Bugünün Haberi
27 Eylül 2025, 17:49
22

Maymun Çiçeği Geri Mi Dönüyor? Maymun Çiçeği Nedir? Uzmanlar Uyardı!

Maymun çiçeği hastalığı yeniden gündemde! Ateş, döküntü ve kas ağrılarıyla kendini gösteren bu viral enfeksiyon, doğru önlem alınmazsa hızla yayılabiliyor. Uzmanlar, virüsün bulaşma yolları, belirtileri ve korunma yöntemleri hakkında uyardı. Peki, maymun çiçeği nedir ve kimler risk altında?
Maymun Çiçeği Geri Mi Dönüyor? Maymun Çiçeği Nedir? Uzmanlar Uyardı!

Maymun çiçeği, ateş ve döküntülerle seyreden nadir ancak dikkat edilmesi gereken bir viral enfeksiyondur. İlk olarak 1958’de laboratuvar maymunlarında keşfedilen bu virüs, insanlarda 1970 yılında Kongo Demokratik Cumhuriyeti’nde görülmüştür. Günümüzde yeniden artan vakalar, hastalığın küresel sağlık açısından önemini bir kez daha gündeme taşımıştır.

Maymun Çiçeği Nedir?

Maymun çiçeği, Orthopoxvirus ailesine ait bir DNA virüsüdür. Hastalık, enfekte hayvanlarla temas, kontamine yüzeyler veya enfekte kişilerle yakın temas yoluyla bulaşabilir. Belirtiler arasında ateş, baş ağrısı, kas ağrıları, halsizlik ve karakteristik döküntüler yer alır.

MAYMUN ÇİÇEĞİ HASTALIĞININ TARİHÇESİ

Maymun çiçeği hastalığı, ilk olarak 1958 yılında Kopenhag’daki bir laboratuvarda araştırma için tutulan maymunlarda keşfedilmiştir. Ancak hastalığın asıl kaynağının kemirgenler olduğu düşünülmektedir. İnsanlarda ilk vaka, 1970 yılında Kongo Demokratik Cumhuriyeti’nde tespit edilmiştir.

Çiçek hastalığının ortadan kalkmasının ardından maymun çiçeği vakalarında artış gözlemlenmiştir. Bu durum, çiçek aşısının sağladığı çapraz bağışıklığın azalmasıyla ilişkilendirilmektedir. 2022 yılında dünya genelinde yaşanan yayılım, hastalığın artık yalnızca Afrika kıtasıyla sınırlı olmadığını göstermiştir.

BELİRTİLER VE HASTALIĞIN SEYRİ

Maymun çiçeği belirtileri, virüsle temastan 5–21 gün sonra ortaya çıkar. İlk evrede yüksek ateş, baş ağrısı, kas ağrıları, halsizlik ve lenf bezlerinde şişlik gözlenir. Bu dönemde hastalık genellikle grip benzeri semptomlarla karıştırılır.

Döküntülerle Seyreden İlerleyiş

Hastalığın ilerleyen evresinde yüzde başlayan ve vücuda yayılan karakteristik döküntüler görülür. Döküntüler, makül, papül, vezikül, püstül ve kabuk aşamalarından geçer. İyileşme süreci ortalama 2–4 hafta sürer.

TEDAVİ VE KONTROL YÖNTEMLERİ

Maymun çiçeği tedavisi genellikle semptomatik şekilde yürütülür. Ağrı kesiciler, antiviral ilaçlar ve destekleyici tedaviler uygulanır. Bağışıklık sistemi zayıf olan hastalarda hastane gözetimi gerekebilir.

Hastaların döküntüleri dikkatle izlenmeli, ikincil bakteriyel enfeksiyonlara karşı özel bakım uygulanmalıdır. Erken teşhis, hastalığın yayılmasını ve komplikasyonları önlemede büyük önem taşır.

KORUNMA VE ÖNLEMLER

Maymun çiçeği hastalığından korunmanın en etkili yolu, enfekte kişilerle temastan kaçınmak ve kişisel hijyene dikkat etmektir.

Önerilen Koruyucu Tedbirler:

Düzenli el yıkama ve dezenfektan kullanımı

Hasta kişilerle yakın temastan kaçınma

Enfekte hayvanlarla teması önleme

Maske ve eldiven gibi koruyucu ekipman kullanımı

Şüpheli durumlarda sağlık kuruluşlarına başvurma

Hasta kişilerin eşyalarını kullanmama

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), maymun çiçeği virüsünden korunmada kişisel hijyen ve izolasyonun kritik rol oynadığını vurgulamaktadır. Özellikle sağlık çalışanlarının tam koruyucu ekipmanla çalışması, virüsün yayılımını önlemede hayati önem taşır.

