Birleşmiş Milletler’in (BM) geçtiğimiz yıl kabul ettiği tarihi karar uyarınca İsrail’e yasadışı işgal ve yerleşimlerini sonlandırması için verilen süre doldu. Ancak bu sürede ne İsrail ne de diğer devletler gerekli adımları attı. Aksine İsrail’in karar tanımaz tavrı giderek sertleşti, Gazze’ye yönelik saldırılar soykırımsal boyutlara ulaştı. 230 binden fazla Filistinli öldü ya da yaralandı, milyonlarca insan açlık ve evsizlikle karşı karşıya bırakıldı. İsrail, yalnızca Gazze’yi değil Batı Şeria’daki toprakları da kalıcı ilhak girişimleriyle fiilen bölmeye devam ediyor. Uzmanlar, bu gidişatın sadece Filistin halkı için değil, aynı zamanda uluslararası hukuk ve BM’nin işlevselliği için de büyük bir tehdit oluşturduğunu belirtiyor.
Devletlerin Önünde Tarihi Sorumluluk
Prof. Dr. Balakrishnan Rajagopal’ın kaleme aldığı analizde, devletlerin artık daha güçlü ve kararlı adımlar atması gerektiği vurgulandı. İsrail’e karşı yaptırımların uygulanması, silah ve ticaret ambargosunun derhal devreye sokulması, ayrıca İsrail’in uluslararası organizasyonlardan dışlanması gerektiği ifade edildi. Rajagopal, apartheid Güney Afrika örneğini hatırlatarak, küresel dayanışmanın bir rejimi dönüştürmedeki gücünü vurguladı. Eğer devletler bu adımları atmazsa, yalnızca Filistinlilerin geleceği değil, uluslararası düzenin tamamı tehdit altına girecek. “İsrail’in hukuk tanımaz tavrıyla yüzleşilmediği sürece, BM’nin işlevsiz hale gelmesi kaçınılmaz olacaktır” ifadeleriyle uyarıda bulundu.
İlginizi Çekebilecek Haberlerimiz
Aşağıya kaydırmaya devam edin...