“Cumhuriyete Sahip Çıkan İçerde, Federasyon İsteyenler Dışarıda”
Ümit Dikbayır’ın paylaştığı mesaj şu şekilde:

“‘Anayasadan Türk kaldırılsın, ulus devlet bitsin, federasyon gelsin’ diyenler dışarda. ‘Suriyeliler dönsün, Türkiye’nin toprak bütünlüğüne ve cumhuriyete sahip çıkılsın’ diyen Ümit Özdağ içerde. Bu adaletsizlik nasıl bir mantıkla yürütülüyor? Cumhuriyetimizin ve ülkemizin geleceği için ses çıkaranlar cezalandırılırken, ülkemizi bölme planları yapanlar neden dokunulmaz?”

Dikbayır’ın bu sözleri, özellikle son dönemde gündeme gelen siyasi ve hukuki süreçlerle ilgili kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. Özellikle ZA Parti Genel Başkanı Ümit Özdağ’ın tutuklanması ve yargılanması, Türkiye genelinde farklı görüşlerin dile geldiği bir tartışma konusu haline geldi.

Ümit Özdağ’ın Durumu

Ümit Özdağ, Türkiye’nin demografik yapısı ve göç politikaları üzerine sık sık eleştirilerde bulunarak, özellikle Suriye’den gelen mültecilerin geri dönüşüne dair taleplerde bulunan bir siyasetçi olarak biliniyor. Ancak, son dönemde Özdağ hakkında açılan davalar ve ardından yaşanan tutuklama kararları, hem destekçileri hem de muhalifleri arasında tartışmalara yol açtı.

Özdağ’ın duruşmalarında kendisini savunurken, “Ben ülkem için konuşuyorum, ülkem için mücadele ediyorum. Eğer bu suç ise, ben bu suçtan gurur duyuyorum,” şeklinde ifadeler kullandığı belirtiliyor. Ancak, bazı kesimlerce bu tür söylemler, toplumsal polarizasyona katkı sağladığı gerekçesiyle eleştiriliyor.

Farklı Görüşler, Farklı Yaklaşımlar

Ümit Dikbayır’ın ifadesinde vurguladığı bir diğer önemli nokta ise, “ulus devlet anlayışının sona ermesi” veya “federasyon talepleri” gibi görüşleri savunanların ise serbest bırakıldığı yönünde. Bu iddia, özellikle siyasi arenada farklı ideolojilere sahip grupların hukuki süreçte nasıl değerlendirildiği sorusunu gündeme getiriyor.

Bazı analistler, Dikbayır’ın bu tür bir eleştiride bulunmasının, Türkiye’deki hukuk sisteminin siyasi yönelimlere göre farklı işlediği algısını güçlendirebileceğini söylüyor. Diğer yandan, hükümet yanlısı çevreler ise, herkesin eşit şekilde yargılanmakta olduğunu ve hukukun üstünlüğünün korunduğunu savunuyor.