Payload Logo
31 Ekim 2023, 20:20
1

Masterchef Metin’den Önemli Açıklamalar: “Onuru Olan Bir Neslin Torunuyum”

Masterchef All Star’da kıyasıya mücadele devam ederken, Metin’in elenerek yarışmaya veda etmesi herkesi şaşırtmıştı. Önceki sezonun şampiyonu olan Metin’in kendi isteği ile elendiği ortaya çıktı. Tanya ile yaşadığı talihsizlik sonucu yarışmaya veda eden eski şampiyon, olay yaratacak bazı açıklamalarda bulundu.
Masterchef Metin’den Önemli Açıklamalar: “Onuru Olan Bir Neslin Torunuyum”

Geçtiğimiz hafta Mavi Takım’da yarışan Metin Yavuz, takımının Kırmızı Takım karşısında 8-1’lik yenilgisinde tek puan alan yarışmacıydı. Ancak Mavi Takım kaptanı Cemre, potaya takımı için tek puan alan Metin yolladı. Cemre’nin bu kararı yarışmacılar dahil tüm herkesi şaşırtmıştı. Cemre ise “Metin nasılsa çıkar potadan” şeklinde açıklama yapmıştı.


Eleme potasında Batuhan, Cemre, Tahsin, Tanya, Metin, Esra ve Barbaros yer almıştı. Mücadele esnasında, Metin’in dolaptaki tabakları karıştırması ile olanlar oldu. Metin, kendi tabağı diye Tanya’nın tabağını almış ve sonrasında Tanya’nın “bu tabak benim değil” demesi ile olay ortaya çıkmıştı. Bu olay üzerine şefler, iki yarışmacının da tabağını değerlendirmeye almadı. Böylece Tanya ve Metin, direkt ikinci etaba yollandı.


Yarışmaya Veda Eden Metin’den İlginç Açıklamalar


İkinci eleme oyununa Tanya ve Metin’in yanı sıra, Barbaros ve Batuhan da dahil olduğu. Yarışmacılara verilen yemekleri başarı ile yapan Barbaros ve Batuhan, 17. Haftaya geçerken, Metin ve Tanya son ikiye kaldı. Ardından şeflerine açıklaması ile Masterchef All Star’a veda eden ismin Metin olduğu duyuruldu. Bu durum, hem şefleri hem yarışmacıları hem de izleyenleri oldukça şaşırttı.


Metin’in elenmesinin ardından yaptığı konuşma ile birlikte, kendisinin bilerek elendiğini düşündürttü. Oldukça başarılı bulunan Metin’in bu aşamada elenmesini kimse beklemiyor ve onun finalde yarışacağı düşünülüyordu. Somer Şef’in sorusu üzerine Metin’in cevabı, bu iddiayı güçlendirdi.


Metin, son etapta bir gözünün Tanya’nın tezgahında olduğunu ifade etti. Orada işlerin yolunda gitmediğini fark ettiğinde kendisinin de odaklanamadığın ifade eden Metin, tabağı çıkarmama kararı almış gibiydi. Yarışma esnasında yanlışlıkla Tanya’nın tabağını alarak, Tanya’nın da ikinci etaba geçmesine neden olduğu için kendini suçlayan Metin, “Kimsenin hakkına girmediğim için mutluyum. Bazen kaybederek de kazanırsınız.” Gibi ifadeler de bulunmuştu.


Instagram hesabından da paylaşım yapan başarılı isim Metin, “Mesterchef’in bir üyesi olmak gurur verici ama çok sevdiğim ekibe veda ettim. Onurlu bir neslin torunuyum ben, Cumhuriyet Bayramımızı kutluyorum.” dedi. Bu paylaşım üzerine eski yarışmacılardan olan Burak Kaya ise “Çok üzüldüm ve sana kızdım! Sen şampiyon olmalıydın! Ama adamlığın şampiyonu oldun!” şeklinde yorumda bulundu.

29 Nisan 2025, 21:27
8
(Güncellendi: 29 Nisan 2025, 21:27)

Ayşe Barım'a Şok Ceza! Ünlü Menajer Ne Yaptı?

Gezi Parkı soruşturması kapsamında tutuklanan ünlülerin menajeri Ayşe Barım hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianame şok etkisi yarattı. İddianamede Barım'ın, sanatçıları eylemlere katılmaları için yönlendirdiği ve olayların planlayıcılarından olduğu iddiasıyla "Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüse yardım" suçundan 30 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi.
Ayşe Barım'a Şok Ceza! Ünlü Menajer Ne Yaptı?

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca tamamlanan soruşturma sonucunda hazırlanan iddianamede, Ayşe Barım'ın Gezi Parkı olaylarıyla ilgili davalardan hüküm giyen Çiğdem Mater ve Osman Kavala ile firari sanık Mehmet Ali Alabora arasındaki yoğun iletişim detaylarına yer verildi. Telefon konuşmaları, mesaj kayıtları ve HTS kayıtlarının bulunduğu iddianamede, Barım'ın Twitter üzerinden sanatçıları yönlendirdiği de belirtildi.

SOSYAL MEDYA ÜZERİNDEN SANATÇILARI ORGANİZE ETTİĞİ İDDİASI

İddianamede, Ayşe Barım'ın kendi ajansına bağlı sanatçıların sosyal medya hesaplarında, Gezi sürecinin etkili etiketlerinden #occupyturkey ve #DirenGeziParkı hashtaglerini paylaşmalarını sağladığı ve bu paylaşımları kendi ajansının kurumsal hesabından yeniden yayınlayarak sanatçıların katılımını artırmak suretiyle olayların yayılmasını desteklediği öne sürüldü.

