Bugünün Haberi
9 Haziran 2025, 17:42
5

Her Gün Kemik Suyu İçmek Bir Haftada Neler Değişir?

Son yıllarda popülaritesi artan kemik suyunun faydaları sıklıkla dile getiriliyor. Peki, bu doğal içeceğin gerçekten mucizevi etkileri var mı? Psikososyal rehabilitasyon uzmanı Kendra Cherry, bir haftalık kemik suyu deneyiyle kişisel gözlemlerini paylaşırken, uzmanlar da bilimsel açıdan kemik suyunun potansiyel faydalarını açıklıyor.
Her Gün Kemik Suyu İçmek Bir Haftada Neler Değişir?

Diyetisyen Trista Best'e göre, kemik suyunda bulunan amino asitler ve kolajen, beyin sağlığı için oldukça önemli. Özellikle glutamin içeriği sayesinde kemik suyu, bağırsak-beyin hattını destekleyerek zihinsel işlevleri ve ruh halini olumlu yönde etkileyebilir. Ayrıca, kemik suyundaki glisin amino asidi sakinleştirici etkisiyle zihinsel netliği artırırken, uyku kalitesini de iyileştirebiliyor. Magnezyum ise sinir iletimi ve enerji üretimi açısından kritik bir rol oynuyor.

Bağırsak ile beyin sağlığı arasındaki çift yönlü ilişkiyi destekleyen araştırmalar, kronik stres, anksiyete ve depresyon gibi durumların sindirim sistemini olumsuz etkileyebileceğini gösteriyor. Dr. Alex Dimitriu, bu durumun uzun vadede "sızıntılı bağırsak" sendromu ve kronik enflamasyon gibi sorunlara yol açabileceğini belirtiyor. Kemik suyu ise içerdiği jelatin ve glutamin sayesinde bağırsak sağlığının korunmasına yardımcı olabiliyor.

Eklem Sağlığına Kolajen Desteği

Kemik suyunun içerdiği kolajen ve jelatin, eklem sağlığı için de önemli. Araştırmalar, kolajen takviyelerinin eklem fonksiyonunu iyileştirdiğini ve ağrıyı azalttığını ortaya koyuyor.

Media content

Bir Haftalık Kemik Suyu Deneyimi: Kendra Cherry'nin Gözlemleri

Verywell Mind yazarı Kendra Cherry, 7 gün boyunca her gün kemik suyu tüketerek edindiği deneyimleri paylaştı:

  • 1. Gün: Herhangi bir fiziksel veya zihinsel değişiklik hissetmedi, ancak tokluk sağladı.
  • 2. Gün: Zihinsel netlik açısından belirgin bir fark gözlemlemedi.
  • 3. Gün: Uyku kalitesinde fark edilir bir iyileşme oldu, alarmı duymayacak kadar derin uyudu ve gün boyu odaklanmış hissetti.
  • 4-5. Gün: Yoğun iş ve okul temposuna rağmen "beyin sisi" hissetmedi. Belirgin bir enerji artışı olmasa da zihinsel olarak dengede olduğunu fark etti.
  • 6-7. Gün: Hafta boyunca unutkanlık veya odaklanma problemi yaşamadı.
Media content

Önemli Uyarılar: Herkes İçin Aynı Etki Olmayabilir

Kendra Cherry, kemik suyunun herkes için aynı etkileri yaratmayacağını özellikle vurguladı. Yüksek sodyum içeriğine sahip hazır kemik sularının tüketiminde dikkatli olunması gerektiğini belirten Cherry, hamileler, emzirenler veya kronik rahatsızlığı olanların mutlaka doktora danışmaları gerektiğinin altını çizdi.

Kemik suyunun potansiyel faydaları üzerine bilimsel araştırmalar devam ederken, kişisel deneyimler de bu doğal içeceğin genel sağlık üzerindeki olumlu etkilerine işaret ediyor.

9 Haziran 2025, 17:18
6

Türkiye'de Yeni Kene Alarmı! Hangi Hastalıkları Taşıyor?

Türkiye'nin kene faunasına yeni ve tehlikeli bir tür eklendi. Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi (TOGÜ) Fen-Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Adem Keskin, Japon uzman Dr. Kandai Doi ile yürüttüğü ortak çalışma sonucunda, Türkiye'de 56. kene türü olarak "Haemaphysalis longicornis"in varlığını resmen tespit ettiklerini açıkladı. Bu türün Uzak Doğu kökenli olduğu ve 30'dan fazla hastalık etkenini taşıma potansiyeli olduğu belirtiliyor.
Türkiye'de Yeni Kene Alarmı! Hangi Hastalıkları Taşıyor?

Prof. Dr. Adem Keskin, geçen yıl İstanbul'da bir kişinin üzerinde bulunan bir kenenin incelenmesiyle bu yeni türün keşfedildiğini bildirdi. Keskin, "Uzak Doğu kökenli, muhtemelen Çin menşeli bir kene. Ülkemize yerleşmiş olduğunu düşünüyoruz" dedi. Araştırma sonuçları, alanında saygın uluslararası bir dergi olan "Experimental and Applied Acarology"de makale olarak yayımlandı.

Media content

Türkiye'ye Yerleşti ve Üremeye Başladı

Prof. Dr. Keskin, istilacı bir tür olan bu kenenin Türkiye'ye 3-4 yıl önce geldiğini tahmin ettiklerini belirtti. Eylül ayından bu yana aynı bölgeden düzenli olarak örnekler topladıklarını ve kenenin larva, nimf (yetişkin forma benzeyen) ve ergin dişi evrelerini gözlemlediklerini ifade eden Keskin, bu durumun türün Türkiye'de yerleştiğini ve üremeye başladığını açıkça gösterdiğini vurguladı.

Media content

30'dan Fazla Hastalık Taşıma Riski

Haemaphysalis longicornis türünün hastalık taşıma potansiyeli konusunda ciddi uyarılarda bulunan Prof. Dr. Keskin, "Bu kenenin, Hyalomma marginatum gibi yüksek vektör potansiyeline sahip, 30'dan fazla hastalık etkenini taşıdığı biliniyor" dedi. Üniversitenin desteğiyle yürüttükleri proje kapsamında kenenin popülasyonunu izlediklerini ve taşıyabileceği potansiyel patojenlerin varlığı ve yaygınlığı üzerine çalışmalar yaptıklarını kaydetti.

Japon uzman Dr. Kandai Doi de, yeni tespit edilen kenenin bir Asya türü olduğuna dikkat çekerek, "Türkiye'de ilk kez tespit edilmiş olmasını kayıt altına aldık. Özellikle Çin ve Avustralya'da yaygın olarak görülüyor. 2017 yılından sonra ABD'ye de ulaştı. Burada hayvan hastalıkları açısından ciddi sağlık sorunlarına yol açtı. İstilacı bir tür olarak insan sağlığı açısından büyük risk taşıyor. 30'dan fazla hastalık etkenini taşıyabiliyor" şeklinde konuştu.

Bu yeni kene türünün Türkiye'ye yayılımı ve taşıdığı hastalık riskleri, halk sağlığı açısından dikkatle takip edilmesi gereken önemli bir gelişme olarak ön plana çıkıyor.

İlginizi Çekebilecek Haberlerimiz

Aşağıya kaydırmaya devam edin...