Bugünün Haberi
16 Haziran 2025, 18:02
5
(Güncellendi: 16 Haziran 2025, 18:02)

Ortadoğu'da Yeni Krizler mi? Pandora'nın Kutusu Açıldı!

İsrail'in İran'a yönelik hava saldırıları, Ortadoğu'yu yeniden derin bir krizin eşiğine getirdi. Bölgesel istikrarsızlık endişeleri artarken, ABD'nin çatışmaya dahil olma olasılığından İran'ın nükleer yanıt verme ihtimaline kadar birçok senaryo uluslararası basının gündeminde. İngiliz ve ABD basını, bu tehlikeli oyunun olası sonuçlarını ve küresel etkilerini mercek altına aldı.
Ortadoğu'da Yeni Krizler mi? Pandora'nın Kutusu Açıldı!

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, füzelerle vurulan Bat Yam'da yaptığı açıklamada, "Buradayız çünkü tüm İsrail vatandaşlarının anladığı varoluşsal bir mücadelenin ortasındayız" ifadelerini kullandı. Fox News'e verdiği mülakatta ise İran rejiminin "çok zayıf olduğunu" ve İsrail'in askeri harekatının Tahran yönetiminin devrilmesiyle sonuçlanabileceğini iddia etti. Bölgedeki komşu ülkeler gerilimin düşürülmesi çağrısı yaparken, Umman'da yapılması planlanan ABD-İran nükleer görüşmelerinin iptal edilmesi, diplomatik çözüm arayışlarının da sekteye uğradığını gösterdi.

ABD Gerçekten Çatışmanın Dışında mı?

Trump ve müttefikleri, İsrail'in tek taraflı saldırısında ABD'nin dahli olmadığını savunsa da, bazı işaretler farklı bir tablo çiziyor. Wall Street Journal'a göre Trump'ın Netanyahu'ya İran'ı vurmaktan kaçınmasını söylediği belirtilse de, saldırılar öncesinde ABD'nin bölgedeki personelini görevden alması, bir koordinasyonun varlığına işaret ediyor. Cumhuriyetçi senatör Lindsey Graham'ın, diplomasinin başarısız olması halinde ABD'nin "İran'da nükleer programlarıyla ilgili hiçbir şeyin kalmadığından emin olmak için her şeyi yapması gerektiğini" ve hatta "bomba sağlamak, İsrail'le birlikte uçmak" anlamına gelse bile desteklediğini belirtmesi, ABD'nin doğrudan müdahale olasılığını gündeme getiriyor.

Media content

Amaç Bölgeyi Çatışmaya Sürüklemek mi?

Amerikan Washington Post gazetesi, İsrail'in İran'ın üst düzey askeri yetkililerini hedef almasının, casus teşkilatlarının ülkeye ne kadar nüfuz ettiğini gösterdiğini yazdı. Gazete, vekilleri zayıflatılmış ve hassas askeri ve nükleer tesisleri bombardıman altında olan Tahran'ın seçeneklerinin daraldığını belirtiyor. Ancak Avrupa Dış İlişkiler Konseyi'nden Ellie Geranmayeh'e göre, bu saldırı İsrail tarafından "Tahran'a karşı çıtayı yükseltmek ve bölgeyi çatışmaya sürüklemek için tasarlanmış büyük bir saldırı."

Media content

İran'ın En Kötü Yanıtı: Nükleer Silah Üretimi mi?

Ortadoğu Enstitüsü politika başkan yardımcısı Kenneth Pollack, "İran'ın doğrudan karşılık vermek için sınırlı seçeneği var" dese de, İsrail'in "Pandora'nın kutusunu açmış olmasının büyük bir tehlike" olduğunu vurguluyor. Pollack'a göre, İran'ın verebileceği en kötü ve aynı zamanda en olası yanıt, "silah kontrolü taahhütlerinden geri çekilme ve ciddi bir şekilde nükleer silah üretme kararı" olabilir.

