Bugünün Haberi
28 Şubat 2025, 02:35
12

Tüyler Ürperten Bu Psikolojik Gerilim "Watcher"e Hazır Mısınız?

Netflix, en karanlık ve rahatsız edici psikolojik gerilim filmlerinden biri olarak gösterilen Watcher’ı izleyiciyle buluşturdu. Gerçekçi korku unsurları ve Maika Monroe’nun etkileyici performansıyla dikkat çeken film, uzun süre hafızalardan silinmeyecek. İşte film severlerin ilgisini çekecek bu eserin hikayesi...
Tüyler Ürperten Bu Psikolojik Gerilim "Watcher"e Hazır Mısınız?

Netflix’in son dönemde en çok konuşulan yapımlarından biri olan Watcher, izleyiciyi paranoya, korku ve gerilim dolu bir atmosfere sürüklüyor. 2022 yılında büyük beğeni toplayan film, Maika Monroe’nun güçlü oyunculuğu ve etkileyici hikayesiyle dikkat çekiyor.

Yönetmen Chloe Okuno, filmi izleyiciyi adım adım yükselen bir korku duygusuna sürükleyen, gerçekçi ve tedirgin edici bir gerilim hikayesi olarak kurgulamış. Doğaüstü korku ögelerinden uzak durarak, tamamen mümkün olabilecek bir tehdit üzerine kurulu bir hikaye anlatıyor.

Filmin Konusu: Gözlenen Kadın

Film, Julia (Maika Monroe) ve sevgilisi Francis’in (Karl Glusman) Romanya’nın başkenti Bükreş’e taşınmalarıyla başlıyor. Julia, yeni ortamında yalnızlık hissederken, karşı apartmandan birinin sürekli onu izlediğini fark ediyor.

Bu durum genç kadının giderek daha fazla rahatsız olmasına sebep olurken, şehirde “Örümcek” lakaplı bir seri katilin genç kadınları hedef aldığı haberleri korkularını daha da büyütüyor. Julia, kendisini takip eden kişinin yerel bir adam (Burn Gorman) olduğunu düşünerek şüphelenmeye başlıyor ve gerilim dolu bir kovalamacanın içine sürükleniyor.

Gerçekçi Kurgusuyla Korku Duygusunu İliklerinize Kadar Hissettirecek!

Watcher’ın en ürkütücü yanı, hikayesinin tamamen gerçekçi olması. Film, doğaüstü korku ögelerine yer vermek yerine, kadınları hedef alan bir sapığın yarattığı gerilimi işliyor. Bu da izleyiciye çok daha derin ve rahatsız edici bir korku hissi yaşatıyor.

Alfred Hitchcock’un klasik gerilim anlayışına yakın bir tarz benimseyen yönetmen Chloe Okuno, David Fincher filmlerini andıran görsel bir estetikle gerilimi zirveye taşıyor. İzleyiciler, Julia’nın yaşadığı korku ve çaresizliği adeta kendi üzerlerinde hissediyor.

Maika Monroe’dan Unutulmaz Bir Performans

Başrolde yer alan Maika Monroe, daha önce It Follows filmindeki performansıyla büyük beğeni toplamıştı. Watcher’da ise yabancı bir ülkede yaşadığı korku ve çaresizliği mükemmel bir şekilde yansıtarak unutulmaz bir oyunculuk sergiliyor. Monroe’nun başarılı performansı, filmi çok daha etkileyici ve akılda kalıcı hale getiriyor.

Gerilim filmleri sevenler için kaçırılmayacak bir yapım olan Watcher, Netflix’te izlenebilir durumda. Korku ve gerilim dolu bir film arıyorsanız, bu yapım tam size göre diyebiliriz.

3 Temmuz 2025, 20:09
6

Radyo Nedir? Ne Zaman, Kim Tarafından Bulundu? Tartışmalı İcadın Hikayesi

Günümüz teknolojileri arasında hala yerini koruyan, özellikle araçlarımızda sıkça karşımıza çıkan radyo, elektromanyetik dalgaları sese dönüştüren, çağının ötesinde bir iletişim aracıdır. Nostaljik bir haberleşme aracı olmasının yanı sıra, günümüzde de güvenlik, endüstri, ulaşım ve haberleşme gibi birçok alanda modernleşmiş haliyle kullanılmaya devam etmektedir. Radyonun icadı ise tek bir isme atfedilemeyecek kadar çok katmanlı ve tartışmalı bir sürece işaret eder.
Radyo Nedir? Ne Zaman, Kim Tarafından Bulundu? Tartışmalı İcadın Hikayesi

Peki, radyo tam olarak nedir, ne zaman ve kim tarafından icat edildi? Bu önemli buluşun arkasındaki isimler ve gelişim süreci işte detaylarıyla.



Radyo Nedir? Temel Prensipleri


Radyo, elektromanyetik radyo dalgalarını sese çeviren elektronik bir aygıttır. Temel olarak, ses sinyallerinin radyo dalgalarına dönüştürülerek havadan iletilmesi ve bir alıcı tarafından tekrar ses sinyallerine çevrilmesi prensibine dayanır. Radyodan sesin iletilebilmesi için anten, verici ve alıcı gibi temel bileşenlere ihtiyaç duyulur.



Radyo Ne Zaman ve Kim Tarafından Bulundu? Çeşitli Katkılar


Radyonun icadı, tek bir mucide değil, birçok bilim insanının ve mühendisin farklı dönemlerde yaptığı katkılarla şekillenmiştir. Ancak modern radyo iletişiminin babası olarak genellikle İtalyan mucit Guglielmo Marconi kabul edilir.

