Payload Logo
10 Şubat 2025, 23:32
1

"O Ses Türkiye'de Melike Şahin ile Hadise'nin Şaşırtıcı Diyalogu İzleyicileri Etkiledi!"

Popüler yetenek yarışması O Ses Türkiye 'nin yeni bölümü, izleyicilerde büyük yankı uyandıran bir anla karşılaşmalarıyla gündem oldu. Yarışmanın jüri üyeleri arasında yaşanan şaşırtıcı diyaloglar, özellikle de Melike Şahin ve Hadise arasındaki sohbet, sosyal medyada ateşli tartışmalara yol açtı.
"O Ses Türkiye'de Melike Şahin ile Hadise'nin Şaşırtıcı Diyalogu İzleyicileri Etkiledi!"

Hadise ve Melike'nin Farklı Bakış Açıları

Yarışmanın en heyecanlı bölümlerinden birinde, bir katılımcının performansını değerlendiren jüri üyeleri, müzikal tercihler ve sanat anlayışı konusunda farklı görüşler belirtti. Hadise, katılımcının tarzına dair olumlu eleştirilerde bulunurken, Melike Şahin daha detaycı bir yaklaşımla şarkıcının teknik eksikliklerine değindi. Melike Şahin'in "Bir şarkıcı sadece duygusal değil, aynı zamanda teknik olarak da güçlü olmalı," şeklindeki sözleri, Hadise'nin daha serbest bir sanat anlayışını savunan tavrıyla çelişti. Hadise ise, "Müzikte asıl önemli olan kalp ve ruhtur. Teknik her şey değildir," diyerek farklı bakış açısını dile getirdi.


İzleyicileri Şaşırtan Diyalog

Bu tartışma, yalnızca jüri üyelerinin farklı perspektiflerini ortaya koymakla kalmadı, aynı zamanda izleyicileri de derinden etkiledi. Sosyal medya platformlarında paylaşılan bu diyalogun ardından kullanıcılar, hangi yaklaşımın daha doğru olduğu konusunda taraflarını belirterek yorumlarda bulundu. Bazı izleyiciler, Melike Şahin'in disiplinli ve teknik odaklı yaklaşımını desteklerken, diğerleri Hadise'nin özgürlükçü ve duygusal bakış açısını benimsedi. Twitter ve Instagram gibi platformlarda #HadiseMelikeTartışması etiketi altında binlerce gönderi yayınlandı.

29 Nisan 2025, 21:27
8
(Güncellendi: 29 Nisan 2025, 21:27)

Ayşe Barım'a Şok Ceza! Ünlü Menajer Ne Yaptı?

Gezi Parkı soruşturması kapsamında tutuklanan ünlülerin menajeri Ayşe Barım hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianame şok etkisi yarattı. İddianamede Barım'ın, sanatçıları eylemlere katılmaları için yönlendirdiği ve olayların planlayıcılarından olduğu iddiasıyla "Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüse yardım" suçundan 30 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi.
Ayşe Barım'a Şok Ceza! Ünlü Menajer Ne Yaptı?

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca tamamlanan soruşturma sonucunda hazırlanan iddianamede, Ayşe Barım'ın Gezi Parkı olaylarıyla ilgili davalardan hüküm giyen Çiğdem Mater ve Osman Kavala ile firari sanık Mehmet Ali Alabora arasındaki yoğun iletişim detaylarına yer verildi. Telefon konuşmaları, mesaj kayıtları ve HTS kayıtlarının bulunduğu iddianamede, Barım'ın Twitter üzerinden sanatçıları yönlendirdiği de belirtildi.

SOSYAL MEDYA ÜZERİNDEN SANATÇILARI ORGANİZE ETTİĞİ İDDİASI

İddianamede, Ayşe Barım'ın kendi ajansına bağlı sanatçıların sosyal medya hesaplarında, Gezi sürecinin etkili etiketlerinden #occupyturkey ve #DirenGeziParkı hashtaglerini paylaşmalarını sağladığı ve bu paylaşımları kendi ajansının kurumsal hesabından yeniden yayınlayarak sanatçıların katılımını artırmak suretiyle olayların yayılmasını desteklediği öne sürüldü.

