Bugünün Haberi
1 Temmuz 2025, 20:31
0

Kalp Cerrahı Uyardı: Popüler Beslenme Trendi Kalp Krizi Nedeni Olabilir!

Sosyal medyada hızla yayılan ve birçok kişinin denediği "Etçil Diyet" (Carnivore Diyeti), kırmızı et, yumurta ve tereyağı gibi hayvansal gıdalara dayanırken, karbonhidratı tamamen dışlıyor. Ancak uzmanlar, bu beslenme trendinin uzun vadeli sağlık riskleri, özellikle de kalp sağlığı üzerindeki olumsuz etkileri konusunda ciddi uyarılarda bulunuyor. ABD'li kalp cerrahı Dr. Dmitry Yaranov, bu diyetin kalp krizine davetiye çıkarabileceğini ve dışarıdan fit görünen kişilerde bile büyük riskler taşıdığını açıkladı.
Kalp Cerrahı Uyardı: Popüler Beslenme Trendi Kalp Krizi Nedeni Olabilir!

"Görünürde Heykel Gibi Ama Damarları Farklı Bir Hikaye Anlatıyor"


DailyMail'de yer alan habere göre, Dr. Dmitry Yaranov, yüksek proteinli diyetlerin, dışarıdan son derece atletik ve formda görünen 35 yaşındaki bireylerde bile kalp krizine yol açabileceğini belirtiyor. Instagram'da 11 milyondan fazla izlenen bir videosunda Yaranov, takipçilerini şu sözlerle uyarıyor: "Hastalarım dışarıdan heykel gibi görünüyor olabilir. Ancak damarlarının içi bambaşka bir hikâye anlatıyor."

Yaranov, atletik bir vücuda sahip olmanın veya düşük vücut yağına sahip olmanın, arterlerde (atardamarlar) plak oluşumundan koruyamayacağını vurguluyor. Bu durum, sağlıklı görünen bireylerin bile beslenme alışkanlıkları nedeniyle risk altında olabileceğine dikkat çekiyor.



Etçil Diyetin Gizli Tehlikeleri: C Vitamini ve Lif Eksikliği


Uzmanlara göre, sadece hayvansal gıdalara dayalı bir beslenme düzeni, vücutta önemli besin eksikliklerine yol açabiliyor:

  • C Vitamini ve Lif Eksikliği: Meyve, sebze ve tahıl gibi bitkisel kaynakların dışlanması, özellikle C vitamini ve lif eksikliği riskini artırır. Bu durum, iskorbüt gibi hastalıklara ve sindirim sorunlarına yol açabilirken, belirli kanser türlerinin riskini de artırabilir.
  • Yüksek Kolesterol ve Damar Hasarı: Etçil diyetin doymuş yağ oranının yüksek olması, kan kolesterol seviyelerini yükseltir. Bu durum, atardamarların daralmasına ve damar duvarlarında aterosklerotik plak oluşumuna yol açarak kalp krizi ve felç riskini önemli ölçüde artırır.


Media content

Bilimsel Araştırmalar Etçil Diyetin Risklerini Destekliyor


Birden fazla bilimsel araştırma, kırmızı et ağırlıklı beslenmenin sağlık üzerindeki olumsuz etkilerini ortaya koyuyor:

  • Harvard Üniversitesi'nin 40 Yıllık Araştırması: 200 binden fazla kişiyi kapsayan bu devasa çalışma, en fazla kırmızı et tüketen bireylerin, en az tüketenlere kıyasla yüzde 62 daha fazla sağlık riski taşıdığını gösterdi.
  • Oxford Üniversitesi Araştırması: Günde sadece 50 gram fazladan kırmızı et tüketiminin kalp hastalığı riskini yüzde 18 artırdığı ortaya kondu.
  • Tip 2 Diyabet Riski: 2023 yılında yapılan araştırmalar, haftada sadece iki porsiyon kırmızı et tüketen bireylerde bile tip 2 diyabet riskinin arttığını gösterdi.

Dr. Yaranov, "Gerçek sağlık kas gücüyle değil, damar sağlığıyla ölçülür," diyerek uyarıyor ve ekliyor: "Eğer beslenmeniz damar iç yüzeyini (endotel) tahrip ediyorsa, ne kadar güçlü olursanız olun fark etmez."



Sağlıklı Beslenme İçin Uzman Tavsiyeleri


Uzmanlar, etobur diyeti gibi aşırı kısıtlayıcı ve uzun vadede sürdürülen diyetlerin kronik inflamasyon, damar hasarı ve metabolik bozulmalara yol açabileceği konusunda uyarıyor. İngiltere Ulusal Sağlık Hizmeti (NHS) de, etin protein, demir, çinko ve B vitaminleri açısından zengin bir kaynak olduğunu kabul etmekle birlikte, kırmızı ve işlenmiş et tüketiminin sınırlandırılmasını öneriyor.

