Payload Logo
26 Şubat 2025, 00:52
1

Ağız Kokusu Nasıl Giderilir? İşte Etkili Çözümler

Ağız kokusu, birçok insanın günlük yaşamda karşılaştığı rahatsız edici bir sorundur.
Ağız Kokusu Nasıl Giderilir? İşte Etkili Çözümler

Kötü nefes kokusu hem sosyal hayatı olumsuz etkileyebilir hem de sağlık sorunlarının habercisi olabilir. Peki, ağız kokusunu gidermek için ne yapılmalı? İşte kötü nefesi önlemenin etkili yolları!

Ağız Kokusu Neden Olur?

Ağız kokusunun başlıca nedenleri şunlardır:
Diş ve diş eti hastalıkları
Yetersiz ağız hijyeni
Dil üzerinde biriken bakteriler
Açlık ve susuzluk
Mide rahatsızlıkları (reflü, gastrit vb.)
Tütün ve alkol kullanımı

Ağız Kokusunu Gidermek İçin Etkili Yöntemler

1️⃣ Ağız Hijyenine Özen Gösterin

  • Günde en az iki kez dişlerinizi fırçalayın.
  • Diş ipi kullanarak diş aralarında biriken yiyecek artıklarını temizleyin.
  • Dil temizliği yaparak bakteri oluşumunu önleyin.

2️⃣ Bol Su İçin

  • Ağız kuruluğu, kötü kokuya neden olabilir. Bol su içerek ağız içini sürekli nemli tutabilirsiniz.

3️⃣ Doğal Çözümlerden Yararlanın

  • Maydanoz, nane, karanfil ve tarçın gibi doğal besinler ağız kokusunu gidermeye yardımcı olabilir.
  • Limonlu su içmek, ağızdaki bakterileri azaltabilir.

4️⃣ Şekerli ve İşlenmiş Gıdalardan Kaçının

  • Şekerli ve işlenmiş gıdalar, bakterilerin çoğalmasına neden olabilir. Daha sağlıklı besinler tüketmek ağız kokusunu azaltabilir.

5️⃣ Ağız Gargarası Kullanın

  • Antiseptik ağız gargaraları, kötü kokuyu önleyerek ağız hijyenini destekler. Evde doğal gargara yapmak isterseniz tuzlu su veya karbonatlı su kullanabilirsiniz.

6️⃣ Doktora Başvurun

  • Ağız kokusu sürekli devam ediyorsa, diş hekiminize veya bir gastroenteroloğa danışarak altta yatan sağlık sorunlarını kontrol ettirin.

Ağız kokusunu önlemek için düzenli ağız hijyeni sağlamak, sağlıklı beslenmek ve bol su tüketmek oldukça önemlidir.

29 Nisan 2025, 18:58
7

25-44 Yaş Arası Alarm! Korona Sonrası Şok Artış!

Son araştırmalar, tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs pandemisi sonrası 25 ila 44 yaş arasındaki genç yetişkinlerde kalp krizi oranlarının çarpıcı bir şekilde arttığını ortaya koydu. Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Bilge Erdoğan, bu yaş aralığında kalp krizi vakalarının yüzde 30 gibi önemli bir oranda yükseldiğine dikkat çekti.
25-44 Yaş Arası Alarm! Korona Sonrası Şok Artış!

Erdoğan, kalp krizinin yaşanmadan önce çoğu hastada kritik sinyaller verdiğini belirtirken, özellikle diyabet hastaları ve yaşlılarda belirtisiz kalp krizlerinin de görülebileceği uyarısında bulundu.

KALP KRİZİ GELİYORUM DİYOR MU? BELİRTİLERE DİKKAT!

Prof. Dr. Mustafa Bilge Erdoğan, kalp krizi geçiren hastaların büyük bir bölümünde önceden bazı belirtiler veya risk işaretleri görülebildiğini ifade etti. Ancak bu belirtilerin her zaman açık ve belirgin olmayabileceğini vurgulayan Erdoğan, "Yüzde 50-70 civarında hastada, kalp krizinden günler ya da haftalar önce bazı uyarıcı semptomlar görülebilir. Bu belirtiler genellikle göğüs ağrısı, nefes darlığı, çarpıntı, halsizlik gibi bulgulardır" dedi.

Özellikle gece uykudan uyandıran göğüs ağrısının önemli bir sinyal olduğunu belirten Prof. Dr. Erdoğan, eforla gelen göğüs ağrısı veya baskı hissi, efor kapasitesinde azalma, sırta, kola, çeneye vuran ağrı, aşırı yorgunluk gibi durumların da ciddiye alınması gerektiğini söyledi. Hipertansiyon, diyabet, hiperkolesterolemi, sigara, aile öyküsü ve obezite gibi risk faktörlerinin varlığında ise ön belirti olmasa dahi riskin yüksek olduğuna dikkat çekti.

Media content

Kadınlarda kalp krizi belirtilerinin farklılık gösterebileceğini de vurgulayan Prof. Dr. Erdoğan, mide bulantısı, yorgunluk ve sırt ağrısı gibi rahatsızlıkların da kalp krizi işareti olabileceği konusunda uyardı.

KORONAVİRÜS VE YAŞAM TARZI DEĞİŞİKLİKLERİ ARTIŞIN NEDENİ Mİ?

Son yıllarda kalp krizi vakalarındaki artışın nedenlerini değerlendiren Prof. Dr. Erdoğan, COVID-19 pandemisinin bu artışta önemli bir rol oynadığını belirtti. Özellikle 25 ila 44 yaş arasındaki kalp krizi oranındaki yüzde 30'luk artışın bu durumu net bir şekilde ortaya koyduğunu söyledi.

Pandemi sürecinde fiziksel aktivitenin azalması, sağlıksız beslenme alışkanlıklarının yaygınlaşması ve obezite gibi faktörlerin kalp krizi riskini önemli ölçüde artırdığını ifade eden Erdoğan, genetik faktörler ve ailesel hiperkolesteroleminin de riski yükselten unsurlar arasında yer aldığını kaydetti. Ayrıca pandemi döneminde rutin sağlık kontrollerinin ihmal edilmesinin de kalp krizine yönelik tedavide geç kalınmasına yol açabileceğine dikkat çekti.

ERKEN TANI HAYAT KURTARIR!

Koroner arter hastalıklarında erken tanının hayati önem taşıdığını vurgulayan Prof. Dr. Erdoğan, erken tanı sayesinde damar tıkanıklığının ilerlemeden fark edilerek tedaviye başlanabileceğini söyledi. Bu sayede damar daralması ilerlemeden müdahale edilirse kişinin uzun süre normal yaşamına devam edebileceğini belirtti.


İlginizi Çekebilecek Haberlerimiz

Aşağıya kaydırmaya devam edin...