Payload Logo
12 Mart 2025, 08:28
2

Hızlı Metabolizma İçin 8 Etkili İpucu

Metabolizma hızınızı artırmak, daha enerjik hissetmenize ve ideal kilonuzu korumanıza yardımcı olabilir. İşte uzmanların önerdiği 8 etkili yöntem.
Hızlı Metabolizma İçin 8 Etkili İpucu

Metabolizma, vücudumuzun hayati fonksiyonlarını sürdürebilmesi için gerekli olan tüm kimyasal reaksiyonların toplamıdır. Metabolizma hızımız, enerji seviyemizi, kilo kontrolümüzü ve genel sağlığımızı doğrudan etkiler. Metabolizmayı hızlandırmak, daha fazla kalori yakmak ve sağlıklı bir vücut ağırlığını korumak için önemlidir.

Protein Ağırlıklı Beslenin

Protein açısından zengin gıdalar, vücudun enerji harcamasını artırır ve tokluk hissi sağlar. Yumurta, tavuk, balık, baklagiller ve süt ürünleri gibi protein kaynaklarını öğünlerinize dahil etmek, metabolizmanızı hızlandıracaktır. Memorial Sağlık Grubu'na göre, protein alımını artırmak metabolizma hızını artırmada etkilidir.

Düzenli ve Dengeli Kahvaltı Yapın

Günlük besin ihtiyacınızın yarısından fazlasını kahvaltıda tüketmek, metabolizma hızınızı artırır. Kahvaltıda kompleks karbonhidratlar, proteinler ve sağlıklı yağlar içeren besinler tercih edin. Acıbadem Hayat'a göre, uyandıktan 1 saat sonra kahvaltı yapmak metabolizma hızını artırır.

Su Tüketimini Artırın

Yeterli miktarda su içmek, metabolizma hızını artırır. Soğuk su içmek, vücudun suyu ısıtmak için ekstra enerji harcamasına neden olur ve bu da metabolizmayı hızlandırır. Sözcü'ye göre, gün içinde yeteri kadar su tüketmeyen bireylerin metabolizmaları yavaşlar.

Düzenli Egzersiz Yapın

Ağırlık çalışmaları ve kardiyo gibi egzersizler, kas kütlesini artırarak metabolizma hızını yükseltir. Kaslar, dinlenirken bile daha fazla kalori yakar, bu da gün boyu daha yüksek bir metabolizma anlamına gelir. Dyt. Şeyda Ertaş'a göre, egzersiz yapmak, özellikle ağırlık çalışmaları ve kardiyo, metabolizmayı hızlandırabilir.

Yeşil Çay ve Kahve Tüketin

Yeşil çay ve kahve, içerdiği kafein ve kateşinler sayesinde enerji harcamasını artırır ve yağ yakımını destekler. Gün içinde bir fincan yeşil çay veya kahve içmek faydalı olacaktır. CNN Türk'e göre, kafein metabolizma hızını artırmada etkilidir.

Baharatları Diyetinize Ekleyin

Acı biber ve baharatlar, termojenik etkileri sayesinde vücudun enerji harcamasını artırır. Yemeklerinizde pul biber, zencefil veya kimyon gibi baharatları kullanmak metabolizmanızı hızlandıracaktır. Acıbadem Hayat'a göre, zencefil ve tarçın gibi baharatlar metabolizma hızını artırır.

Yeterli ve Kaliteli Uyuyun

Hem yetersiz uyku hem de aşırı uyku, metabolizma hızını olumsuz etkileyebilir. Günde 7-9 saat arasında, kaliteli bir uyku düzeni, hormonların dengede kalmasını sağlar ve metabolizmanın düzgün çalışmasına yardımcı olur. Prof. Dr. Başak Baksu'ya göre, 30 yaşından sonra düzenli uyku metabolizmayı hızlandırmada etkilidir.

Süt ve Süt Ürünlerini Tüketin

Süt ve süt ürünleri, içerdiği kalsiyum ve protein sayesinde metabolizmanın hızlanmasına katkı sağlar. Her gün bir porsiyon yoğurt veya bir bardak süt tüketmek faydalı olacaktır. SlimCity'e göre, proteinli gıdaların tüketimi metabolizma hızını artırır.

