Payload Logo
22 Nisan 2025, 20:59
4

Taşikardi Nedir? Kalp Çarpıntısı Neden Olur?

Taşikardi, basitçe kalbin normalden daha hızlı atması durumudur. Yetişkinlerde, dinlenme halindeyken kalp atış hızının dakikada 100'ün üzerine çıkması taşikardi olarak kabul edilir. Bu durum, bazı vakalarda normal fizyolojik bir tepki olabilirken, bazı durumlarda ise altta yatan bir sağlık sorununun işareti olabilir.
Taşikardi Nedir? Kalp Çarpıntısı Neden Olur?

Halk arasında sıklıkla "kalp çarpıntısı" olarak bilinen taşikardi, kardiyoloji alanında yaygın karşılaşılan bir ritim bozukluğudur. Hastalar genellikle göğüslerinde hızlı, güçlü veya düzensiz bir kalp atışı hissiyle bu durumu fark ederler. Çoğu zaman zararsız olsa da, özellikle kalp rahatsızlığı öyküsü olan kişilerde, hayati tehlike arz edebilecek ritim problemlerinin bir belirtisi olabileceği için ciddiye alınmalıdır. Bu nedenle, tekrarlayan veya uzun süren kalp çarpıntısı şikayetlerinde bir kardiyoloji uzmanına başvurmak hayati önem taşır.

Taşikardi Nedenleri: Kalp Atış Hızını Tetikleyen Faktörler

Taşikardiye yol açabilen birçok farklı faktör bulunmaktadır. Bu nedenler genel olarak şu şekilde sıralanabilir:

  • Fizyolojik Nedenler: Egzersiz, stres, anksiyete, korku, heyecan gibi durumlar vücutta adrenalin salgılanmasına neden olarak kalp atış hızını geçici olarak artırabilir.

Tıbbi Durumlar ve Hastalıklar:

    • Yüksek ateş
    • Anemi (kansızlık)
    • Hipertiroidizm (tiroid bezinin aşırı çalışması)
    • Elektrolit dengesizlikleri (potasyum, sodyum gibi minerallerin anormal seviyeleri)
    • Hipertansiyon (yüksek tansiyon)
    • Koroner arter hastalığı
    • Kalp yetmezliği
    • Kardiyomiyopati (kalp kası hastalıkları)
    • Kalp kapak hastalıkları
    • Kalp tümörleri
    • Miyokardit ve perikardit (kalp zarı ve kası iltihabı)
    • Bazı akciğer hastalıkları
    • Uyku apnesi

Yaşam Tarzı ve Kullanılan Maddeler:

    • Sigara kullanımı
    • Aşırı alkol tüketimi
    • Aşırı kafein alımı (kahve, enerji içecekleri vb.)
    • Uyuşturucu madde kullanımı
    • Bazı ilaçların yan etkileri (soğuk algınlığı ilaçları, bazı astım ilaçları vb.)
Media content

Taşikardi Belirtileri: Vücudun Verdiği Sinyaller

Taşikardinin belirtileri, altta yatan nedene, taşikardinin türüne ve kişinin genel sağlık durumuna göre farklılık gösterebilir. Bazı kişilerde belirgin ve rahatsız edici semptomlar ortaya çıkarken, bazıları hiçbir şey hissetmeyebilir. En sık görülen taşikardi belirtileri şunlardır:

  • Kalp Çarpıntısı: Göğüste hızlı, güçlü veya düzensiz kalp atışı hissi.
  • Nefes Darlığı: Özellikle fiziksel aktivite sırasında veya dinlenirken hissedilebilir.
  • Baş Dönmesi veya Sersemlik: Beyne yeterli kan gitmemesi sonucu oluşabilir.
  • Bayılma veya Bayılacak Gibi Olma: Ciddi vakalarda görülebilir.
  • Göğüs Ağrısı veya Rahatsızlık: Kalbin aşırı çalışması sonucu ortaya çıkabilir.
  • Yorgunluk ve Halsizlik: Kalbin verimli çalışmaması nedeniyle hissedilebilir.
  • Hızlı Nabız: Elle hissedilebilir veya tıbbi cihazlarla ölçülebilir.

