Bugünün Haberi
1 Ekim 2024, 12:13
10

Türk Basınının Duayeni Güneri Cıvaoğlu Hayatını Kaybetti

Uzun süredir sağlık sorunlarıyla mücadele eden usta gazeteci Güneri Cıvaoğlu, 85 yaşında hayatını kaybetti. Türk medyasının köklü isimlerinden olan Cıvaoğlu, geçirdiği beyin kanamasının ardından tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirdi.
Türk Basınının Duayeni Güneri Cıvaoğlu Hayatını Kaybetti

Türk basınının saygın isimlerinden Güneri Cıvaoğlu, geçtiğimiz günlerde bir restoranda yaşadığı talihsiz bir düşme sonucu beyin kanaması geçirmişti. Olayın ardından hastaneye kaldırılan Cıvaoğlu’nun durumu ciddiyetini koruyordu. Ancak bu sabah gelen üzücü haberle, duayen gazeteci 85 yaşında aramızdan ayrıldı. Milliyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Özay Şendir, sosyal medya platformu X üzerinden paylaştığı mesajla acı haberi duyurdu. Şendir, "Güneri ağabeyi kaybettik" ifadelerini kullanarak medya camiasındaki üzüntüyü dile getirdi.

Güneri Cıvaoğlu Kimdir?

30 Temmuz 1939’da Ankara’da doğan Güneri Cıvaoğlu, kariyerine genç yaşta adım atarak Türk medyasına önemli katkılar sundu. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde eğitim alırken gazeteciliğe adım atan Cıvaoğlu, ilk olarak Akis dergisi ve Yeni İstanbul gazetesinde muhabirlik yaptı. TRT'nin kuruluş aşamasında sabah haberlerini hazırlayan ekibin bir parçası olan Cıvaoğlu, Strasbourg Üniversitesi'nde bir dönem ekonomi eğitimi aldı. Tercüman ve Güneş gazetelerinde yöneticilik yapan Cıvaoğlu, 1986-1996 yılları arasında Sabah gazetesinde köşe yazarlığı yaptı. Ayrıca Show TV ve Kanal D gibi kanallarda yönetici ve program sunucusu olarak Türk televizyonculuğuna da damga vurdu.

1996 yılından bu yana Milliyet gazetesinin başyazarlığını sürdüren Cıvaoğlu, televizyon ekranlarında da geniş bir kitleye hitap etti. "Şeffaf Oda" ve "Durum" gibi programlarla ekranlarda boy gösteren usta gazeteci, Türk basınında silinmez bir iz bıraktı.

21 Haziran 2025, 17:46
7

Uydu Görüntüleriyle Gizli Yeraltı Askeri Üsler

Son dönemde İsrail saldırılarıyla gündeme gelen İran'daki Fordo Nükleer Tesisi, dağların altına gizlenmiş devasa nükleer üsler zincirinin sadece bir halkası. ABD, Rusya, Çin ve Kuzey Kore gibi ülkeler de olası bir nükleer savaş senaryosunda hayatta kalma ve operasyonlarını sürdürme planlarının kalbini oluşturan, dünyanın en gizli ve korunaklı yeraltı askeri tesislerine ev sahipliği yapıyor. Uydu görüntüleri, bu derinliklerdeki sırları gözler önüne seriyor.
Uydu Görüntüleriyle Gizli Yeraltı Askeri Üsler

İsrail'in son hava saldırılarıyla bir kez daha dünya gündemine oturan Fordo Nükleer Tesisi, İran'ın nükleer programının merkezi konumunda. Bir dağın altına inşa edilen Fordo, yaklaşık 800 metre derinliğe sahip ve betonla güçlendirilmiş yapısıyla öne çıkıyor. Çevresini saran gelişmiş hava savunma sistemleri sayesinde doğrudan hava saldırılarına karşı bile çalışır durumda kalabilecek şekilde tasarlandı.