SANATÇILARIN BİLİNÇLİ VE ORGANİZE HAREKET ETMELERİ SAĞLANDIĞI BELİRTİLDİ

Barım'ın sanatçıları sık sık arayarak Gezi Parkı'nda buluşmalarını sağladığına dair HTS ve arama kayıtlarının bulunduğu iddianamede, Barım'ın yönlendirmesiyle Gezi Parkı'nda buluşan sanatçıların burada megafonla bildiri okudukları da yer aldı. İddianamede, Gezi Parkı gösterilerinin toplum refleksiyle oluştuğu yönündeki kanaatin aksine, olayı başlatan ve yayılmasında rol oynayan Barım ve ajansına bağlı sanatçıların sosyal medya hesaplarında etkili slogan ve imgelerin paylaşılarak kitlesel yayılımın sağlandığı vurgulandı. Sanatçıların Barım tarafından bilinçli ve organize bir şekilde hareket etmelerinin sağlandığı HTS kayıtlarıyla sabit olduğu belirtildi.

Media content

"HÜKÜMETİ ORTADAN KALDIRMAYA İMKAN SAĞLANDI" İDDİASI

İddianamede, Barım'ın Gezi olaylarının yurt içi ve dışında duyurulmasında rol oynadığı, cebir ve şiddet unsuruyla oluşan karmaşada PKK/KCK, DHKP-C, TKP/ML-TİKKO ve MLKP gibi yasa dışı örgütler ile marjinal grupların faaliyetlerine uygun ortam sağlandığı belirtildi. Toplum ve devleti kaos ortamına sokarak bu grupların koordineli hareket etmesine imkan sağlandığı vurgulanarak, örgüt üyeleri ve yandaşlarının Gezi eylemlerine çekilerek hükümeti ortadan kaldırmaya yönelik cebir ve şiddet eylemlerinin gerçekleştirilmesine imkan sağlandığı iddia edildi.

KAVALA, MATER VE ALABORA İLE YOĞUN GÖRÜŞME KAYITLARI

İddianamede, Ayşe Barım'ın Gezi Parkı ana davası faillerinden Çiğdem Mater Utku ve firari sanık Mehmet Ali Alabora ile doğrudan irtibatlı olduğu, kendisinin de irade gösteren, danışılan ve onayı alınan kişi olarak tespit edildiği belirtildi. Barım'ın karar bildirerek yön verici ve belirleyici kişilerden olduğu vurgulandı. Barım'ın Gezi olayları öncesinde Alabora, Kavala ve Mater ile hiç irtibatı olmadığı, ancak olaylar sırasında Alabora ile 3, Kavala ile 39 ve Mater ile 14 kez görüştüğü tespit edildiği belirtildi. Barım'ın sanatçılar camiası adına sahada aktif planlama, organizasyon ve eylem yönlendirmeleriyle suça yardım ettiği öne sürüldü.

30 YILA KADAR HAPİS CEZASI TALEBİ

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, tüm hususlar ve tespitler sonucunda Ayşe Barım'ın "Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüse yardım" suçunu işlediğine kanaat getirerek, 22 yıl 6 aydan 30 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılmasını talep etti. Hazırlanan iddianame, değerlendirilmek üzere ilgili mahkemeye gönderildi.

NE OLMUŞTU?

Ayşe Barım, Gezi Parkı odaklı olaylara iştirak ettiği iddiaları üzerine başlatılan soruşturma kapsamında "Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüse yardım etme" suçundan tutuklanmıştı. Soruşturmada, firari sanık Memet Ali Alabora'nın bir görüşmesinde sanatçılarla bildiri yayınlanması konusunda fikir alışverişi yapıldığı tespit edilmişti. Barım'ın, Gezi davası sanıkları Kavala, Mater ve Alabora ile yoğun iletişiminin olduğu ve menajerliğini yaptığı sanatçıları olaylara katılmaları için yönlendirdiği belirtilmişti.

YALAN TANIKLIK SORUŞTURMASI DA BAŞLATILMIŞTI

Soruşturma kapsamında Halit Ergenç, Bergüzar Korel, Mehmet Günsür, Ceyda Düvenci, Nejat İşler, Rıza Kocaoğlu ve Nehir Erdoğan'ın tanık sıfatıyla ifadesi alınmış, Ergenç ve Kocaoğlu'nun Alabora ile irtibatlarına rağmen beyanlarında bulunmamaları nedeniyle "yalan tanıklık" suçundan ayrı bir soruşturma başlatılmıştı.

TEKELLEŞME İDDİALARI DA GÜNDEMDE

ID Danışmanlık Limited Şirketinin kurucusu olan Barım, sektörde tekelleşmeye neden olduğu ve kendisine karşı çıkan oyuncuları piyasadan uzaklaştırdığı iddialarıyla da gündeme gelmişti. Serenay Sarıkaya "tanık", Deniz Işın ve Nedim Saban "mağdur" sıfatıyla bu iddialara ilişkin ifade vermişti. Bu iddialarla ilgili ayrı bir soruşturma da devam ediyor.


İlginizi Çekebilecek Haberlerimiz

Aşağıya kaydırmaya devam edin...