Taşikardi Tedavi Yöntemleri: Kalp Ritmini Düzenleme

Taşikardi tedavisi, hastanın yaşına, genel sağlık durumuna, taşikardinin türüne ve altta yatan nedenlere göre kişiye özel olarak planlanır. Tedavinin temel amaçları şunlardır:

  • Hızlı kalp atışlarını durdurmak ve normal ritmi sağlamak.
  • Gelecekteki taşikardi ataklarını önlemek.
  • Taşikardiye neden olan altta yatan sağlık sorununu tedavi etmek.

Tedavi yöntemleri şunları içerebilir:

  • Vagal Manevralar: Öksürme, ıkınma, yüze buz uygulaması gibi basit fiziksel hareketlerle kalp atış hızını yavaşlatmaya yardımcı olabilir.
  • İlaçlar: Anti-aritmik ilaçlar, kalp atış hızını kontrol etmek ve düzensiz ritimleri düzenlemek için kullanılabilir.
  • Kardiyoversiyon: Elektrik şoku uygulanarak kalbin normal ritmine dönmesini sağlamak için kullanılan bir yöntemdir. Acil durumlarda veya ilaçların yetersiz kaldığı durumlarda tercih edilebilir.
  • Defibrilasyon: Hayati tehlike arz eden, düzensiz ve etkisiz kalp ritimlerinde (ventriküler fibrilasyon gibi) kullanılan acil bir elektrik şoku tedavisidir.
  • Kateter Ablasyon: Kalpte anormal elektriksel sinyallere neden olan bölgelerin radyofrekans enerjisi ile yakılarak tahrip edildiği bir prosedürdür. Özellikle supraventriküler taşikardi tedavisinde etkilidir.
  • Kalp Pili (Pacemaker): Kalp atış hızının çok yavaş olduğu veya duraksadığı durumlarda düzenli bir ritim sağlamak için implante edilen bir cihazdır.
  • İmplante Edilebilir Kardiyoverter Defibrilatör (ICD): Hayatı tehdit eden ventriküler taşikardi veya fibrilasyon riski yüksek olan hastalarda ani kalp durmasını önlemek için implante edilen bir cihazdır.
  • Açık Kalp Ameliyatı ve Labirent Prosedürü: Atriyal fibrilasyon gibi bazı karmaşık ritim bozukluklarının tedavisinde nadiren kullanılan cerrahi yöntemlerdir.
  • Kan Sulandırıcı İlaçlar: Atriyal fibrilasyon gibi durumlarda felç riskini azaltmak için kullanılabilir.
  • Altta Yatan Nedenin Tedavisi: Taşikardiye neden olan tiroid bozukluğu, anemi gibi durumların tedavi edilmesi, taşikardi ataklarını azaltmaya yardımcı olur.

Kalp Çarpıntısına Ne İyi Gelir? Evde Uygulanabilecek Yöntemler

Hafif ve stres kaynaklı kalp çarpıntılarını azaltmaya yardımcı olabilecek bazı evde uygulanabilecek yöntemler şunlardır:

  • Gevşeme Teknikleri: Meditasyon, derin nefes egzersizleri, yoga gibi aktiviteler stresi azaltarak kalp atış hızını düzenleyebilir.
  • Sağlıklı Yaşam Tarzı: Düzenli egzersiz, dengeli beslenme ve yeterli uyku önemlidir.
  • Uyarıcılardan Kaçınma: Kafein, alkol, nikotin ve bazı ilaçların tüketimini sınırlandırmak veya bırakmak faydalı olabilir.
  • Vagus Sinirini Uyaran Manevralar: Doktor tavsiyesiyle vagal manevralar uygulanabilir.
  • Bol Su İçmek: Dehidrasyon kalp atış hızını artırabilir.

Unutmayın, tekrarlayan veya şiddetli taşikardi şikayetleriniz varsa mutlaka bir doktora başvurmanız gerekmektedir. Bu bilgiler sadece genel bilgilendirme amaçlıdır ve tıbbi tavsiye yerine geçmez.


6 Mayıs 2025, 14:15
9

Samsun'da Şok Depresyondaki Kadın 56 Gün Uyudu!