Maymun çiçeği, hafife alınmaması gereken bir viral enfeksiyondur. Erken teşhis, hijyen kuralları ve temasın sınırlandırılması, hastalığın kontrol altına alınmasında belirleyici rol oynar. Uzmanlar, belirtiler görüldüğünde vakit kaybetmeden sağlık kuruluşlarına başvurulmasını önermektedir.

3 Ekim 2025, 14:22
13
(Güncellendi: 3 Ekim 2025, 14:22)

Aşırı Kilo Diyabeti Tetikliyor! Uzmanlar Kritik Uyarıyı Yaptı

Dünya genelinde artan obezite, yalnızca estetik bir sorun değil, ciddi bir sağlık tehdidi. Uzmanlar, aşırı kilonun tip 2 diyabet riskini 7 kat artırdığını vurguluyor. Peki diyabet belirtileri neler, risk nasıl azaltılır? İşte sağlıklı yaşamın püf noktaları...
Aşırı Kilo Diyabeti Tetikliyor! Uzmanlar Kritik Uyarıyı Yaptı

Dünya genelinde hızla artan obezite, yalnızca görünüşü değil, sağlığı da tehdit ediyor. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre, obez bireylerde tip 2 diyabet görülme olasılığı normal kilolu kişilere göre 7 kat daha fazla. Vücutta artan yağ dokusu, insülin direncine yol açarak kan şekeri seviyesini yükseltiyor ve bu da diyabetin en önemli nedenlerinden biri olarak öne çıkıyor.

Uzmanlar, aşırı kilonun yalnızca fiziksel rahatsızlıklara değil, metabolik sendrom ve kalp-damar hastalıklarına da zemin hazırladığı konusunda uyarıyor.

Karın Bölgesi Yağlanması En Büyük Tehdit

Kilo artışıyla birlikte özellikle karın bölgesinde yağlanma belirgin hale geliyor. Bu durum, insülin hormonunun etkisini azaltarak tip 2 diyabet riskini artırıyor. Uzmanlara göre, karın çevresindeki her 1 cm’lik artış diyabet riskini önemli ölçüde yükseltiyor.

Sağlıklı bir yaşam için vücut kitle indeksinin (VKİ) kontrol altında tutulması, dengeli beslenme ve düzenli egzersiz alışkanlıkları büyük önem taşıyor.

Diyabet Belirtilerine Dikkat Edin

Aşırı kilo ve düzensiz beslenmenin yol açtığı diyabetin belirtileri genellikle erken fark edilmiyor. Uzmanlar, aşağıdaki semptomlara dikkat çekiyor:

Sürekli susuzluk hissi

Sık idrara çıkma

Yorgunluk ve halsizlik

Görme bulanıklığı

Aç olmasına rağmen kilo artışı

Bu belirtilerden birkaçını yaşayan kişilerin, vakit kaybetmeden endokrinoloji uzmanına başvurmaları gerekiyor.

Sağlıklı Yaşamla Diyabet Riski Azaltılabiliyor

Uzmanlar, diyabet riskini azaltmak için sağlıklı yaşam alışkanlıklarının önemini vurguluyor. Günde 30 dakikalık yürüyüş, düşük şekerli beslenme ve ideal kiloyu koruma, tip 2 diyabetin önlenmesinde etkili adımlar arasında yer alıyor.

Araştırmalar, fazla kiloların verilmesiyle diyabet riskinin %60 oranında azaldığını ortaya koyuyor.

Diyabetin Ekonomik Yükü de Artıyor

Türkiye Diyabet Vakfı verilerine göre, diyabet tedavi maliyetleri her yıl katlanarak artıyor. Düzenli ilaç kullanımı, tahlil ve takip süreçleri hem bireyler hem de sağlık sistemi için ciddi bir ekonomik yük oluşturuyor.

Uzmanlar, “Aşırı kilo yalnızca diyabeti değil, hipertansiyon ve kalp hastalıklarını da tetikliyor. Sağlıklı beslenme ve düzenli hareket, hem bedensel hem ekonomik anlamda kazanç sağlıyor” diyerek vatandaşları harekete geçmeye çağırıyor.

İlginizi Çekebilecek Haberlerimiz

Aşağıya kaydırmaya devam edin...