Bugünün Haberi
9 Nisan 2025, 11:33
17
(Güncellendi: 30 Nisan 2025, 10:04)

Dünyanın En Nadir Hastalıklarından Erdheim Chester

Tıp dünyasının en karmaşık ve nadir görülen hastalıklarından biri olan Erdheim Chester, sadece uzmanların bile sınırlı bilgiye sahip olduğu gizemli bir rahatsızlık. Popüler televizyon dizisi House M.D.'nin 2. sezon 16. bölümünde de işlenen bu merkezi sinir sistemi hastalığı, dünya genelinde oldukça az sayıda kişiyi etkiliyor. Peki, Erdheim Chester hastalığı nedir, belirtileri nelerdir ve neden bu kadar nadir görülüyor? İşte bu merak edilen soruların cevapları ve bu sıra dışı hastalık hakkında bilinmesi gerekenler.
Dünyanın En Nadir Hastalıklarından Erdheim Chester

Erdheim Chester hastalığı (ECD), Langerhans hücreli histiyositoz (LCH) ile ilişkili ancak ondan farklı, nadir görülen non-Langerhans hücreli bir histiyositoz türüdür. Temel olarak, normalde bağışıklık sisteminde rol oynayan histiyosit adı verilen beyaz kan hücrelerinin anormal bir şekilde çoğalarak çeşitli organlarda birikmesiyle karakterizedir. Bu birikim, özellikle uzun kemiklerde (bacaklar), ancak beyin, kalp, akciğerler, böbrekler ve diğer organlarda da görülebilir.

Erdheim Chester Hastalığının Belirtileri Nelerdir?

Erdheim Chester hastalığının belirtileri, etkilenen organlara bağlı olarak büyük ölçüde değişkenlik gösterebilir. En sık görülen belirtiler arasında şunlar yer alır:

  • Kemik Ağrısı: Özellikle bacaklarda hissedilen, uzun süreli ve şiddetli kemik ağrıları hastalığın tipik bir belirtisidir.
  • Nörolojik Belirtiler: Beynin etkilenmesi durumunda baş ağrısı, denge sorunları, görme bozuklukları, konuşma güçlüğü ve hatta felç gibi nörolojik semptomlar ortaya çıkabilir. House M.D. dizisinde de hastalığın merkezi sinir sistemi üzerindeki etkileri ön plandaydı.
  • Eksoftalmi (Göz Küresinin Dışarı Çıkması): Göz çevresindeki dokularda histiyosit birikimi sonucu göz küresinin öne doğru çıkması görülebilir.
  • Diabetes İnsipidus: Hipofiz bezinin etkilenmesi sonucu aşırı susama ve idrara çıkma durumu ortaya çıkabilir.
  • Kardiyovasküler Belirtiler: Kalbin etkilenmesi durumunda nefes darlığı, göğüs ağrısı ve kalp yetmezliği gibi sorunlar yaşanabilir.
  • Diğer Belirtiler: Halsizlik, kilo kaybı, cilt döküntüleri ve karın ağrısı gibi daha genel belirtiler de görülebilir.


Neden Bu Kadar Nadir Görülüyor?

Erdheim Chester hastalığının neden bu kadar nadir görüldüğü tam olarak anlaşılamamıştır. Genetik bir yatkınlık olabileceği düşünülmekle birlikte, çoğu vakada herhangi bir aile öyküsü bulunmamaktadır. Araştırmalar, bazı genlerdeki somatik mutasyonların (doğumdan sonra oluşan genetik değişiklikler) hastalığın gelişiminde rol oynayabileceğini göstermektedir. Ancak, bu mutasyonların neden bazı kişilerde hastalığa yol açtığı hala bir sır olarak kalmaya devam ediyor.

Teşhis ve Tedavi Süreci:

Erdheim Chester hastalığının nadir görülmesi ve değişken belirtileri nedeniyle teşhisi genellikle zordur ve zaman alabilir. Teşhis genellikle kemik biyopsisi ve etkilenen diğer organlardan alınan doku örneklerinin patolojik incelemesi ile konulur. Radyolojik görüntüleme yöntemleri (röntgen, BT, MR) de hastalığın yaygınlığını ve etkilediği organları belirlemede önemli rol oynar.

