Bugünün Haberi
19 Ocak 2025, 16:55
10
(Güncellendi: 28 Nisan 2025, 23:47)

Amerika'da Halk Yürüyüşü'nde enterasan pankartlar açıldı!

Geçtiğimiz günlerde başkent Washington, tarihi bir yürüyüşe ev sahipliği yaptı. Binlerce kişi, yeni seçilen başkanın yemin töreni öncesinde sokaklara dökülerek, farklılık göstermeksizin bir araya geldi.
Amerika'da Halk Yürüyüşü'nde enterasan pankartlar açıldı!

Bu yürüyüş, ülkenin içinde bulunduğu siyasi ve sosyal atmosferin bir aynası oldu.

Yürüyüşe katılanlar, ırk, cinsiyet, cinsel yönelim, inanç ve yaş fark etmeksizin geniş bir yelpazede insanlardan oluşuyordu. Katılımcılar, ellerinde taşıdıkları pankartlarla, ırksal adalet, kadın hakları, LGBTQIA+ hakları, çevre sorunları ve iklim değişikliği gibi pek çok konuya dikkat çektiler. Bu durum, toplumun farklı kesimlerinin ortak bir amaç için bir araya gelebileceğini gösterdi.

Pankartların Ötesinde Bir Mesaj Verildi!

Yürüyüşteki pankartlar, sadece talepleri değil, aynı zamanda katılımcıların duygularını da yansıtıyordu. Bu pankartlar, toplumsal adaletin önemi, eşitlik ilkesi ve gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakma sorumluluğu gibi evrensel değerlere dikkat çekiyordu.

Halk Neden Sokaklara Çıktı?

Katılımcılar, bu yürüyüşle sadece bir günlüğüne sokaklara çıkmak istemediler. Asıl amaçları, seslerini duyurmak, sorunlara dikkat çekmek ve gelecek için daha iyi bir dünya inşa etmek için bir araya gelmekti. Yürüyüş, aynı zamanda bir başlangıç noktası olarak kabul ediliyor ve katılımcılar, bu hareketin devam edeceğini belirtiyor.


Washington'daki yürüyüş, sadece bir gösteri değil, aynı zamanda bir hareketin başlangıcı olarak değerlendiriliyor. Katılımcılar, farklılıklarına rağmen ortak değerler etrafında birleşerek, daha adil, eşit ve sürdürülebilir bir gelecek için umutlarını dile getirdiler. Bu yürüyüş, gelecek için bir ilham kaynağı olacak ve toplumsal değişimin mümkün olduğunu bir kez daha gösterdi.


17 Haziran 2025, 15:48
12
(Güncellendi: 17 Haziran 2025, 15:48)

Yunanistan Türkiye'den Korkuyor Mu? İşte Basın Yorumları

İsrail ile İran arasındaki çatışmanın beşinci gününe girmesiyle birlikte, bölgesel gerilimler artarken, Yunanistan'ın bu duruma yaklaşımı ve endişeleri Yunan basınında geniş yer buldu. Kathimerini gazetesinin İngilizce sürümünde yayınlanan bir makalede, Atina'nın en büyük kaygısının, zayıflamış bir İran'ın Türkiye'yi güçlendirecek olması olduğu belirtildi.
Yunanistan Türkiye'den Korkuyor Mu? İşte Basın Yorumları

Kathimerini gazetesinin "Atina İran-İsrail çatışmasına Ankara objektifinden bakıyor" başlıklı yazısında, Yunan hükümet yetkilileri ve diplomatların, İran ve İsrail arasındaki çatışmanın tırmanmasını birden fazla cephede endişe verici bulduğu ifade edildi. Yazıda, Yunanistan'ın Ortadoğu'daki çatışmalarda "dürüst bir aracı" rolünü oynama çabalarının derinleşen kutuplaşma nedeniyle engellendiği vurgulandı. Ancak, Yunanistan'ın bu arabuluculuk rolünü sürdürme arzusuna rağmen, İsrail ile olan yakın ilişkisine de büyük değer verdiği belirtildi.

Makale, Atina'nın bu iki amacı uzlaştırmak için "ince bir ip üzerinde müzakere etme" gerekliliğine işaret etti. Buna örnek olarak, Yunanistan'ın Gazze'ye insani yardımların yeniden başlamasına izin vermek için Birleşmiş Milletler'de (BM) ateşkes lehine oy kullanması gösterildi. Bu, Yunanistan'ın bir yandan İsrail ile yakın ilişkilerini korurken, diğer yandan bölgesel barışa yönelik çabalara destek verme arayışını ortaya koyuyor.

Media content

"Zayıflamış İran, Türkiye'yi Güçlendirir" Endişesi

Yunanistan'ı en çok endişelendiren noktanın, zayıflamış bir İran'ın, Atina'nın "nominal bir müttefiki ve gerçekte egemenliğine yönelik algılanan en büyük tehdit" olarak gördüğü Türkiye'yi güçlendirecek olması olduğu belirtildi. Bu yorum, Yunanistan'ın bölgesel denge ve güvenlik algısında Türkiye'nin merkezi bir rol oynadığını gösteriyor. Ancak, makale aynı zamanda birçok Arap ülkesinin İran'ın "küçük düşürülmesini" istemesinin Yunanistan'ı bir nebze rahatlattığına da dikkat çekiyor.

Bu durum, Yunanistan'ın Ortadoğu'daki gelişmeleri sadece doğrudan etkileri açısından değil, aynı zamanda Türkiye ile olan jeopolitik rekabeti açısından da değerlendirdiğini ortaya koyuyor. Atina, İsrail-İran çatışmasının bölgedeki güç dengelerini Türkiye lehine değiştirmesinden duyduğu kaygıyı açıkça dile getirmiş oldu.

İlginizi Çekebilecek Haberlerimiz

Aşağıya kaydırmaya devam edin...