Olası Senaryolar: ABD'nin Savaşa Sürüklenmesi ve Rejim Değişikliği

İngiliz BBC ve Amerikan New York Times gazeteleri, olası senaryoları masaya yatırdı:

  • ABD'nin Savaşa Sürüklenmesi: İran'ın ABD'nin Ortadoğu'daki üs ve elçiliklerine saldırı düzenlemesi ve ABD'nin kayıp vermesi halinde Başkan Trump'ın savaşa girmekten başka seçeneği kalmayacağı belirtiliyor. Trump, "İran tarafından saldırıya uğrarsak onları daha önce görülmemiş şekilde vururuz" diyerek Tahran'a gözdağı verdi. Ayrıca, İsrail'in tek başına İran'ın nükleer programına büyük bir darbe indirecek kapasitede olmaması ve ABD'nin sığınak delici bombalarına ihtiyaç duyması, ABD'nin savaşa girme olasılığını artırıyor.
  • İran'da Rejim Değişikliği: İsrail'in saldırılarının İran'da altyapıyı çökertmesi, halkın elektrik ve su sıkıntısı çekmesine yol açarak yönetime karşı ayaklanmasına neden olabileceği de senaryolar arasında. Ancak BBC, Irak ve Libya örneklerini hatırlatarak, İran'da iç savaşın çıkması durumunda öngörülemez sonuçların doğabileceği uyarısında bulunuyor. New York Times yazarı Thomas Friedman ise, İran rejiminin devrilmesiyle yerine laik ve daha iyi bir yönetimin gelmesini tercih edeceğini ancak Ortadoğu'da otokrasilerin yerini demokrasinin almadığını ve İran'ın uzun süreli bir karmaşaya sürüklenme riskine sahip olduğunu vurguluyor.
Media content

Körfez Ülkeleri ve Küresel Ekonomik Şok

  • Körfez Ülkelerinin Hedef Olması: İsrail'in İran'da yeterince zarar verememesi halinde, İran'ın İsrail'e yardım etmekle suçladığı Körfez ülkelerine saldırabileceği yorumları yapılıyor. Körfez'de çok sayıda enerji ve altyapı tesisinin İran'ın hedefi olabileceği belirtiliyor. Bu ülkelere İran'ın saldırması halinde ABD'nin savunma için devreye girebileceği de dile getiriliyor.
  • Küresel Ekonomik Şok: Petrol fiyatları halihazırda yükselişe geçmiş durumda. İran'ın Hürmüz Boğazı'nı kapatarak petrol geçişini engellemesi halinde petrol fiyatlarının fırlayacağına dikkat çekiliyor. Ayrıca, İran destekli Husilerin Kızıldeniz'deki saldırılarını artırarak gemicilik faaliyetlerini sekteye uğratabileceği belirtiliyor. Artan petrol fiyatlarıyla dünya genelinde enflasyon ve hayat pahalılığının artacağı ve bunun en çok Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in işine yarayarak Ukrayna savaşını daha rahat yürütmesini sağlayacağı öne sürülüyor.

Müzakere Masası Olasılığı

Tüm bu uç senaryolara karşın, New York Times yazarı Thomas Friedman, orta yol olasılığının müzakerelerle çözüm olabileceğini belirtiyor. Friedman, ABD Başkanı Trump'ın İran'ı nükleer müzakere masasına yeniden çekerek bir anlaşmaya varabileceğini yazdı.

Ortadoğu, "Pandora'nın kutusu" açılmışken, bölgeyi ve küresel dengeleri derinden etkileyecek belirsiz bir geleceğe doğru sürükleniyor.

16 Haziran 2025, 20:26
6

Erdoğan'dan İsrail'e Sert Uyarı İsrail ne yaptığının farkında değil

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Kabinesi toplantısının ardından yaptığı açıklamada, İsrail'in İran'a yönelik saldırılarına sert tepki gösterdi. Bölgedeki gerilimin tehlikeli boyutlara ulaştığını vurgulayan Erdoğan, İsrail'in pervasız eylemlerinin kendi varlığını ve geleceğini riske attığını belirtti.
Erdoğan'dan İsrail'e Sert Uyarı İsrail ne yaptığının farkında değil

Kurban Bayramı'nı Filistin topraklarında idrak etmeye çalışan Filistinli kardeşlere muhabbetlerini ileterek konuşmasına başlayan Erdoğan, Rusya-Ukrayna savaşının yanı sıra İsrail'in Gazze'deki soykırımı, Lübnan ve Suriye'deki eylemlerinin yürekleri kanattığını ifade etti. İsrail'in şimdi de komşu İran'a karşı saldırı başlattığına dikkat çeken Erdoğan, "Saldırının aslında çok kapsamlı, sinsi amaçları olduğu her geçen gün daha iyi anlaşılıyor" dedi. İran'ın nükleer programıyla ilgili meselelerin müzakere masasında çözülmesi gerektiğini en başından beri savunduklarını yineledi.