Günlük su ihtiyacı, bireysel faktörlere bağlı olarak değişiklik gösterir. Genel bir kılavuz olarak, susadığınızda su içmek ve vücudunuzun ihtiyaçlarını dikkate almak en doğrusudur. Özellikle sıcak havalarda veya fiziksel aktivite sonrasında su tüketimine özen göstermek önemlidir. Herhangi bir sağlık sorununuz varsa veya özel bir durumdaysanız, günlük su tüketimi konusunda bir sağlık uzmanına danışmanız tavsiye edilir.

29 Nisan 2025, 18:58
7

25-44 Yaş Arası Alarm! Korona Sonrası Şok Artış!

Son araştırmalar, tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs pandemisi sonrası 25 ila 44 yaş arasındaki genç yetişkinlerde kalp krizi oranlarının çarpıcı bir şekilde arttığını ortaya koydu. Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Bilge Erdoğan, bu yaş aralığında kalp krizi vakalarının yüzde 30 gibi önemli bir oranda yükseldiğine dikkat çekti.
25-44 Yaş Arası Alarm! Korona Sonrası Şok Artış!

Erdoğan, kalp krizinin yaşanmadan önce çoğu hastada kritik sinyaller verdiğini belirtirken, özellikle diyabet hastaları ve yaşlılarda belirtisiz kalp krizlerinin de görülebileceği uyarısında bulundu.

KALP KRİZİ GELİYORUM DİYOR MU? BELİRTİLERE DİKKAT!

Prof. Dr. Mustafa Bilge Erdoğan, kalp krizi geçiren hastaların büyük bir bölümünde önceden bazı belirtiler veya risk işaretleri görülebildiğini ifade etti. Ancak bu belirtilerin her zaman açık ve belirgin olmayabileceğini vurgulayan Erdoğan, "Yüzde 50-70 civarında hastada, kalp krizinden günler ya da haftalar önce bazı uyarıcı semptomlar görülebilir. Bu belirtiler genellikle göğüs ağrısı, nefes darlığı, çarpıntı, halsizlik gibi bulgulardır" dedi.

Özellikle gece uykudan uyandıran göğüs ağrısının önemli bir sinyal olduğunu belirten Prof. Dr. Erdoğan, eforla gelen göğüs ağrısı veya baskı hissi, efor kapasitesinde azalma, sırta, kola, çeneye vuran ağrı, aşırı yorgunluk gibi durumların da ciddiye alınması gerektiğini söyledi. Hipertansiyon, diyabet, hiperkolesterolemi, sigara, aile öyküsü ve obezite gibi risk faktörlerinin varlığında ise ön belirti olmasa dahi riskin yüksek olduğuna dikkat çekti.

Media content

Kadınlarda kalp krizi belirtilerinin farklılık gösterebileceğini de vurgulayan Prof. Dr. Erdoğan, mide bulantısı, yorgunluk ve sırt ağrısı gibi rahatsızlıkların da kalp krizi işareti olabileceği konusunda uyardı.

KORONAVİRÜS VE YAŞAM TARZI DEĞİŞİKLİKLERİ ARTIŞIN NEDENİ Mİ?

Son yıllarda kalp krizi vakalarındaki artışın nedenlerini değerlendiren Prof. Dr. Erdoğan, COVID-19 pandemisinin bu artışta önemli bir rol oynadığını belirtti. Özellikle 25 ila 44 yaş arasındaki kalp krizi oranındaki yüzde 30'luk artışın bu durumu net bir şekilde ortaya koyduğunu söyledi.

Pandemi sürecinde fiziksel aktivitenin azalması, sağlıksız beslenme alışkanlıklarının yaygınlaşması ve obezite gibi faktörlerin kalp krizi riskini önemli ölçüde artırdığını ifade eden Erdoğan, genetik faktörler ve ailesel hiperkolesteroleminin de riski yükselten unsurlar arasında yer aldığını kaydetti. Ayrıca pandemi döneminde rutin sağlık kontrollerinin ihmal edilmesinin de kalp krizine yönelik tedavide geç kalınmasına yol açabileceğine dikkat çekti.

ERKEN TANI HAYAT KURTARIR!

Koroner arter hastalıklarında erken tanının hayati önem taşıdığını vurgulayan Prof. Dr. Erdoğan, erken tanı sayesinde damar tıkanıklığının ilerlemeden fark edilerek tedaviye başlanabileceğini söyledi. Bu sayede damar daralması ilerlemeden müdahale edilirse kişinin uzun süre normal yaşamına devam edebileceğini belirtti.


İlginizi Çekebilecek Haberlerimiz

Aşağıya kaydırmaya devam edin...