Ancak Fordo, İran'ın tek gizli tesisi değil. Tahran yönetimi, Natanz'ın güneyinde "Kazma Dağı" olarak da bilinen bir bölgede, Fordo'dan çok daha derin ve korunaklı yeni bir tesis inşa ediyor. Uydu görüntülerine göre, bu yeni tesiste en az dört ayrı tünel girişi ve daha geniş iç yapılar bulunuyor. Ancak Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (IAEA) bu tesisi henüz denetleyemediği için uluslararası alanda endişeler artıyor.

ABD: Yeraltı Hükümet Merkezleri ve Füze Siloları

İran gibi pek çok ülke, hayati önem taşıyan askeri ve hükümet tesislerini yer altına taşımış durumda. ABD'nin bu alandaki en bilinen yapıları arasında Pennsylvania'daki Raven Rock Mountain Kompleksi yer alıyor; bu yapı halk arasında "Yeraltı Pentagonu" olarak da anılıyor.

Colorado'daki Cheyenne Dağı, Kuzey Amerika Hava Savunma Komutanlığı (NORAD) operasyonlarına ev sahipliği yapıyor ve 30 megatonluk bir nükleer patlamaya dayanacak şekilde inşa edildi. Kuzey Dakota'daki Minot Hava Üssü, yer altındaki kıtalararası balistik füze silolarıyla dikkat çekerken, Teksas'taki West Fort Hood dağ yamaçlarına oyulmuş tünellerde nükleer silahlar saklıyor. Soğuk Savaş döneminden kalma, Grönland'daki Camp Century üssünde ise "Project Iceworm" adıyla bilinen nükleer altyapı, buz tünellerine yerleştirilmişti.

Media content

Rusya ve Çin: Derinlere Gömülü Stratejik Merkezler

Rusya'nın başkenti Moskova'nın altında uzandığı düşünülen Metro-2 veya D-6 olarak bilinen gizli bir ulaşım ağı mevcut. Bu ağın, Kremlin'i ve kilit komuta merkezlerini Vnukovo-2 Havalimanı gibi tesislere bağladığı sanılıyor. Ayrıca Güney Ural Dağları'ndaki gizemli Yamantau Dağı, devasa bir nükleer silah deposu veya komuta merkezi olarak değerlendiriliyor. Kremlin'in bu yapının amacına dair hiçbir resmi açıklama yapmaması, tesisin gizemini korumasına neden oluyor.

Çin ise Hainan Adası'ndaki Longpo Deniz Üssü ile dikkat çekiyor. Bu üste yer alan tüneller sayesinde denizaltılar Güney Çin Denizi'ne gizlice girip çıkabiliyor. Longpo, Çin'in ikinci vuruş kabiliyetine dayanan nükleer caydırıcılığının temel taşı olarak görülüyor. Üs, her biri yaklaşık 230 metre uzunluğunda altı iskeleye sahip ve 12 denizaltı barındırabilecek kapasitede. Longpo, daha büyük kapsamlı Yulin Deniz Üssü'nün bir parçası konumunda.

Media content

Kuzey Kore: Dağlara Oyulmuş Füze Üsleri

Kuzey Kore de benzer biçimde, dağ içine oyulmuş geniş yeraltı füze üsleri kurdu. 1989'da keşfedilen Kumchang-ri tesisi buna örnek teşkil ediyor. Pyongyang bu tesisin bir gıda deposu olduğunu iddia etse de, Amerikan istihbaratı buranın nükleer faaliyetler için kullanıldığını düşünüyor. Bu üsler de olası saldırılara karşı dayanıklı olacak şekilde tasarlandı.

Bu yeraltı tesisleri, dünya genelindeki stratejik güç dengelerinde önemli bir rol oynamaya devam ediyor ve modern savaş senaryolarının görünmeyen yüzünü oluşturarak küresel güvenliğin karmaşık yapısını gözler önüne seriyor.

İlginizi Çekebilecek Haberlerimiz

Aşağıya kaydırmaya devam edin...