Bugünün Haberi
28 Şubat 2025, 22:13
20
(Güncellendi: 24 Temmuz 2025, 17:50)

Ya Şehr-i Ramazan, Hoş Geldin! 11 Ayın Sultanı ile Yüreklerdeki Sevinç ve Manevi Hazırlıklar Başladı

“Başı rahmet, ortası mağfiret, sonu cehennem ateşinden kurtuluş olan 11 ayın sultanı” olarak anılan kutsal ay Ramazan, Müslümanlar için bir nimet ve manevi yükseliş dönemi olarak yeniden hayatımıza giriyor. Bu özel ayda, yürekler sevinçle dolarken, toplumda da birlik, dayanışma ve ibadet atmosferi hissediliyor. İşte bu kutsal ay hakkında bilmeniz gerekenler ve önümüzdeki dönemde neler yapılacağına dair ipuçları…
Ya Şehr-i Ramazan, Hoş Geldin! 11 Ayın Sultanı ile Yüreklerdeki Sevinç ve Manevi Hazırlıklar Başladı

Ramazan’ın Önemi ve Anlamı

Ramazan, İslam dininin beş temel şartından biri olan oruç ibadetinin yerine getirildiği aydır. Kur’an-ı Kerim’in ilk ayetlerinin indiği “Kadir Gecesi” de bu ayın karanlık bir gecesinde gerçekleşmiştir. Bu nedenle Ramazan, yalnızca bedensel bir ibadet değil, aynı zamanda ruhani bir dönüşüm ve arınma sürecidir.

Ramazan ayının başlangıcı, hilalin görüldüğü gece veya astronomik hesaplamalarla belirlenir. Müslümanlar, bu ay boyunca güneşin doğuşu ile batışı arasında oruç tutar, günahlarından arınmaya çalışır ve Allah’a daha yakın olmak için dua, zikir ve Kur’an okuma gibi ibadetlere ağırlık verir.


“11 Ayın Sultanı”: Ramazan’ın Üç Temel Aşaması

Ramazan ayının her bölümü farklı bir anlam ve önem taşır:

Başı Rahmet: Ayın ilk on günü, Allah’ın rahmetinin bol olduğu bir dönemdir. Bu süreçte, insanlar affetmeye, hoşgörülü olmaya ve iyilik yapmaya teşvik edilir.
Ortası Mağfiret: İkinci on gün, günahların affedildiği ve insanın kendisini arındırdığı bir dönemdir. Bu süreçte, geçmişte yapılan hatalardan pişmanlık duyulur ve Allah’tan af dilemek esastır.
Sonu Cehennem Ateşinden Kurtuluş: Ayın son on günü ise, özellikle Kadir Gecesi’nin yaşandığı mübarek bir dönemdir. Bu süreçte, ibadetler yoğunlaşır ve cehennem azabından kurtuluş dilekleri artar.


Toplumsal Dayanışma ve Ramazan Ruhu

Ramazan, yalnızca bireysel bir ibadet değil, aynı zamanda toplumsal bir birliktelik ve dayanışma dönemidir. Bu ayda, yoksullara yardım etmek, ihtiyaç sahiplerine gıda paketleri dağıtmak ve iftar sofraları düzenlemek gibi aktiviteler yaygınlaşır. Özellikle tarife uygun saatlerde açılan camiler, insanların bir araya gelmesini ve manevi bağların güçlenmesini sağlar.

Ramazan ayında düzenlenen özel programlar, vaazlar ve Kur’an kursları da büyük ilgi görür. Çocuklardan yaşlılara kadar herkes, bu kutsal ayda kendini geliştirmek ve Allah’a daha yakın olmak için çaba gösterir.

11 Ekim 2025, 14:21
7

Milli Parkı Kirletene 3 Yıl Hapis! Yeni Yasa TBMM’de

AK Parti, çevreyi korumaya yönelik yeni yasama teklifini TBMM’ye sundu. 30 maddelik düzenlemeyle milli parkları kirletenlere 3 yıla kadar hapis cezası geliyor. Ayrıca kaçak avlanmadan izinsiz yapılaşmaya kadar pek çok ihlal için ağır yaptırımlar öngörülüyor. Teklif, turizm alanlarında denetimlerin artırılmasını da kapsıyor.
Milli Parkı Kirletene 3 Yıl Hapis! Yeni Yasa TBMM’de

AK Parti, yeni yasama dönemine çevre ve doğa koruma odaklı kapsamlı bir teklif ile başladı. Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) sunulan 30 maddelik kanun teklifi, milli parkların korunması ve ekolojik dengenin sürdürülebilmesi için önemli düzenlemeler içeriyor.
Teklife göre, doğa tahribatı ve çevre kirliliğiyle mücadelede cezai yaptırımlar artırılacak.

Milli Parkı Kirletene 3 Yıla Kadar Hapis Cezası

Yeni düzenlemeye göre, milli park sınırları içerisinde çevreye zarar veren, suyu veya havayı kirleten, bitki örtüsüne zarar veren ya da izinsiz yapı inşa eden kişiler ağır şekilde cezalandırılacak. Bu fiilleri işleyenlere 1 yıldan 3 yıla kadar hapis ve 5 bin güne kadar adli para cezası verilebilecek.

Ayrıca milli park giriş ücretini ödemeden parklara girenlere, belirlenen ücretin 14 katı tutarında idari para cezası uygulanacak.

Turistik Yapılaşmaya Sıkı Denetim

Yasayla birlikte milli park alanlarında turizm amaçlı yapılaşmaya da sınırlı izin getiriliyor. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın onayıyla, yalnızca uygun görülen bölgelerde turistik tesisler kurulabilecek.

Bu tesislerin en fazla 49 yıllığına tahsis edilmesi mümkün olacak. Ancak bakanlık onayı bulunmayan alanlarda hiçbir şekilde yapılaşma gerçekleştirilemeyecek. Böylece hem turizm potansiyeli korunacak hem de doğa tahribatı önlenecek.

Altyapı ve Avcılık Düzenlemeleri

Kanun teklifinde yalnızca zaruri altyapı çalışmaları için bazı istisnalar tanımlandı. Bu kapsamda, su, elektrik, ulaşım, haberleşme, petrol ve doğal gaz iletim hatlarının yapımına sınırlı şekilde izin verilebilecek.

Ayrıca kaçak avcılıkla mücadele kapsamında da cezalar artırılıyor. Avcılık belgesi olmadan avlananlara 10 bin TL, yasak bölgelerde avlananlara ise yine 10 bin TL idari para cezası uygulanacak. Yaban hayatı koruma sahalarında av yapanlara ise 15 bin TL’ye kadar ceza kesilecek.

Deniz Turizmine Kimlik Kayıt Zorunluluğu

Teklifte yer alan bir diğer önemli düzenleme ise deniz turizmi ve vakıflar alanında yapılıyor. Deniz turizmi araçlarında konaklayan kişilerin kimlik bilgileri ve giriş-çıkış tarihleri kayıt altına alınacak.

Bu uygulamayla hem güvenlik denetimleri güçlendirilecek hem de kayıt dışı turizm faaliyetleri önlenecek.

Yeni yasa teklifiyle Türkiye, doğa koruma ve sürdürülebilir çevre politikalarında yeni bir döneme adım atıyor.

İlginizi Çekebilecek Haberlerimiz

Aşağıya kaydırmaya devam edin...