Samsun'da yaşayan 26 yaşındaki bir genç kadının yaşadığı sıra dışı olay, tıp dünyasında şaşkınlık yarattı. Daha önce depresyon teşhisi bulunan kadın, bilinç kaybı yaşayarak tam 56 gün boyunca uyanmadan uyudu. Hastaya, nadir görülen bir psikiyatrik durum olan katatoni teşhisi konuldu.
Samsun'da Şok Depresyondaki Kadın 56 Gün Uyudu!

Bilinç kapalı bir şekilde hastaneye kaldırılan genç kadın, 32 gün boyunca çeşitli hastanelerde tedavi gördü. Doktorlar tarafından sayısız tetkik yapılmasına rağmen, hastanın neden uyanmadığı, gözlerini açmadığı ve konuşmadığı bir türlü anlaşılamadı. Umutların tükenmeye başladığı noktada, hasta Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi'ne sevk edildi.

OMÜ'de Umut Işığı! Katatoni Teşhisi Konuldu

OMÜ Tıp Fakültesi Dahili Tıp Bilimleri Bölümü, İç Hastalıkları Anabilim Dalı Dr. Öğr. Üyesi Özgür Kılıç tarafından yoğun bakımda takibe alınan hastanın durumu, doktorları hayrete düşürdü. Dr. Öğr. Üyesi Özgür Kılıç, hastanın 56 gün boyunca hiçbir uyarıya yanıt vermediğini belirterek, "Bize sevk edildiğinde yoğun bakımda izlemeye başladık. Hasta gözlerini açmıyor, ağrılı uyaranlara dahi yanıt vermiyor, adeta kaskatı kesilmiş şekilde yatıyordu" dedi.

Yapılan tüm nörolojik, metabolik, enfeksiyöz, toksik ve endokrin tetkiklerinin normal çıktığını ifade eden Kılıç, "Sayısız ihtimali dışladık ama nedenini bulamadık. Organik bir bozukluk yoktu ama hasta adeta ‘donmuş' gibiydi. O noktada bunun psikiyatrik bir durum olabileceğini düşündük" diye konuştu.

Media content

Konsey Toplandı, Nadir Teşhis Konuldu: Katatoni

Hastanın durumunun psikiyatri, nöroloji ve yoğun bakım uzmanlarının katılımıyla gerçekleşen bir konseyde ortaklaşa değerlendirildiğini dile getiren Dr. Öğr. Üyesi Kılıç, tüm bulgular ışığında hastanın bir katatoni tablosu sergilediğine karar verdiklerini açıkladı.

Katatoninin, bazı ağır psikiyatrik hastalıklarda görülebilen ve kişinin konuşmaması, hareket etmemesi, çevreyle tüm bağını koparması gibi belirtilerle ortaya çıkan ciddi bir durum olduğunu vurgulayan Kılıç, "Özellikle ağır depresyonlarda bu tablo gelişebilir. Dışarıdan bakıldığında bilinci kapalı gibi görünür ama aslında içeride bir tür ‘donma hali' yaşanır. Literatürde bu kadar uzun süren katatoni vakaları bildirilmiştir fakat bu kadar ağır ve tedaviye gecikmiş olgular oldukça nadirdir" ifadelerini kullandı.

Media content

Elektroşok Tedavisi Mucize Yarattı! 56 Gün Sonra İlk Göz Teması

Umutların yeniden yeşerdiği noktada hastaya elektrokonvülsif terapi (EKT) tedavisine başlandı. Dr. Öğr. Üyesi Özgür Kılıç, tedavinin 56. gününde mucizevi bir gelişme yaşandığını belirterek, "56'ıncı gün hasta gözlerini açtı. Bize baktı, yemek yedi. O anı tarif etmek zor. Bu vaka bize şunu gösterdi: Depresyon sadece üzgün olmak değildir. Bazen insanı tamamen susturabilir, durdurabilir" dedi. Bu vaka, depresyonun sanıldığından çok daha ciddi sonuçlara yol açabileceğini ve psikiyatrik rahatsızlıkların zamanında ve doğru tedavi edilmesinin hayati önem taşıdığını bir kez daha gözler önüne serdi.


İlginizi Çekebilecek Haberlerimiz

Aşağıya kaydırmaya devam edin...