanç Kadının Değil Failin! İfşalarla Yıkılan Ataerkil Düzen

Taciz ifşaları yalnızca bireysel suçları değil, onları koruyan sistemleri de açığa çıkarıyor. Feminist politika, utancı mağdura değil faile iade ederek hakikati kamusal alana taşıyor. İfşaların neden bu kadar önemli olduğuna dair tüm detaylar haberimizde…
Utanç Kadının Değil Failin! İfşalarla Yıkılan Ataerkil Düzen

Türkiye’de son günlerde art arda gelen taciz ifşaları, yalnızca bireysel failleri değil, onların eylemlerini mümkün kılan ataerkil sistemleri de açığa çıkarıyor. Feminist politika, mağdurun sessizliğine odaklanmak yerine bu sessizliği üreten, yeniden üreten ve koruyan toplumsal mekanizmaları ifşa etmeyi hedefliyor. Çünkü utanç, kadının ya da çocuğun sırtına yüklenen bireysel bir duygu değil; erkekliğin “onur” adı altında sahip çıktığı, sistematik biçimde dağıtılan ve failin korunmasını sağlayan bir araç olarak işliyor. UNICEF verilerine göre dünya genelinde milyonlarca kadın ve çocuk en yakınları tarafından istismara uğrarken, devlet ve kurumların bu utancı gizlemeye yönelik ikiyüzlü tavrı, mağdurların-hayatta kalanların sesini bastırıyor.

Onur kime ait, utanç kime?

Psikoloji literatüründe utanç çoğu kez bireysel duygu olarak tanımlansa da feminist teoriler bunun toplumsal bir inşa olduğunu vurguluyor. Kadınlara itaatkârlık ve utangaçlık, erkeklere meydan okuma ve cesaret atfedilerek duygular dahi cinsiyetlendirilmiş durumda. İşte bu nedenle ifşalar, yalnızca bireysel deneyimleri açığa çıkarmak değil, utancı faillere iade edip onuru kadın dayanışmasının merkezine taşımak anlamına geliyor. Gabor Maté’nin de belirttiği gibi, travmayı derinleştiren yaşanan olayın kendisi değil, sonrasında mağdurun nasıl karşılandığıdır. Kadınların ve çocukların adalet arayışında sürekli susmaya zorlandığı bir düzende, ifşalar sessizliği kıran en güçlü kolektif araçlardan biri olarak öne çıkıyor. Bugün asıl soru, “neden şimdi anlattı?” değil, “neden bu kadar susturulmak zorunda kaldı?” olmalıdır. Çünkü utanç kadına değil, failin işlediği şiddeti mümkün kılan ataerkil zihniyete aittir.

İlginizi Çekebilecek Haberlerimiz

Aşağıya kaydırmaya devam edin...