NHS'ye göre, sağlıklı bir beslenme düzeninde yağsız etler tercih edilmeli ve doymuş yağ içeriği azaltılmalıdır. Özellikle işlenmiş etlerin (sosis, hamburger köftesi vb.) sağlık risklerinin daha belirgin olduğu, ancak aşırı miktarda tüketilen işlenmemiş kırmızı etin de benzer sorunlara yol açabileceği unutulmamalıdır.

2023 verileri, kalp krizi ve felç gibi kardiyovasküler sorunlardan kaynaklanan erken ölümlerin son 10 yılın en yüksek seviyesine ulaştığını gösteriyor. İngiltere'de 40 yaş altı bireylerde kalp krizi tedavisi görenlerin sayısında artış yaşanırken, obezite, yüksek tansiyon ve diyabet gibi kronik hastalıkların yaygınlaşması, kalp sağlığı için ciddi bir tehdit oluşturmaya devam ediyor.

Sağlıklı bir yaşam için dengeli ve çeşitli bir beslenme düzeninin benimsenmesi, aşırı kısıtlayıcı diyetlerden kaçınılması ve düzenli doktor kontrolleri büyük önem taşımaktadır.

1 Temmuz 2025, 20:21
0

Uzmanlardan Şaşırtıcı Araştırma: Kahveyi Doğru İçmek Ömrü Yüzde 14 Uzatabilir!

Kahve tutkunlarına müjdeli haber! Günlük alışkanlıklarımızın vazgeçilmezi olan kahve, doğru şekilde tüketildiğinde insan ömrünü uzatabiliyor. Yeni bir araştırma, kahvesini sade veya çok az şekerli tercih edenlerin, hiç kahve içmeyenlere göre yüzde 14 daha uzun yaşama potansiyeline sahip olduğunu ortaya koydu. Bu çarpıcı bulgu, kahvenin sağlık faydalarının, içeceğe eklenen şeker ve kremayla nasıl etkilendiğini gözler önüne seriyor.
Uzmanlardan Şaşırtıcı Araştırma: Kahveyi Doğru İçmek Ömrü Yüzde 14 Uzatabilir!

Kahvenin Gizli Gücü: Şekersiz Tüketimin Önemi


Tufts Üniversitesi'nden bilim insanlarının yürüttüğü ve 9 ila 11 yıl boyunca 46 binden fazla ABD'li yetişkinin takip edildiği araştırma, kahve tüketim alışkanlıkları ile ölüm riski arasındaki ilişkiyi inceledi. Sonuçlar net: Düzenli kahve içenlerin genel ölüm riski daha düşüktü. Ancak bu avantaj, kahvelerine şeker ve tam yağlı süt ekleyenlerde ortadan kalktı.

Araştırmacılar, kahvenin sağlık üzerindeki olumlu etkilerinin, içeriğindeki biyoaktif bileşenlerden kaynaklandığını belirtiyor. Bu bileşenler, antioksidan ve iltihap önleyici özelliklere sahip olabilir. Ancak, kahveye eklenen şeker ve doymuş yağ içeren süt ürünlerinin, bu faydalı bileşenlerin etkisini azaltabileceği veya olumsuz yönde etkileyebileceği düşünülüyor. Bu nedenle, kahveyi sade veya minimum düzeyde şekerle tüketmek, sağlık yararlarından tam olarak faydalanmanın anahtarı olarak öne çıkıyor.



Media content

İdeal Tüketim Miktarı ve Kafein Faktörü


Çalışmaya göre, günde 2 ila 3 fincan sade kahve tüketimi ideal miktar olarak belirlendi. Araştırmacılar, kafeinsiz kahvede aynı etkiyi gözlemlemediklerini de özellikle vurguladı. Bu bulgu, ömrü uzatan faydanın kafeinden kaynaklanabileceği ihtimalini güçlendiriyor.

Araştırmanın başyazarı Fang Fang Zhang, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, "Kahve dünyada en çok tüketilen içeceklerden biri. Ancak sağlığa faydasını korumak için içine eklenen şeker ve kremayı sınırlamak çok önemli" ifadelerini kullandı.

Bu yeni araştırma, kahve alışkanlıklarımızı gözden geçirmemiz için önemli bir sebep sunuyor. Sade kahvenin, bilinen enerji verici etkilerinin yanı sıra, uzun ve sağlıklı bir yaşam sürmeye de katkıda bulunabileceği fikri, kahve severler için oldukça heyecan verici bir gelişme.

İlginizi Çekebilecek Haberlerimiz

Aşağıya kaydırmaya devam edin...