Payload Logo
7 Mart 2025, 17:14
0

Yanınıza Alıp Uyumayın! Sağlığınızı Tehdit Eden Gizli Tehlike

Günümüzde akıllı telefonlar hayatımızın vazgeçilmez bir parçası haline geldi.
Yanınıza Alıp Uyumayın! Sağlığınızı Tehdit Eden Gizli Tehlike

Ancak, bu cihazların yaydığı radyasyon ve mavi ışık gibi faktörler, özellikle uyku düzenimiz ve genel sağlığımız üzerinde olumsuz etkiler yaratabilir. Telefona yakın uyumanın zararlarını ve bu konuda alabileceğiniz önlemleri sizler için derledik.

Uyku Kalitesini Bozması

  • Melatonin Baskılanması:
    • Telefon ekranlarından yayılan mavi ışık, uyku hormonu olarak bilinen melatonin üretimini baskılayarak uykuya dalmayı zorlaştırır.
    • Bu durum, uyku düzeninin bozulmasına, uykusuzluğa ve yorgunluğa yol açar.
  • Uyku Döngüsünün Bozulması:
    • Telefon bildirimleri ve uyarıları, uyku sırasında sık sık uyanmaya neden olarak uyku döngüsünü bozar.
    • Bu durum, derin uyku evresine geçişi engelleyerek uyku kalitesini düşürür.

Sağlık Sorunlarına Yol Açması

  • Radyasyon Riski:
    • Telefonlar, elektromanyetik radyasyon yayar. Uzun süre ve yakın mesafede maruz kalmak, baş ağrısı, baş dönmesi, konsantrasyon bozukluğu gibi sorunlara yol açabilir.
    • Uzun vadede kanser gibi ciddi hastalıkların riskini artırabilir.
  • Göz Sağlığı:
    • Mavi ışık, göz yorgunluğuna, göz kuruluğuna ve görme sorunlarına neden olabilir.
    • Özellikle çocukların ve gençlerin göz sağlığı için risk oluşturur.
  • Psikolojik Etkiler:
    • Telefon bağımlılığı, anksiyete, depresyon ve stres gibi psikolojik sorunlara yol açabilir.
    • Sürekli bildirim kontrolü ve sosyal medya kullanımı, zihinsel sağlığı olumsuz etkiler.

Alınabilecek Önlemler

  • Telefonu Uzak Tutun:
    • Uyurken telefonu başucunuzdan en az 1-2 metre uzak tutun veya mümkünse başka bir odada bırakın.
  • Uçak Modunu Açın:
    • Uyku sırasında telefonun uçak modunu açarak radyasyon yayılımını engelleyin.
  • Mavi Işık Filtresi Kullanın:
    • Telefonunuzda mavi ışık filtresi özelliğini aktif hale getirin veya mavi ışık filtreli gözlük kullanın.
  • Uyku Öncesi Ekranlardan Uzak Durun:
    • Yatmadan en az 1-2 saat önce telefon, tablet ve bilgisayar gibi ekranlardan uzak durun.
  • Düzenli Uyku Alışkanlığı Edinin:
    • Her gün aynı saatte yatıp kalkarak düzenli bir uyku alışkanlığı edinin.
  • Uyku Ortamını İyileştirin:
    • Yatak odanızı karanlık, sessiz ve serin tutun.

Telefona yakın uyumak, sağlığımız için ciddi riskler oluşturabilir. Yukarıdaki önlemleri alarak, uyku kalitenizi artırabilir ve sağlığınızı koruyabilirsiniz.

29 Nisan 2025, 18:58
7

25-44 Yaş Arası Alarm! Korona Sonrası Şok Artış!

Son araştırmalar, tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs pandemisi sonrası 25 ila 44 yaş arasındaki genç yetişkinlerde kalp krizi oranlarının çarpıcı bir şekilde arttığını ortaya koydu. Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Bilge Erdoğan, bu yaş aralığında kalp krizi vakalarının yüzde 30 gibi önemli bir oranda yükseldiğine dikkat çekti.
25-44 Yaş Arası Alarm! Korona Sonrası Şok Artış!

Erdoğan, kalp krizinin yaşanmadan önce çoğu hastada kritik sinyaller verdiğini belirtirken, özellikle diyabet hastaları ve yaşlılarda belirtisiz kalp krizlerinin de görülebileceği uyarısında bulundu.

KALP KRİZİ GELİYORUM DİYOR MU? BELİRTİLERE DİKKAT!

Prof. Dr. Mustafa Bilge Erdoğan, kalp krizi geçiren hastaların büyük bir bölümünde önceden bazı belirtiler veya risk işaretleri görülebildiğini ifade etti. Ancak bu belirtilerin her zaman açık ve belirgin olmayabileceğini vurgulayan Erdoğan, "Yüzde 50-70 civarında hastada, kalp krizinden günler ya da haftalar önce bazı uyarıcı semptomlar görülebilir. Bu belirtiler genellikle göğüs ağrısı, nefes darlığı, çarpıntı, halsizlik gibi bulgulardır" dedi.

Özellikle gece uykudan uyandıran göğüs ağrısının önemli bir sinyal olduğunu belirten Prof. Dr. Erdoğan, eforla gelen göğüs ağrısı veya baskı hissi, efor kapasitesinde azalma, sırta, kola, çeneye vuran ağrı, aşırı yorgunluk gibi durumların da ciddiye alınması gerektiğini söyledi. Hipertansiyon, diyabet, hiperkolesterolemi, sigara, aile öyküsü ve obezite gibi risk faktörlerinin varlığında ise ön belirti olmasa dahi riskin yüksek olduğuna dikkat çekti.

Media content

Kadınlarda kalp krizi belirtilerinin farklılık gösterebileceğini de vurgulayan Prof. Dr. Erdoğan, mide bulantısı, yorgunluk ve sırt ağrısı gibi rahatsızlıkların da kalp krizi işareti olabileceği konusunda uyardı.

KORONAVİRÜS VE YAŞAM TARZI DEĞİŞİKLİKLERİ ARTIŞIN NEDENİ Mİ?

Son yıllarda kalp krizi vakalarındaki artışın nedenlerini değerlendiren Prof. Dr. Erdoğan, COVID-19 pandemisinin bu artışta önemli bir rol oynadığını belirtti. Özellikle 25 ila 44 yaş arasındaki kalp krizi oranındaki yüzde 30'luk artışın bu durumu net bir şekilde ortaya koyduğunu söyledi.

Pandemi sürecinde fiziksel aktivitenin azalması, sağlıksız beslenme alışkanlıklarının yaygınlaşması ve obezite gibi faktörlerin kalp krizi riskini önemli ölçüde artırdığını ifade eden Erdoğan, genetik faktörler ve ailesel hiperkolesteroleminin de riski yükselten unsurlar arasında yer aldığını kaydetti. Ayrıca pandemi döneminde rutin sağlık kontrollerinin ihmal edilmesinin de kalp krizine yönelik tedavide geç kalınmasına yol açabileceğine dikkat çekti.

ERKEN TANI HAYAT KURTARIR!

Koroner arter hastalıklarında erken tanının hayati önem taşıdığını vurgulayan Prof. Dr. Erdoğan, erken tanı sayesinde damar tıkanıklığının ilerlemeden fark edilerek tedaviye başlanabileceğini söyledi. Bu sayede damar daralması ilerlemeden müdahale edilirse kişinin uzun süre normal yaşamına devam edebileceğini belirtti.


İlginizi Çekebilecek Haberlerimiz

Aşağıya kaydırmaya devam edin...