Payload Logo
25 Şubat 2025, 01:30
0

Ozon Tedavisi Hangi Bölüm Bakar? Uzmanlar Konuşturuldu

Son yıllarda alternatif tedavi yöntemleri arasında popülerlik kazanan ozon tedavisi, birçok kişinin ilgisini çekmeye devam ediyor. Ancak bu tedavi yöntemiyle ilgili en çok merak edilen sorulardan biri de "Ozon tedavisi hangi bölüm bakar?" oluyor. İşte bu konuda uzmanlardan detaylı açıklamalar ve ozon tedavisinin sağlık alanındaki yeri hakkında bilgilendirici bir inceleme.
Ozon Tedavisi Hangi Bölüm Bakar? Uzmanlar Konuşturuldu

Ozon Tedavisi Nedir?

Ozon tedavisi, tıbbi ozon gazının vücuda çeşitli yöntemlerle uygulanmasıyla hastalıkların tedavisine yardımcı olan bir yöntemdir. Ozon gazı, oksijenin üç atomlu halidir ve güçlü bir antioksidan özelliği vardır. Bu tedavi yöntemi, bağışıklık sistemini güçlendirmek, enfeksiyonları önlemek, ağrıları azaltmak ve doku iyileşmesini hızlandırmak amacıyla kullanılmaktadır.

Ozon tedavisi genellikle kronik yorgunluk, fibromiyalji, eklem ağrıları, cilt hastalıkları, enfeksiyonlar ve hatta bazı kanser tedavilerinde destekleyici bir yöntem olarak tercih edilmektedir.


Ozon Tedavisi Hangi Bölüm Bakar?

Ozon tedavisinin uygulanması için özel bir uzmanlık gerektiği düşünülmektedir. Peki, ozon tedavisi hangi bölüm tarafından yürütülür?

1. Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanları:
Ozon tedavisi, özellikle ağrı ve inflamasyon tedavilerinde etkili olduğu için fizik tedavi uzmanları tarafından sıklıkla uygulanmaktadır. Özellikle bel fıtığı, herni, eklem ağrıları gibi durumlarda ozon tedavisi tercih edilmektedir.

2. Dahiliye Uzmanları:
Kronik hastalıkların tedavisinde ozon tedavisinin destekleyici rolü nedeniyle dahiliye uzmanları da bu tedaviyi uygulayabilir. Özellikle bağışıklık sistemiyle ilgili sorunlar veya enfeksiyon hastalıklarında ozon tedavisi önerilebilir.


3. Cerrahi Uzmanları:
Ameliyat sonrası iyileşmeyi hızlandırmak için ozon tedavisi kullanılan durumlar da mevcuttur. Özellikle plastik cerrahi ve ortopedi alanında bu tedavi yöntemi tercih edilmektedir.

4. Alternatif Tıp Uzmanları:
Alternatif tıp merkezlerinde de ozon tedavisi yaygın olarak uygulanmaktadır. Özellikle tümör tedavilerinde destekleyici bir yöntem olarak tercih edilir.


29 Nisan 2025, 18:58
7

25-44 Yaş Arası Alarm! Korona Sonrası Şok Artış!

Son araştırmalar, tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs pandemisi sonrası 25 ila 44 yaş arasındaki genç yetişkinlerde kalp krizi oranlarının çarpıcı bir şekilde arttığını ortaya koydu. Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Bilge Erdoğan, bu yaş aralığında kalp krizi vakalarının yüzde 30 gibi önemli bir oranda yükseldiğine dikkat çekti.
25-44 Yaş Arası Alarm! Korona Sonrası Şok Artış!

Erdoğan, kalp krizinin yaşanmadan önce çoğu hastada kritik sinyaller verdiğini belirtirken, özellikle diyabet hastaları ve yaşlılarda belirtisiz kalp krizlerinin de görülebileceği uyarısında bulundu.

KALP KRİZİ GELİYORUM DİYOR MU? BELİRTİLERE DİKKAT!

Prof. Dr. Mustafa Bilge Erdoğan, kalp krizi geçiren hastaların büyük bir bölümünde önceden bazı belirtiler veya risk işaretleri görülebildiğini ifade etti. Ancak bu belirtilerin her zaman açık ve belirgin olmayabileceğini vurgulayan Erdoğan, "Yüzde 50-70 civarında hastada, kalp krizinden günler ya da haftalar önce bazı uyarıcı semptomlar görülebilir. Bu belirtiler genellikle göğüs ağrısı, nefes darlığı, çarpıntı, halsizlik gibi bulgulardır" dedi.

Özellikle gece uykudan uyandıran göğüs ağrısının önemli bir sinyal olduğunu belirten Prof. Dr. Erdoğan, eforla gelen göğüs ağrısı veya baskı hissi, efor kapasitesinde azalma, sırta, kola, çeneye vuran ağrı, aşırı yorgunluk gibi durumların da ciddiye alınması gerektiğini söyledi. Hipertansiyon, diyabet, hiperkolesterolemi, sigara, aile öyküsü ve obezite gibi risk faktörlerinin varlığında ise ön belirti olmasa dahi riskin yüksek olduğuna dikkat çekti.

Media content

Kadınlarda kalp krizi belirtilerinin farklılık gösterebileceğini de vurgulayan Prof. Dr. Erdoğan, mide bulantısı, yorgunluk ve sırt ağrısı gibi rahatsızlıkların da kalp krizi işareti olabileceği konusunda uyardı.

KORONAVİRÜS VE YAŞAM TARZI DEĞİŞİKLİKLERİ ARTIŞIN NEDENİ Mİ?

Son yıllarda kalp krizi vakalarındaki artışın nedenlerini değerlendiren Prof. Dr. Erdoğan, COVID-19 pandemisinin bu artışta önemli bir rol oynadığını belirtti. Özellikle 25 ila 44 yaş arasındaki kalp krizi oranındaki yüzde 30'luk artışın bu durumu net bir şekilde ortaya koyduğunu söyledi.

Pandemi sürecinde fiziksel aktivitenin azalması, sağlıksız beslenme alışkanlıklarının yaygınlaşması ve obezite gibi faktörlerin kalp krizi riskini önemli ölçüde artırdığını ifade eden Erdoğan, genetik faktörler ve ailesel hiperkolesteroleminin de riski yükselten unsurlar arasında yer aldığını kaydetti. Ayrıca pandemi döneminde rutin sağlık kontrollerinin ihmal edilmesinin de kalp krizine yönelik tedavide geç kalınmasına yol açabileceğine dikkat çekti.

ERKEN TANI HAYAT KURTARIR!

Koroner arter hastalıklarında erken tanının hayati önem taşıdığını vurgulayan Prof. Dr. Erdoğan, erken tanı sayesinde damar tıkanıklığının ilerlemeden fark edilerek tedaviye başlanabileceğini söyledi. Bu sayede damar daralması ilerlemeden müdahale edilirse kişinin uzun süre normal yaşamına devam edebileceğini belirtti.


İlginizi Çekebilecek Haberlerimiz

Aşağıya kaydırmaya devam edin...