SANATÇILARIN BİLİNÇLİ VE ORGANİZE HAREKET ETMELERİ SAĞLANDIĞI BELİRTİLDİ

Barım'ın sanatçıları sık sık arayarak Gezi Parkı'nda buluşmalarını sağladığına dair HTS ve arama kayıtlarının bulunduğu iddianamede, Barım'ın yönlendirmesiyle Gezi Parkı'nda buluşan sanatçıların burada megafonla bildiri okudukları da yer aldı. İddianamede, Gezi Parkı gösterilerinin toplum refleksiyle oluştuğu yönündeki kanaatin aksine, olayı başlatan ve yayılmasında rol oynayan Barım ve ajansına bağlı sanatçıların sosyal medya hesaplarında etkili slogan ve imgelerin paylaşılarak kitlesel yayılımın sağlandığı vurgulandı. Sanatçıların Barım tarafından bilinçli ve organize bir şekilde hareket etmelerinin sağlandığı HTS kayıtlarıyla sabit olduğu belirtildi.

Media content

"HÜKÜMETİ ORTADAN KALDIRMAYA İMKAN SAĞLANDI" İDDİASI

İddianamede, Barım'ın Gezi olaylarının yurt içi ve dışında duyurulmasında rol oynadığı, cebir ve şiddet unsuruyla oluşan karmaşada PKK/KCK, DHKP-C, TKP/ML-TİKKO ve MLKP gibi yasa dışı örgütler ile marjinal grupların faaliyetlerine uygun ortam sağlandığı belirtildi. Toplum ve devleti kaos ortamına sokarak bu grupların koordineli hareket etmesine imkan sağlandığı vurgulanarak, örgüt üyeleri ve yandaşlarının Gezi eylemlerine çekilerek hükümeti ortadan kaldırmaya yönelik cebir ve şiddet eylemlerinin gerçekleştirilmesine imkan sağlandığı iddia edildi.

KAVALA, MATER VE ALABORA İLE YOĞUN GÖRÜŞME KAYITLARI

İddianamede, Ayşe Barım'ın Gezi Parkı ana davası faillerinden Çiğdem Mater Utku ve firari sanık Mehmet Ali Alabora ile doğrudan irtibatlı olduğu, kendisinin de irade gösteren, danışılan ve onayı alınan kişi olarak tespit edildiği belirtildi. Barım'ın karar bildirerek yön verici ve belirleyici kişilerden olduğu vurgulandı. Barım'ın Gezi olayları öncesinde Alabora, Kavala ve Mater ile hiç irtibatı olmadığı, ancak olaylar sırasında Alabora ile 3, Kavala ile 39 ve Mater ile 14 kez görüştüğü tespit edildiği belirtildi. Barım'ın sanatçılar camiası adına sahada aktif planlama, organizasyon ve eylem yönlendirmeleriyle suça yardım ettiği öne sürüldü.

30 YILA KADAR HAPİS CEZASI TALEBİ

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, tüm hususlar ve tespitler sonucunda Ayşe Barım'ın "Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüse yardım" suçunu işlediğine kanaat getirerek, 22 yıl 6 aydan 30 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılmasını talep etti. Hazırlanan iddianame, değerlendirilmek üzere ilgili mahkemeye gönderildi.

NE OLMUŞTU?

Ayşe Barım, Gezi Parkı odaklı olaylara iştirak ettiği iddiaları üzerine başlatılan soruşturma kapsamında "Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüse yardım etme" suçundan tutuklanmıştı. Soruşturmada, firari sanık Memet Ali Alabora'nın bir görüşmesinde sanatçılarla bildiri yayınlanması konusunda fikir alışverişi yapıldığı tespit edilmişti. Barım'ın, Gezi davası sanıkları Kavala, Mater ve Alabora ile yoğun iletişiminin olduğu ve menajerliğini yaptığı sanatçıları olaylara katılmaları için yönlendirdiği belirtilmişti.

YALAN TANIKLIK SORUŞTURMASI DA BAŞLATILMIŞTI

Soruşturma kapsamında Halit Ergenç, Bergüzar Korel, Mehmet Günsür, Ceyda Düvenci, Nejat İşler, Rıza Kocaoğlu ve Nehir Erdoğan'ın tanık sıfatıyla ifadesi alınmış, Ergenç ve Kocaoğlu'nun Alabora ile irtibatlarına rağmen beyanlarında bulunmamaları nedeniyle "yalan tanıklık" suçundan ayrı bir soruşturma başlatılmıştı.

TEKELLEŞME İDDİALARI DA GÜNDEMDE

ID Danışmanlık Limited Şirketinin kurucusu olan Barım, sektörde tekelleşmeye neden olduğu ve kendisine karşı çıkan oyuncuları piyasadan uzaklaştırdığı iddialarıyla da gündeme gelmişti. Serenay Sarıkaya "tanık", Deniz Işın ve Nedim Saban "mağdur" sıfatıyla bu iddialara ilişkin ifade vermişti. Bu iddialarla ilgili ayrı bir soruşturma da devam ediyor.


İlginizi Çekebilecek Haberlerimiz

Aşağıya kaydırmaya devam edin...