Bugünün Haberi
14 Nisan 2025, 15:06
7

Kuzey Kore'nin Nükleer Gücü: Fakirlik ve İzolasyona Rağmen Nasıl Başardı?

Kuzey Kore , dünya üzerinde ekonomik zorluklarla boğuşan ve uluslararası arenada büyük ölçüde izole bir ülke olmasına rağmen, nükleer silah sahibi bir devlet konumunda. Bu durum, birçok kişi için sürprizler yaratıyor. Peki, Kuzey Kore bu zorlu koşullarda nükleer güce ulaşmayı nasıl başardı?
Kuzey Kore'nin Nükleer Gücü: Fakirlik ve İzolasyona Rağmen Nasıl Başardı?

Bu salgının, ülkenin nükleer kaynaklarının kökenlerine ve geniş erişim aralıklarına inerek arayalım.

Nükleer Güç Fikrinin Doğuşu ve Bilgiye Erişim:

Kuzey Kore'nin nükleer silah kullanımının temelleri, Kore Savaşı yıllarına (1950-1953) kadar uzanıyor. O dönemde, Kuzey Kore'nin birleşik lider kadrosunda yer alacak isimde, Amerika Birleşik resimlerinin (ABD) Kuzey Kore'ye nükleer bomba atma planları yaptığına dair bir endişe hakimdi. Bu kaygı, savaşın hemen ardından Kuzey Kore yönetimini, kendileriyle ideolojik olarak yakın ve dostane ilişkiler bulunan Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği (SSCB) ile nükleer bölgedeki iş birliğine yöneldi.

SSCB'nin Rolü ve Çifte Kullanımlı Teknolojisi:

Kuzey Kore'nin nükleer kapasitesinin ilk adımları, SSCB'den elde edilen uranyumla enerji üretimini sağlayanlar aracılığıyla atılmıştır. Bu önemli kritik noktanın dikkat çekmesi gerekiyor: Uranyumun nükleer bölgelerindeki işlemlerle elektrik enerjisi elde edilebildiği gibi, belirli bir teknikle sonuç askeri silahlarda kullanılan plütonyum maddesinin de ortaya çıkması. Bu durumda, Kuzey Kore'nin sivil amaçlı nükleer enerji programı, potansiyel olarak askeri bir nükleer silahlara dönüşebilmesi öngörülüyordu.


Kuzey Kore'nin nükleer silahla mücadele yolculuğunun ilk adımları, ülkedeki zenginlik erişimi ve altyapı altyapısının oluşmasında SSCB'nin önemli bir rol oynadığını gösteriyor. İlerleyen yıllarda, Kuzey Kore'nin bu alanda bağımsız çalışmaları ve uluslararası gelişmelerde nükleer güce erişim sürecinde ayrılan unsurlar olmuştur.

21 Haziran 2025, 18:02
5
(Güncellendi: 21 Haziran 2025, 18:02)

Trump'ın Kıyamet Uçağı Kalktı! Neler Oluyor?

Son günlerde ABD kamuoyunu ve sosyal medyayı meşgul eden bir gelişme yaşandı: ABD Başkanı Donald Trump'a tahsisli "Kıyamet Günü Uçağı" olarak bilinen E-4B tipi komuta uçağı uzun zaman sonra havalandı. Bu uçuşun zamanlaması, özellikle Orta Doğu'daki gerilimin tırmanması ve Trump'ın İran'a yönelik sert açıklamalarıyla çakışınca büyük spekülasyonlara yol açtı.
Trump'ın Kıyamet Uçağı Kalktı! Neler Oluyor?

"Kıyamet Günü Uçağı" aslında E-4B Nightwatch tipi özel bir Boeing uçağıdır. Bu uçaklar, nükleer saldırıya dahi dayanabilecek şekilde tasarlanmış olup, kriz anlarında üst düzey yetkililerin havadan komuta merkezi olarak kullanılması amacıyla görev yaparlar. ABD'nin elinde sadece dört adet bulunan E-4B uçağı, nükleer çağın en stratejik hava araçlarından biri olarak kabul ediliyor.

Neden Gündem Oldu?

Uçağın havalanması, İran-İsrail çatışmasındaki tırmanış ve Trump'ın "İran'ın koşulsuz teslim olması" yönündeki açıklamalarıyla aynı döneme denk geldi. Bu durum, özellikle sosyal medyada, ABD'nin bir saldırı hazırlığında olabileceği veya bölgesel bir çatışmanın eşiğinde olduğu yönünde endişelere ve komplo teorilerine neden oldu.

Media content

Resmi Açıklama Ne Yönde?

ABD Hava Kuvvetleri'nden yapılan resmi açıklamada, söz konusu uçuşun mevcut Orta Doğu krizinden bağımsız olarak önceden planlandığı ve Air Force Global Strike Command'e yönelik bir komuta ziyaretinin parçası olduğu bildirildi. Ancak bu "rutin görev" vurgusu, özellikle uçuşun İran Dini Lideri Ayetullah Ali Hamaney'in İsrail'e sert tepki verdiği saatlerle çakışması nedeniyle kamuoyunu tam olarak tatmin etmedi.

E-4B'nin Özellikleri: Uçan Bir Karargah

Bu uçaklar sadece savaş senaryoları için değil, aynı zamanda 11 Eylül saldırıları sırasında Başkan George W. Bush'un geçici güvenli komuta merkezi olması gibi çeşitli görevlerde de kullanılmıştır. Üç katlı olan E-4B'ler; brifing odaları, toplantı salonları, dinlenme alanları ve gelişmiş iletişim sistemleriyle donatılmıştır. Termal ve nükleer koruma zırhına sahip bu uçaklar, siber saldırılara ve elektromanyetik dalgalara karşı da dayanıklıdır. Yörüngedeki tüm uydularla iletişim kurabilen 67 anten ve çanak taşıyan E-4B'ler, havada yakıt ikmali yapabildikleri için bir haftaya kadar kesintisiz görevde kalabilirler.

Her ne kadar ABD Hava Kuvvetleri bu uçuşu rutin bir faaliyet olarak tanımlasa da, uluslararası arenadaki mevcut hassas durum ve uçağın sembolik önemi, "Kıyamet Günü Uçağı"nın havalanmasını dünya gündeminin en önemli maddelerinden biri haline getirdi.

İlginizi Çekebilecek Haberlerimiz

Aşağıya kaydırmaya devam edin...