Erdheim Chester hastalığının kesin bir tedavisi henüz bulunmamaktadır. Tedavi genellikle semptomları hafifletmeye, hastalığın ilerlemesini yavaşlatmaya ve organ hasarını önlemeye yöneliktir. Kullanılan tedavi yöntemleri arasında interferon-alfa, kemoterapi ilaçları ve BRAF inhibitörleri gibi hedefe yönelik tedaviler yer almaktadır. Tedavi planı, hastanın genel sağlık durumuna ve hastalığın yaygınlığına göre kişiye özel olarak belirlenir.

Erdheim Chester hastalığı, tıp dünyasının karşılaştığı en nadir ve karmaşık hastalıklardan biridir. House M.D. gibi yapımlar sayesinde kamuoyunda daha fazla tanınır hale gelse de, hastalığın nedenleri, teşhisi ve tedavisi üzerine araştırmalar hala devam etmektedir. Bu tür nadir hastalıklar hakkında farkındalık yaratmak, erken teşhis ve etkili tedavi yöntemlerinin geliştirilmesi için büyük önem taşımaktadır. Erdheim Chester ile mücadele eden hastalar ve aileleri için umut, bilimsel araştırmaların ilerlemesiyle artmaya devam ediyor.

10 Haziran 2025, 16:34
10

Yapay Zeka ile Tümörler Artık Tamamen Temizlenecek mi?

Kocaeli Sağlık ve Teknoloji Üniversitesi'nde geliştirilen yapay zeka destekli çığır açan bir sistemle, beyin tümörü ameliyatlarında cerrahların tümörü ne kadar temizlediği anlık olarak takip edilebiliyor. TÜBİTAK projesi olarak hayata geçirilen bu yenilik, cerrahların operasyon başarısını artırarak hasta sağlığına önemli katkı sağlamayı hedefliyor.
Yapay Zeka ile Tümörler Artık Tamamen Temizlenecek mi?

Yapay zeka teknolojileri, tıp alanındaki uygulamalarıyla her geçen gün daha da ileriye gidiyor. Son olarak Kocaeli Sağlık ve Teknoloji Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi'nde Prof. Dr. Nevcihan Duru liderliğinde geliştirilen nöronavigasyon sistemi, beyin tümörü ameliyatlarında cerrahlara adeta bir "yol haritası" sunuyor.

Sistem, cerrah ameliyatı yaparken, tümörün ne kadarının temizlendiğine dair gerçek zamanlı görüntüler oluşturarak doktorun operasyon sırasında doğru kararlar vermesine yardımcı oluyor.

Ameliyat Anında Boşluk Tespiti: Yüzde 98 Doğrulukla!

Prof. Dr. Nevcihan Duru, sistemin geliştirilme sürecini şu sözlerle anlattı: "Tümörü temizlerken oradaki boşluğu gerçek zamanlı ekranda görmüyoruz diye bir şeyden bahsettiler. Keşke ameliyatı yaparken sanki o sırada MR çekilmiş gibi ekranda bu görüntüyü görebilsek." Bu ihtiyaca yönelik olarak geliştirilen nöronavigasyon sistemi sayesinde, ameliyat bölgesinden alınan ultrason görüntüleri ile beynin gerçeğe yakın bir görüntüsü ekrana yansıtılıyor.

Media content

Duru, sistemin işleyişini ise şöyle detaylandırdı: "Ameliyat esnasında ultrason cihazıyla beyindeki ultrason görüntülerini alarak, tümörün çıktığı bölgeyi, yani rezeksiyon boşluğunu tahmin edebilen bir sistem geliştirdik. Ona göre doktor tümörü tam çıkarıp çıkaramadığını anlayıp belki devam edecek, belki yön alacak gibi. Bizim sistemimiz ise bu boşluğu yaklaşık yüzde 98 doğrulukla tahmin edebiliyor."

TÜBİTAK Destekli Proje, Onay Sürecinde

Tamamen yerli ve milli imkanlarla geliştirilen bu yapay zeka destekli sistem, aynı zamanda bir TÜBİTAK projesi olarak öne çıkıyor. Geliştirme süreci tamamlanan sistemin, klinik kullanıma geçebilmesi için gerekli onay süreçleri devam ediyor. Bu sistemin yaygınlaşmasıyla birlikte, beyin tümörü ameliyatlarının başarı oranlarının artması ve hastalar için daha güvenli operasyonların gerçekleştirilmesi bekleniyor.

Bu yenilikçi çalışma, Türk bilim insanlarının tıp teknolojileri alanındaki yetkinliğini bir kez daha ortaya koyarken, sağlık sektöründe yapay zekanın dönüştürücü gücünü de gözler önüne seriyor.

İlginizi Çekebilecek Haberlerimiz

Aşağıya kaydırmaya devam edin...