Liderlerle Diplomasi Trafiği: Türkiye Kolaylaştırıcılığa Hazır

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Amerikan Başkanı Trump, Pezeşkiyan, Putin, Sisi, II. Abdullah, Muhammed bin Selman, Şerif, Şara, Heysen bin Tamık, El Sabah ve Sudani gibi birçok liderle yaptığı görüşmelerde İsrail'in "haydutluğa varan saldırganlığının" bölge için oluşturduğu tehditlere dikkat çektiğini belirtti. Erdoğan, Türkiye olarak "kolaylaştırıcılık dahil üzerimize ne düşüyorsa yapmaya hazır" olduklarını tüm muhataplarına açıkça aktardıklarını ifade etti. Masada çözülebilecek meselelerin silahla, kaosla ve bombalamayla çözülmeye çalışılmasının gelecekte öngörülemez sonuçlara yol açacağı uyarısında bulundu.

Media content

"Zulümle Abad Olunmaz, Sonu Derin Pişmanlıktır"

Batı'nın sınırsız desteğiyle İran'a saldıran, Gazze'yi yerle bir eden ve bölgedeki her ülkeye "kabadayılık taslayan İsrail'in aslında ne yaptığının farkında olmadığını" dile getiren Erdoğan, "Belki ileride yaptığı hatanın farkına varacak ama korkarız iş işten geçmiş olacak" dedi. Hiçbir ülkenin kendi sınırlarından ibaret olmadığını, bölgedeki her hadisenin tüm toplumları etkilediğini vurgulayan Erdoğan, "İsrail yaptığı her zulümle, döktüğü her kanla, işlediği insanlık suçuyla adım adım kendi varlığını ve toplumun geleceğini riske etmektedir. Zulümle abad olunmaz. Zulmün sonu derin bir pişmanlıktır" ifadeleriyle İsrail'i uyardı.

Media content

Savunma Sanayiinde Atılan Adımlar ve Gelecek Hedefleri

Konuşmasında Türkiye'nin savunma sanayii alanında kaydettiği gelişmelere de değinen Erdoğan, iktidara geldiklerinde gerçek anlamda caydırıcılık gücünün olmadığını ancak acil ihtiyaçlar dışındaki hazır alım siparişlerini iptal ederek bu kaynağı savunma sanayiine yönlendirdiklerini belirtti. 23 yılda İHA, zırhlı kara araçları, füze, radar, deniz araçları ve haberleşme sistemleri konusunda dünyanın önde gelen ülkeleri arasına girdiklerini vurguladı. Milli savaş uçağı KAAN'ın bunun örneklerinden biri olduğunu belirten Erdoğan, "İnşallah çok uzun olmayan bir süreçte hiç ama hiç kimsenin bize efelenmeyi dahi göze alamayacağı savunma kapasitesine erişmiş olacağız" dedi.

Media content

"Sorumlu Siyaset Yapma Günüdür"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, siyasi istikrarın, güçlü ekonominin, sosyal barışın ve diplomatik ilişkilerin önemine vurgu yaparak, Türkiye'nin birlik ve kardeşlik siyasetine ihtiyacı olduğunu belirtti. Muhalefete de seslenen Erdoğan, "Gün özellikle sorumlu siyaset yapma günüdür. Birileri gibi ateşe benzin dökmenin değil daha fazla büyümeden bir an önce yangını söndürmenin derdindeyiz" diyerek, ülke güvenliği için verilen mücadelede mesnetsiz suçlamalardan kaçınılması gerektiğini ifade etti.

İlginizi Çekebilecek Haberlerimiz

Aşağıya kaydırmaya devam edin...