  • Heinrich Rudolf Hertz (1888): Elektromanyetik dalgaların varlığını matematiksel olarak kanıtlayan James Clerk Maxwell'in teorisini pratik olarak ispatlamıştır. Hertz, radyo sinyallerini ileten ve alan sistemlerin temelini atmış ve bu katkılarından dolayı radyo frekanslarını ölçmek için kullanılan birime (Hertz) adını vermiştir.
  • Nikola Tesla (1898): Hertz'in keşiflerinin ardından, radyo sinyalleri teknolojisini kullanarak uzaktan kontrol edilebilen bir tekne sergileyerek kablosuz iletişimin potansiyelini göstermiştir.
  • Alexander Stepanovich Popov (1895): Radyo teknolojisini kullanarak bir yıldırım dedektörünü radyo alıcısına dönüştürmüş ve Rus bilim camiasına yaptığı bir gösteriyle bu teknolojiyi tanıtmıştır. Rusya'da 7 Mayıs, bu gösterinin anısına "Radyo Günü" olarak kutlanır.
  • Guglielmo Marconi (1894-1898): Marconi, Hertz'in jeneratörünü ve Fransız Edouard Branly'nin alıcısını kullanarak radyo dalgalarını uzak mesafelere iletme deneyleri yapmıştır.
    • 1898 yılında bir gemiden sahildeki yardımcısına "S" harfini (Morse koduyla üç nokta) kablosuz olarak başarıyla göndermiştir. Bu olay, dünya üzerinde ilk radyo dalgalarının yayıldığı an olarak kabul edilir ve Marconi resmen ilk radyoyu icat etmiş olur.
    • Marconi, 1901 yılında Atlantik Okyanusu üzerinden 4800 kilometreyi aşan radyo mesajları göndermeyi başarmıştır.
    • Bu öncü çalışmaları nedeniyle 1909 yılında Nobel Fizik Ödülü'ne layık görülmüştür.
  • Reginald Fessenden (1906): Sesin radyo dalgaları aracılığıyla iletilmesi konusunda önemli adımlar atmıştır. Amerikan Meteoroloji Bürosu için çalışırken hava raporlarını kablosuz olarak iletme amacıyla deneyler yapmış ve 1906'da Massachusetts'ten ilk defa ses ve müzik yayınını Batı Hint Adaları'na kadar ulaştırmıştır.
  • Lee de Forest (1906): Audion adı verilen vakum tüp amplifikatörünü ve radyo sinyallerinin aktarımında kullanılan genlik modülasyonu (AM) tekniğini geliştirmiştir. 1908'de Eyfel Kulesi'nden halka yayın yapmış, 1910'da ise New York'tan canlı opera yayını gerçekleştirerek radyonun eğlence sektöründe kullanılabileceği fikrini yaygınlaştırmıştır.

Radyonun kitlesel bir kitle iletişim aracı haline gelmesi 1920'li yıllarda gerçekleşmiş, özellikle 1930'lar ve 1940'lar arasında altın çağını yaşamıştır. Bu dönemde haberleşme, eğlence ve eğitimde önemli bir rol oynamıştır.



Media content

Radyo Nasıl İcat Edildi? Marconi'nin İlk Deneyleri


Marconi, radyonun temellerini Bologna yakınlarındaki evinin tavan arasında yaptığı deneylerle atmıştır. Amacı, havadan kablosuz olarak mesaj göndermekti. Başarısını, 1898 yılında bir gemiden kıyıdaki yardımcısına Morse alfabesiyle "S" harfini göndererek kanıtlamıştır. Bu sinyal, radyo dalgalarının yeryüzünde ilk kez dolaşarak hedefine ulaşması anlamına geliyordu. Yardımcısı Mignani, sesi duyduğunda silahıyla ateş ederek bu tarihi anı doğrulamıştır.

Marconi'nin kullandığı verici, Heinrich Rudolf Hertz tarafından geliştirilen bir elektrik kıvılcımı jeneratörüydü. Yayınlanan radyo dalgaları ise Fransız Edouard Branly'nin icat ettiği bir alıcı tarafından yakalanarak elektrik akımına dönüştürülüyordu.

1890'ların ortalarında İngiltere'ye göç eden Marconi, burada ve daha sonra 1899'da Amerika'da şirketler kurmuştur. İlk transatlantik sinyali 1901'de İngiltere'den Amerika'ya göndermiştir. Marconi'nin çalışmaları, özellikle İngiliz Deniz Kuvvetleri'nin ilgisini çekmiş ve gemiden gemiye, gemiden karaya iletişimde kullanılmasına yol açmıştır. Telsiz haberleşmesinin kitlesel olarak dikkat çekmesi ise 1912'deki Titanik faciası sonrası kurtarma operasyonlarında telsizin rolüyle gerçekleşmiştir.



Radyonun Günümüzdeki Yeri ve Önemi


Günümüzde akıllı telefonlar, televizyon ve internet gibi daha gelişmiş iletişim araçları olsa da, radyo hala vazgeçilmezliğini korumaktadır. Özellikle araçlarda, toplu taşıma araçlarında ve evde arka planda dinlenen bir eğlence ve bilgi kaynağıdır. Radyo programları, radyo oyunları ve güncel haber yayınları hala geniş kitlelere ulaşmaktadır.

Hızlı bir iletişim aracı olması, bir haberin geniş kitlelere anında ulaştırılmasına imkan tanıması ve dinleyicilerin diğer işlerini yaparken bile takip edebilmesi gibi özellikleriyle radyo, günümüz modern yaşamında da önemli bir yer tutmaktadır.

İlginizi Çekebilecek Haberlerimiz

Aşağıya kaydırmaya devam edin...