• Haberler
  • Gündem
  • Türkiye'nin Nüfusu 2100'de 65 Milyona İnebilir: McKinsey Raporu Çarpıcı Sonuçlar Verdi

Türkiye'nin Nüfusu 2100'de 65 Milyona İnebilir: McKinsey Raporu Çarpıcı Sonuçlar Verdi

McKinsey Global Institute'ın yeni raporuna göre, Türkiye'nin nüfusu 2100 yılına kadar yüzde 25 azalarak 65 milyona inebilir. Bu durum, ülkenin demografik yapısını ve ekonomisini ciddi şekilde etkileyebilir. Hükümetin nüfus artışını teşvik etmek için aldığı önlemler haberimizde.

McKinsey Global Institute'ın yayınladığı yeni bir rapora göre, dünya genelinde hızla düşen doğurganlık oranları, Türkiye'nin gelecekteki nüfus yapısını ciddi şekilde etkileyebilir. Rapora göre, Türkiye'nin nüfusu 2100 yılına kadar yüzde 25 azalarak 65 milyona inebilir. Bu durum, ülkenin gelişmekte olan ülkeler arasında en yüksek nüfus kaybı yaşayan ülke olması anlamına geliyor.

Türkiye Neden Nüfus Kaybediyor?

Dünya genelinde pek çok ülke gibi Türkiye de doğurganlık oranlarının düşmesiyle karşı karşıya. Gelişen yaşam koşulları, eğitim düzeyindeki artış, ekonomik belirsizlikler ve değişen aile yapısı gibi faktörler, nüfus artış hızını yavaşlatıyor. Özellikle genç nüfusun azalması, iş gücü piyasası ve emeklilik sistemleri üzerinde önemli etkiler yaratabilir.

Türkiye'nin Nüfusu 2100'de 65 Milyona İnebilir: McKinsey Raporu Çarpıcı Sonuçlar Verdi

Hükümetin Teşvikleri Neler?

Türkiye hükümeti, nüfus artışını teşvik etmek için çeşitli önlemler alıyor. Son olarak, 2025 yılını "Aile Yılı" ilan eden hükümet, yeni evlenecek çiftlere faizsiz kredi ve doğum yapan ailelere nakdi destek sağlıyor. Bu teşviklerin, nüfus artış hızını artırmada etkili olup olmayacağı ise zamanla görülecek.

TÜİK'in Daha Kötü Senaryosu Ne Diyor?

McKinsey raporunda belirtilen 65 milyonluk nüfus projeksiyonu, oldukça dikkat çekici olsa da Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), daha kötü senaryoları da değerlendiriyor. TÜİK'in araştırmalarına göre, Türkiye'nin nüfusu 2100 yılında 55 milyona kadar düşebilir.

Nüfus Azalmasının Sonuçları Neler Olabilir?

Türkiye'nin nüfusunda yaşanacak önemli bir azalma, ülkenin ekonomik, sosyal ve kültürel yapısını derinlemesine etkileyebilir. Genç nüfusun azalması, iş gücü piyasasında yaşlı nüfusun oranını artırarak emeklilik sistemleri üzerinde baskı oluşturabilir. Ayrıca, tüketim harcamalarının azalması ve üretimde yaşanacak düşüşler ekonomik büyümeyi yavaşlatabilir.

Bakmadan Geçme